1.0

110 12 24
                                    

Florya'ya girdiğimde artık sadece hocanın kızı değildim. Kulüp avukatlarından bir olarak adımı atmıştım kapıdan içeri girerken.

Üstümde işimin ciddiyetinin verdiği bir kombin. Elimde kulüp avukatının bana tutuşturduğu birkaç önemli dosya ile girdim içeri.

Bana ayrılan ufak odaya doğru ilerlerken kendime olan güvenim kat kat artmıştı. Odaya girdiğimde tuttuğum nefesimi serbest bırakmış zafer kazanmışçasına hareketler yapmaya başlamıştım.

Ben buradayım en çok istediğim yerde en çok istediğim meslekle.

Çantamı masaya ceketimi ise askıya bıraktıktan sonra sandalyeme oturdum. Dosyaları çekmeceye yerleştirip telefonumu çıkardım ve bir ilk gün selfiesi çektim.

O sırada kapım çalınca gelmesini söyledim. Kapı açıldığında bir çift kahverengi gözle karşılaştım. Gülümseyerek bana bakıyordu.

"Avukat hanım?"dediğinde yüzümdeki sırıtışı değiştirip ciddi bir ifade takındım. Role girmem gerekiyordu.

"Buyrun Çağrı bey bir şikayetiniz mi vardı?"dediğimde Çağrı şaşırmış şekilde bana bakarken içeri girip kapı ardından kapattı.

"Haydaa böyle mi olucaz artık?"dediğinde güldüm.

"İş başka arkadaşlık başka Çağrı bey."dedim.

"O cümle daha farklıydı sanki ama."diyerek önümdeki koltukların birine oturdu.

"Hayırlı olsun yeni işin demeye gelmiştim. Çok sevindim."dedi.

"Teşekkür ederim."

"Senin en büyük hayalindi avukat olmak."dedi masadaki kalemlerle oynarken.

"Buna da çok sevindim tabi ama kulüpte avukat olmana hem de odanın burada olmasına daha çok sevindim."dedi dürüst bir şekilde.

O an aklıma Cemrenin dedikleri geldi. "Kızım bu çok seninle flörtleşiyor."

"Ya demek öyle. Beni daha çok görmenin seni bu kadar mutlu edeceğini bilmiyordum doğrusu."dedim

Masaya doğru yaklaştı.

"Seni mutlu etmeyecek mi? Beni daha çok görmek."diyip sırıttı.

"Eder herhalde."diyip arkama yaslandım. Tek kaşını kaldırıp bana baktı.

"Herhalde? Biraz benim kadar açık sözlü olmayı mı denesen?"

Sandalyemi masaya yaklaştırıp onun yakınına girdim.

"Odamın burada olması beni ne kadar mutlu etti tahmin bile edemezsin Çağrı."dedim.

Gülümsedi. Eline aldığı kalemi masada duran elimin üstünde dolaştırdı.

"Demek öyle."dedi.

Sadece kafamı sallayıp gözlerine bakmakla yetindim. Odamın kapısı birden açıldığında aramızdaki mesafeyi genişletip gelene baktık.

"Kızz! Hoşgeldinn."diye neşeyle içeri girdi Berk.

"Hoşbulduum."sandalyemden kalkıp ona doğru ilerledim. O da kollarını açtığında Berke sarıldım.

"Niye ben buraya gelince öğreniyorum senin avukat olduğunu?"diye bana sitem etti.

"Oğlum ben bile buradayken öğrendim."diye lafa atladı Çağrı.

"Ben bile derken Çağrı? Unutma ki Zeynonun kalbinde ben 1 sen de bi 15 falansındır yani."diyerek kahkaha patlattı Berk.

"Ay Berk ayakta kaldın otursana."dedim ben sandalyeme geçerken.

Öyle kolay aşık olmam-ZeyÇağWhere stories live. Discover now