18 "killer"

565 70 95
                                    


Bu sefer yb için biraz fazla oy ve yorum istiyorumm

İyi okumalar,,

'Kendi yaramı kendim sararım' demekle kalmamış ne zaman eve gideceğimi de sormuştu. Öküzlük yapmasa olmuyordu zaten.

"Gidiyorum ben."

Mutfakta otururken önüme koymuş olduğu çayla sohbet başlatmak için çok güzel bir yerle başlamıştı. Karşıma oturdu ağır bir şekilde.

"Nereye?" Diye sordum. Merak etmiyormuş gibi yapmak isterdim ama merak etmiştim.

"Yurtdışına gidiyorum uzun bir süre yokum belki geri dönmem."

Kaşlarımı çattım. Gözlerini kaçırıp çayından yudumladı. Tam olarak ne sorabileceğimi bilmiyordum. Bir kaç dakika sessiz kaldım. Ben de çayımdan içtim.

"O yüzden evime bakacak insan lazım. Sen bakabilir misin? Para da bırakacağım."

Dediği anlamsız şeyle ona baktım. "Evine bakmak derken? Evin yaşıyor mu da bakılması gerekiyor?"

Yeşil çayın son kalanını da kafasına diktiğinde yutkundu ve ağzını sildi.
Umursamaz bir tavırla konuştu.
"Evde otursan yeter temizlik falan yaparsın canın isterse.."
Ayağa kalktı ve bardağını yıkamaya çalıştı.

Tam olarak ne demeye çalıştığını anlayamamıştım. Evinde oturmamı mı söylüyordu? Bu bakmak mı oluyordu? Manyak mıydı bu?

"Babana söyle o otursun." Dedim sanki umursamıyormuş gibi.

Karşıma geri oturdu. "Hayatta gelmez o benim evime."

Omuz silktim. "Bu sabah senin için kahvaltı hazırladı. Sen yoksun diye birlikte kahvaltı ettik."

Şaşkın suratı pek bana inanmamış gibiydi. Ama bu konuda yalan söylemeyeceğimi anlamıştı. "Evimin yolunu biliyormuş.. hayret.." gözlerini kaçırdı.

Dudaklarımı birbirine bastırdım. Hala tam olarak neden gittiğini merak ediyordum. Ayrıca neden evinde oturmamı istediğini?

"Geri dönmeyebilirim dedin. Sonsuza kadar mı oturacağım o zaman ben burada?"

Bir cevap vermedi. Bu işte bir iş vardı. Meraktan ölüyordum. Ama neden gittiğini söylemesi gerekmez miydi bana? En azından biraz da olsa hala güvenini kazanmamış mıydım?

Biraz da olsa hoşlanmıyor muydu benden?

Bana baktığında gözlerimi kaçırdım ve çayımdan yudumladım. Konu değiştirme gereği duydum.

"Ben eve gideyim geç oldu.." dedim.

Jungkook bana bakmadan konuştu. "Geç oldu kal burada." Daha sonra bana baktı aklına gelen şeyle. "Hatta anahtarı ver eşyalarını buraya getireyim, burada kalacaksın sonuçta artık."

Kaşlarımı çattım. "Jungkook sorun ne? Niye ben sende kalıyorum benim evim yok mu?"

Dudağını ısırdı. Cevap vermek zorunda olduğunu biliyordu. "Ev sahibin geçen gün sen evde yokken çıldırdı. Kapının önünde seni bekledi tüm gün.. Bir kaç güne evi boşaltmanı istedi."

Bunun olacağını biliyordum.. keşke Jungkook görmemiş olsaydı.

Gözlerimi kaçırdım. Bir evim artık gerçekten de yoktu.

"Burada kal işte hem evimin bakılması gerek."

Gülümsedim. "Olmaz sana zaten hep rahatsızlık veriyorum. Evinden de etmem." Ayağa kalktım. Evsiz bir insan gibi gözükmek hoşuma gitmemişti.

fake devil - jjkWhere stories live. Discover now