1.5

96 9 7
                                    

"Anlatın bakalım sizin aranızda ne var?"

Babamın kurduğu cümle karşısında küçük dilimi yutmuştum. Şaşkın gözlerim Çağrıyı bulurken o çokta başını eğmiş elleriyle oynamaya başlamıştı.

"Cevap vermeyi düşünmüyorsunuz galiba."dedi babam bizim sessizliğimizi bozmak isteyerek.

Yalandan boğazımı temizleyip babama döndüm.
"Sana anlatmıştım ya babacım."dedim sesim içime kaçarken.

"Ve ben ona inanmıyorum güzel kızım."bu sefer bende kafamı eğmiş bir şekilde önüme dönmüştüm. Çağrı birleşik ellerini sıkarak kafasını kaldırdığında ona baktım. Çenesini sıktığı belli olurken kelimelerini seçtiğini anlıyordum. Derin bir nefes alırken konuştu.

"Hoc-"babamın havaya kalkan eli onun susmasına sebep olmuştu. Babam eliyle onu durdururken "Hocam dersen bu konu farklı bir yere gider. Ben burada sana hocan olarak değil Fırat abin olarak soruyorum araya mesleğimi sokarsak her şey değişir Çağrı. Şimdi dinliyorum."dedi.

Çağrı kafasını sallayıp tuttuğu nefesini bıraktı.

"Fırat abi haklısın Zeynep'in anlattığı hikaye gerçek değildi." Eliyle ensesini ovarken nasıl başlayacağını düşünüyordu. Tam konuya dahil olacağım sıra bu sefer beni durduran Çağrı olmuştu.

"Fırat abi ben Zeynep'i seviyorum. Ve bu öylesine olan bir şey değil. Uzun zamandır seviyorum."dedi babamın gözlerine bakamazken.Gözlerim ondan babama kayardan yüzündeki ifadeden hiçbir şey anlayamamıştım.

"Neden bana yalan söylediniz?"dedi ciddi bir ses tonuyla.

"Baba Çağrı hayalinden olmasın diye. Gitmesin diye yalan söylemek zorunda kaldık."dedim Çağrı konuşmadan araya girip.

"Evet o an öfkemle bunu yönetime söyledim. Ama sonrasında bunun yanlış olduğunu bu yaptığımın haberleri haklı çıkaracağını düşünüp vazgeçtim."dedi sakin ses tonuyla.

"Bir de onu ilk 11den aldın baba!"dedim. Sesim yükselmişti. Çağrı ile göz göze geldiğimde kaşlarını kaldırıp indirmişti. Sesimi düzeltmemi istemişti.

"Evet çünkü Çağrı sakatlıktan çok yeni çıkmıştı. Ayrıca o maç önemli değildi"dedi tekrar aynı sakinlikle. "Hem az önce Çağrı'yı duydum ama sen? Sen bir şey demeyecek misin?"

"Çağrıdan ne duyduysan benim için de geçerli. Ben de Çağrıyı seviyorum."dedim kafamı iyice dikleştirip.

Babam kafasını aşağı yukarı sallarken konuştu. "Tamam anlaşıldı. Yapacak bir şey yok. Çağrı sen gelen teklifleri değerlendirmeye başlayabilirsin."dedi yüzünde ciddi ifadeyle.

"Ne? Fırat abi sen ciddi misin?"dedi Çağrı korkuyla.

"Oradan şaka yapıyor gibi mi gözüküyorum?"

"Baba hani bu konuşmaya mesleğini dahil etmeyecektin?"dedim hararetle. Babam bir anda gülmeye başladı. Şaşkınlıkla Çağrıya döndüğümde o da bana bakıyordu.

"Şunlara bak ya. Al şu peçeteyi de terini sil Çağrı."diyerek Çağrıya peçete uzatmıştı. Ben babamın delirdiğini düşünürken o gülmeyi bırakıp konuştu.

"Evet şaka yapıyordum. Tabiki gitmeyeceksin seni gönderecek göz var mı bende? Size gelince de istediğinizi yapmakta özgürsünüz. Size karışmaya hakkım yok. Ama magazine dikkat edin. Çağrı mesleğin öylesine bir şey değil biliyorsun."dedi babacan bir tavırla.

"Nasıl yani sen bir şey demiyor musun?"dedim sevinçle.

"Sevenlerin arasına nasıl gireyim kızım?"dediğinde koşarak babama sarıldım.

Öyle kolay aşık olmam-ZeyÇağWhere stories live. Discover now