1.7

66 12 14
                                    

Mekana geldiğimizde bize büyük bir masa ayarlamışlardı. Herkes masada yerini alırken Öağrı elini belime yerleştirip sandalyemi çekmiş benim oturmamı sağlamıştı. Ardından solumdaki boşluğa yerleşip ellerimi kendi ellerinin arasına aldı. Çekingen bakışlarla etrafı incelerken yanıma Cemre onun yanına da Berk oturmuştu.

Rahatsız bir şekilde etrafıma bakmaya devam ederken gözlerim karşımda oturan tatlış bebeğe çarpmıştı. Mertens'in oğlu Ciro şaşkın ifadelerle masadakilere bakarken ben dikkatini çekmiştim. Bana bakakalırken elini uzatmıştı.

Uzattığı elinden tutup ona gülümsedim. Annesinin kucağında hiç rahat durmuyordu.

"Benden başkasının elini tutman beni çıldırtıyor." Kulağıma gelen sesle gülerek Çağrı'ya döndüm.

"Yok artık Çağrı küçücük çocuktan da mı kıskanıyorsun?"dediğimde güldü.

"Ama o benden yakışıklı."dedi gülüşünü soldurmadan.

"Benim gözümde senden yakışıklısı yok ama."dediğimde Barış Alper söze girdi.

"Heytt beee yengeme bak! Yalnız iyi ki Fırat hoca burada değil he."dedi.

"Bu sefer de Fırat hocanın yerine geçtin herhalde Barış. Rahat bırak lan insanları."diyerek lafa atladı Kerem.

Tüm masa onların muhabbetine gülerken yiyeceklerimiz gelmişti. Bu sayede masada sessizlik oluşurken biz fotoğraflarımızın çekildiğinden tamamen habersizdik.

...

Yemekten sonra Berk ve Çağrı zorla bizi eve bırakmayı teklif etmişlerdi. Önce benim evime geldik. Biz Çağrı ile arkada oturduğumuz için arabadan inmeden birbirimize sarıldık.

"Fırat hoca izin verdi de keşke şu basın da olmasa ya."diye sitem ettiğinde gülümsedim. "Olsun bu da ilişkimizi daha sağlam kılıyor."dedim.

Yanağından öpüp Berk ve Cemreye iyi geceler dedikten sonra arabadan indim. Anahtarımla kapıyı açıp içeri girdiğimde babam salonda oturuyordu. Yanına gidip oturduğu koltuğun koluna yaslandım.

"Sana basına dikkat edin demedim mi ben Zeynep? Yine yakalanmışsınız?"dedi babam sakin ses tonuyla. Bu da ne kadar kırgın olduğunu gösteriyordu.

"Nasıl ya?"dedim sadece. Babam önündeki bilgisayarı bana çevirdi. Ekranda bizim yemekten fotoğraflarımız vardı.

"Baba ben özür dilerim yani fotoğrafımızın çekildiğini bilmiyorduk gerçekten."dedim sadece.

"Onun farkındayım zaten bilseniz yakalanmazdınız. Yapacak bir şey yok herkes zaten neyin ne olduğunu anladı. Bir şey denirse de gerekli açıklamayı yapıp kapatırım konuyu."yanağımdan kalkıp odasına geçerken bende telefonumu alıp sosyal medyada dolaşmaya başladım.

Fotoğrafa gelen yorumlar olumluydu.

"Kız çok güzelmiş Çağrıyla da yakışmışlar"

"Beyler yeni yengemiz"

"Yalnız arkadaşlar yenge sayesinde Çağrı daha yıllarca bizde kalır."

"Yenge yalvarırım ayrılmayın adamın kariyerini bitirirsin."

Yorumlara gülerek bakıyordum. Tabi ki arada Çağrının hayranı olan kızlar bana saydırsa da çok umursamadım doğrusu. Sonuçta ben de Kıvanç Tatlıtuğ evlenirken az laf söylememiştim eşine.

Telefonu bırakıp yatağıma gittim yorucu bir günün ardından kendimi yatağa bırakabilmiştim sonunda.

...

Öyle kolay aşık olmam-ZeyÇağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin