61

66 13 19
                                    

"Alınganlık yapmanı istemem ama..Sen pek bu ortamların aranan yüzü değilsin." Dediğimde Jimin arkasından kapıyı kapatıp içeri girdi.

"Ama Kitty öyle ?"

"Ama sen Kitty değilsin ?" Dediğimde gülerek yatağa geldi ve elindeki viski şişesini bana uzattı.

"Kızım hadi içte gecelere akalım ?" Diye Kitty'i taklit ettiğinde kıkırdadım.

"Jimin bu berbat bir taklitti."

"Elimden geleni yapıyorum o yüzden bu kadar dürüst olma." Dedi gülerek. Elindeki şişenin kapağını benim için açtığında elinden aldım.

"Ne oldu böyle ? Dağılmış halde geldin. Dünden beri de çıkmıyorsun odandan."

"Her zamanki şeyler işte." Dedim ve şişeyi ona verip içmesini izledim. "Yine de böyle bunalımdayken alkolle bana gelmen saçmalık. Sonuçlarını bilmiyorsun."

"Katlanabilirim. Kitty daha eğlenceli olabilir ama emin ol ben daha kolay manipüle edilebiliyorum. Özellikle sarhoşken istediğini yaptırabilirsin bana."

"Bu iyi bir fikir değil. Sarhoş Jennie'yi tanımıyorsun. Başına bela olur. Ayıldığında bir bakmışsın ikimizde boka batmışız." Dedim şişeden bir kaç yudum daha aldıktan sonra.

"Bana Kitty'i hatırlattı bu durum. Tabi o yaptığında ayıldığım zaman hep tek başıma boka batmış oluyorum. Bu da seni daha iyi yapar." Dediğinde gülümsedim.

"Başına ne aldığından gram fikrin yok." Dedim şişeyi kafama dikerken.

"Emin ol baş edebilirim." Dedi gözlerime bakarak. Bende dağıtmaya karar verdim çünkü kalp kırıklıklarımı anca bu şekilde toplayabiliyordum.

▪︎▪︎▪︎▪︎

"Tank" dedim tekrardan. Durup ciddi miyim diye bana baktı ve kıkırdamaya başladı.

"Cidden babanın garajında tank yoktur. İnanmam."

"Hayır Jimin ah. Sana tank dedim." Diye peltek peltek konuştum ki bu halime gülmeye cümlenin ortasında başlamıştım bile. Jimin'de benimle gülmeye başladı.

"Şişt şiiitttştttt" Dedi parmağını dudaklarına götürerek. Tek sorun bunu yaparken gülmeyi kesmiyor, bu da benim gülmeme sebep oluyordu. Yoldaki bir kaç kişi bize baktı. "Aman Tanrım Jennie bu elbise sana çok yakıştı. Ne ara değiştin? "

"Aptal." Dedim kolunu sıkıca tutarak. "Az önce Cherry'den çaldık ta elbiseyi."

"Hayııııır..hayıııııııııır.....hayıııııı-"

"Kes şunu gülmekten ölücem" dedim yükümü ona verirken. Beni kollarımdan tutup çekiştirmeye başladı. Keza gitmemiz gereken bir yer vardı. "Nereye gidiyorduk biz ?"

"Depoya. Tank alacağız ya! Cidden babamın garajımda tank yoktur. İnanmam."

"Sanki dejavu oldu." Diye mırıldandım. "Ama evet! Tankı alıp annem ve babamın aşkını tüm Desiti'ye duyurmalıyız! Karşı gelen olursa da onları öldürürüz!"

"Şimdi de ben dejavu oldum gibi. Ah hayır bunları yarım saat önce anlatmıştın dimi ?"

"Evet, evet. Cherry'deki bu çok beğendiğim elbiseyi çaldıktan sonra onların aşkı bende filizlendi. İnanabiliyor musun Jimin bu elbiseyi annem nikaha giderken giymiş."

"O hayır...hayır..biz Cherry'den bir şey mi çaldık ? Hayııır..hırsız mı oldum ?"

"Anneme ait bir elbiseyi almak hırsızlık olmaz dedin ?"

My ghostHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin