0.2

163 18 7
                                    

Bilinmeyen:Günaydınn

Bilinmeyen:Nasılsın Çağrı?

Çağrı:İyiyim. Sen kimsin?

Bilinmeyen:Daha ne kadar bu soruyu soracaksın? Sana söylemeyeceğim.

Çağrı:Kız mısın? Erkek misin?

Bilinmeyen:Ne kadar saçma bir soru. Erkek olsam neden sana yazayım gay miyim?

Çağrı:Ha yani benden hoşlandığın için bana yazıyorsun?

Bilinmeyen:Yoo nereden çıkardın? Sadece erkek olsam garip olurdu diye böyle dedim.

Çağrı:İyi bakalım öyle olsun.

Bilinmeyen:Sana daha önce de söyledim. Kötü bir niyetim yok.

Çağrı:Onu anladım. Peki sen tanıdığım biri misin?

Bilinmeyen:Güzel soru ama bunu cevaplamayacağım.

Çağrı:O zaman tanıdığım birisin. Neden kendi numarandan yazmadın da böyle bir yol seçtin?

Bilinmeyen:Bu benim kendi numaram zaten

Çağrı:Tanımadığımı sanmıyorum.

Bilinmeyen:Çok fazla sorgulamaya başladın Koçak. Bence sen kahvaltını yapıp antrenmana git.

Bilinmeyen çevrimdışı

...

Babam antrenmana gitmişti. Ve giderken gelmemem için tembihlemişti. Çünkü antrenman basına açık olacakmış ve spor medyasının beni görmesini istemiyormuş.

Zaten fazlasıyla spor medyasının önüne düştüm. Maçları en yakından takip etmem, deplasmana bile takımla birlikte gittiğim için bu konuyla ilgili çok makara döndüğü gibi kadın olmamdan kaynaklı gelen pis yorumlar da vardı.

Ben ne kadar az umursamaya çalışsam da babam bu duruma çok takılıyordu. Sırf bu yüzden son birkaç maçtır gelmemi istememişti.

Bir de bu yorumları eleştirmek için basın toplantısında da konuşması bu sefer rakip takım taraftarlarının bir kısmını daha da sinir bozucu hale getirmişti. Biz zirvede devam ettikçe sinirlerini bu şekilde çıkarmışlardı.

Tabi bu durumdan çoğu zaman Cemre de payını alıyordu. Benim kadar olmasa da o da maçlara gelir bizimle birlikte spor medyasında yer alırdı. Tabi soyadının Sarı olması da onun bizim akrabamız olduğunu gösterdiğinden onu da hedef alabiliyorlardı.

Ve genelde genç kızlar bizi fazlasıyla kıskanıyordu. Özellikle futbolcularla yakından sohbet edebildiğimizi gördüklerinde.

Salona geçip koltuğa oturduğumda telefonumu alıp Cemreyi aradım.

"Efendim canım?"

"Napıyorsun bize gelsene."

"Bugün gelemem kuzen. İşlerim var okulla alakalı onları halledicem."

"Tamamdır o zaman sonra görüşürüz."

"Görüşürüüz"

Telefonu kapatıp televizyonu açtım. Kanalları değiştirmeye başladım. Cemre de ben de üniversite son sınıf öğrencisiyiz. Bu yüzden son senemiz fazlasıyla yoğun geçiyor.

Televizyonda bir spor kanalında durdum. Aynı zamanda telefona bakıyordum. O sırada televizyondaki yorumcuların yorumları dikkatimi çekti.

"Ben Çağrı'nın Galatasaray seviyesinde olduğunu düşünmüyorum. Olmuyor sırıtıyor orada."

Öyle kolay aşık olmam-ZeyÇağWhere stories live. Discover now