□□□Lalisa

"Jennie neden gelmedi ?" Dediğinde Taehyung'a şüpheyle baktım.

"Gelmesi mi gerekiyordu ?"

"Yani bir tek o eksik."

"Gelmek istemedi." Dediğimde yavaşça kafa salladı. "Şimdi Jungkook nerede ?"

"Napacaksın ?" Dedi. Bu sefer şüpheli bakışlar ondaydı.

"Bana lazım." Dediğimde kaşları çatıldı.

"Yukarı. Koridorda ikinci oda." Dediğinde merdivene ilerledim. Taehyung peşimden gelirken Jimin'e çaktırmadan ilgilenmesi için işaret ettim.

"Eviniz çok güzel." Diyerek Taehyung'ın önünü kesti Jimin. O onu konuşmaya tutarken yukarı çıktım. Dediği odaya geldiğimde kapıyı çaldım ve gir sesiyle içeri girdim.

"Selam." Dedim kapıyı kapatırken. "Misafirin gelmiş ama kendini odaya tıkıyorsun. Ayıp sanki."

"Misafir değilsiniz." Dedi yatağından kalkarken. Kenardan tişörtünü aldı ve kafasından geçirdi. "Burada olmamanız gerekiyor."

"Saçma. Beraber pikniğe gittik, dövüşlere bile katıldık. Bence o sınırı aştık artık." Dedim. Sırtım kapıya yaslıydı. Bana ters bir bakış attı.

"Neden geldin ?"

"Sana bakmaya. İyi durumdasın. İlkyardımım işine yaramış."

"Biz düşmanız."

"Ay gerçekten baydınız artık. Bok düşmansınız. Birbirinizin evine kadar girdiniz. Utanmasanız yatağına gireceksiniz hala düşman." Dedim sinirle. Bakışları üzerimde durdu.

"Fark ettim de evine girilen sadece biziz. Biz size hiç gelmedik."

"Babam sonra sizi öldürsün." Dediğimde alayla güldü.

"Buraya gelebildiyseniz baban bence biraz boşluyor sizi."

"Şuan Seul'de. İşi var ve evet bu aralar boşluyor çünkü işleri yoğun. Artı olarak amcam burada değil. Yani tek hallediyor." Dediğimde sustu.

"Böyle düşünmüyordum." Dedi yatağa otururken. "Jennie böyle düşünmemi sağladı."

"Neyi ?"

"Düşman olayını." Dedi sessizce. "Küçükken olan şeyler sizi düşman olarak görmememi sağlıyordu. Jennie gözümü açtı diyelim."

"Küçükken olan şeyler ?" Dedim merakla. Aklımdaki şey olup olmadığını  doğrulamak istiyordum sadece.

"Sende pek dost görmüyorsun sanırım. Hala kapıda kaldığına göre." Diye alayla konuştuğunda ona doğru gittim ve yatağa oturup ayaklarımı onun yaptığı gibi, ona doğru uzattım.

"Hatırlamıyor musun gerçekten Lali ?"

"Neyi ?" Dedim. Aklımdaki şeyi söyleyip rezil olmaktansa önce onda doğrulardım. Yüzünde bir gülümseme oldu.

"Desiti'nin çocuklarını." Dedi gülümsemesi dururken. "O zamandan sonra siz..Sen benim için düşman değildin. Arkadaşım gibiydin."

"Ah o olay." Dedim hızla. Aklımdaki şey olmasına sevindim. Daha doğrusu hatırlamasına sevindim. "Unutmamışsın ?"

"Unutmak ?" Dedi gülerek. "Saçmalama. O dışlanan yalnız çocuğu koruyan bir meleği mi ? Seni asla unutmam."

"Dışlanmıyordun." Dedim öyle olmasına rağmen.

"Dışlanıyordum. Çelimsizdim ve o zamanlar ne Taehyung vardı yanımda ne de diğerleri. Herkes annemden dolayı benden korkar ve beni aralarına almazlardı. Sen geldin ve beni o aptallardan kurtardın."

My ghostWhere stories live. Discover now