Jimin

"Hayır dostum. Artık istemiyorum." Diye mırıldandı. Odanın kapısını yavaşça kapattım. "Hayır dedim. Daha fazla konuşmaya gerek yok."

Sıkıldığım için odasına gelmiştim ama acil bir bahane bulmam gerekiyordu. En azından o telefonla konuşmasını bitirene kadar ki benim geldiğimi fark ettiğinde odanın öteki ucuna gitmiş ve sesini kısmıştı. Bir anda kiminle konuştuğunu merak ederken buldum kendimi. Sonunda telefonu kapattı ve bana döndü.

"Jimin"

"Evet..benim."

"Farkındayım. Kitty çoktan odayı turlamıştı. Bu kadar... çekingen olmana gerek yok."

"Kiminle konuşuyordun ?" Dediğimde bir anlığına duraksadı. Neden sormuştum ki böyle ? Şimdi onu merak ettiğimi düşünecekti.

"Eski bir arkadaşla. Peki sen neden geldin ? Bir şey mi oldu ?"

"Hayır..evet. Aslında dışarı çıkalım mı diyecektim ? Yani şu mekana gidebiliriz. Biraz sıkıldım ve bir süredir de dışarı çıkmadım."

"Daha dün ge-" dedi ama fark ettiği şeyle sustu.

"Evet Kitty'di. Biraz içmiş bu yüzden sabah uyandığımda felaket başım ağrıyordu."

"Keşke söyleseydin sana çorba yapardım."

"Bilmem zaten Bay Kwon bana çorba yaptı. Bana biraz Kitty hakkında soru da sordu."

"Tamam hadi önce çıkalım ve seni mekana götüreyim." Dedi ve sandalyesinde asılı duran hırkayı aldı. Beraber evden çıkıp yürümeye başladık.

"Başka ne konuştunuz babamla ?"

"Biraz senden konuştuk. Zaten Bay Kwon çok ilgili. Daha öncede biraz konuşmuştuk. Yani arada sohbet ediyoruz ama babanın uyku problemi var bence. Nedense geceleri çok denk geliyoruz. Zaten geç geliyor eve ama onun haricinde de sürekli olarak onu ayakta görüyorum." Dediğimde kafa salladı.

"Babam hep böyleydi. Sanırım hepimize geçti bu huyu."

"Sen hariç"

"Saçmalama ben az uyurum." Dediğimde alayla ona baktım. Sonunda gülmeye başladı. "Tamam belki diğerlerinden daha fazla."

"Ve uyanmak bilmiyorsun. Sanırım davul çalsa bile uyanmazsın.Uyurken konuşmandan bahsetmiyorum bile." Dedim kıkırdayarak.

"Sende...bunları biliyorsun çünkü ?"

"Ah...şey geçen gece senle uyurken."

"Benimle ? Ha şu gece." Dediğinde kafa salladım. Kitty ile uyuyorlardı demek daha doğru olurdu tabi ama gecenin bir yarısı kendime geldiğimde yanımda Yoongi vardı ve onun odasında olduğumuz için biraz gerilmiş, biraz da korkmuş bir halde onu uyandırmaya çalışmıştım. Çabalarım sonuçsuz kalınca mecburen yanına kıvrılmış ve uyumuştum.

"Yanlış anlama yani kendime geldim ama içeride odadan başka bir ses duyunca biraz...korktum kalkıp kendi odama geçmek için. O yüzden yattım yanına tekrardan."

"Evde en fazla kim olabilirdi ki ? Bizimkilerdir işte." Dedi keyifle

"Orasını bilemem. Asla gidip bakmam. Filmlerde ilk onlar ölüyor hep." Dediğimde kahkaha attı. Onu izlerken kendimi de gülerken buldum sonunda.

"Fazla korku filmi izlemişsin."

"Hepsi birer deneyim oldu. Mesela asla eski evlerin bodrumlarına inmem. Tam delilik."

"O zaman ruh çağırma tahtaları da senlik değil"

"Yoongi! Saçmalama asla yaklaşmam." Desem de gülmeme engel olamıyordum.

My ghostWhere stories live. Discover now