Kül/25

17.7K 1.4K 483
                                    


Bu bölüm bazı yerlere yorum yapmazsanız ölecekmişim sjsjdjj

Ayrıca yine düzenlemeden atıyorum hatalar varsa görmezden gelin ya da oralara bir şeyler yazın müsait olduğum vakit düzeltirim😘✌️😁





02.02.2006

Kimliğimi elime aldığım zaman ağlamamak için büyük bir çaba vermiştim.

Kafamı kaldırıp anneme ve babama baktım. Ne kadar minnettar olduğumu söyleyebilsem keşke.

Gözlerim dolu doluyken Alp abim bana gülümseyerek bir elini cebine koydu.

"Bir şey daha var."

Bu sırada gözüm kin ve kıskançlık içinde bana bakan Seren'i buldu.

Şöyle güzel bir anda burada olmasa nasıl iyi olurdu ama her şey!

Onu söyleyecektim. Şuan bunu yapamazdım. Benim de biraz bencillik yapmam gerekiyordu. Şimdi Seren konusu açılırsa bu güzel anın üstüne gölge düşecekti.

Şuan yapamazdım. Varlığı yüzünden zor bulduğum mutluluğu boş yere harcayamazdım. Ama vakti geldiğinde onu göndermek için elimden geleni yapacaktım.

Bu yarın sabah bile olabilirdi.

"Benden bir şey istemiştin..." Dediği zaman istediğim tek şey geldi aklıma. Utku ve arkadaşı yüzünden okula gitmek istemiştim. Aslında içten içe zaten istiyordum ama şimdi bir zorunluluk olmuştu resmen.

"Evet," diyerek devam etmesi için bekledim.

"Dün akşam okul yönetimi ile konuştum. Hemen kaydını yapabiliyoruz. Bu hafta okula başlıyorsun!"

"Daha dün söyledim! Gerçekten hemen mi?!"

"Tabi ki hemen!"

Alp gerçekten inanılmaz bir insandı. En azından benim için.

°°°

Kahvaltıdan hemen sonra anlamsız bir şekilde annemin ısrarları sonucu eve getirilen kıyafetlere bakınıyordum.

Görevli kız askıdan çıkardığı bir takımı gözüme sokarcasına kaldırıp, "Bu size çok yakışır hanımefendi." Dedi.

Hanımefendi mi? Hanımefendi ve ben aynı cümle içinde bile kullanılmamalıyız bence.

Pembe renk bir alt-üst takımdı. Ben bu işlerden ne anlardım ki? Hayatım boyunca benim gibi diğer tetikçilere de verilen kıyafetlerle yetinmiştim.

Annem bana bakmadan kıza dönüp, "Tatlım yardımcımız senin için bir şeyler hazırlamıştı. Sen mutfağa geç, ben de kızıma yardımcı olayım." Diyerek kızı kibarca postaladı.
Sanırım yanında rahat edemediğimi anlamıştı.

Bana döndüğü zaman, "Bunlara gerek var mı?" Diye sordum. Kendimi çok gergin ve huzursuz hissediyordum. Büyük misafir odası resmen bir mağazaya dönmüştü.

"Tabi ki var!" Diyerek birkaç kıyafet ayırmaya başladı.

"Hem sen seçmezsen ben kendi zevkime göre seçmek zorunda kalırım. Her türlü alacaksan senin seçmen güzel olmaz mı?"

Ben bir şey demeyip yüzüne bakmaya devam edince, "Ben seni dışarıya çıkarmak istiyordum aslında ama baban okul öncesi sana küçük bir hediye vermek istemiş. Bence kırma onu. Hatta elini neye değdirsen alalım. Arada alışverişi abartmak lazım, değil mi?" Diyerek koluna astığı bir pantolona yenisini ekledi.

"Hem baban onun parasını harcadığını duyduğunda çok sevinir. Henüz birbirimize tam alışamadığımızı düşünüp düşünüp üzülüyor adamcağız."

Kül/Gerçek AilemWhere stories live. Discover now