0.8

100 11 9
                                    

Babamdan öğrendiğime göre Çağrı bireysel antrenmanlara başlayacaktı o yüzden artık floryaya gidecekti.

Biz de bugün bunun şerefine Cemreyle floryaya gitme kararı aldık. 1,5 aydır gitmiyorduk özlemiştik.

Arabadan indiğimde karşıdan Mert gülerek geliyordu. Beni görünce durmuş bana bakmıştı.

Ona hiçbir şey demeden yanından geçecektim ki beni durdurdu.

"Zeynep? Selam vermeyecek misin?"dedi.

"Niye selam vereyim Mert? Sen takım arkadaşını sakatlamadın mı? Niye yapayım bunu?"

"Ha sen o yüzden gelmiyordun buraya. Noldu Çağrı gelince gelmişsin hemen."

"Bunun sakatlanan kişiyle bir alakası yok gerizekalı. Ama sen takımın önemli oyuncularından birini bile isteye sakatlarsan ve bu yüzden takım eski formunda olmazsa. Herkes teknik direktörü sorumlu tutarsa. O teknik direktörün kızından da böyle tepki alırsın."

"He tek önemsediğin baban yani."

"Evet! Tek önemsediğim babam. Babamın kariyeri! Senin sandığının aksine. Bizim Çağrıyla aramızda hiçbir şey yok! Bunu sok kafana! Eğer bir şey daha yapmaya kalkarsan aramızda geçen muhabbeti babama anlatmak durumunda kalacağım Mert!"

Mert gülümserken önümden çekilmişti.

"İyi tamam bir şey yapmayacağım kimseye. Zaten senin sayende yapmama gerek kalmadı."

"Anlamadım?"

Gözüyle arkamı işaret ettiğinde döndüm. Karşımda Çağrı duruyordu. Ciddi yüz ifadesiyle. Biraz bakıp yürümeye başladı. Yanımızdan geçerken

"Günaydın."demekle yetinmişti.

Merte baktığımda yüzünde zafer kazanmış bir ifade bulunuyordu. Ona daha fazla bakmadana bende yürümeye başladım.

İçeri girdiğimde Berk ve Çağrı masada oturmuş sohbet ediyorlardı. Yanlarına yaklaştığımda konuşmaları daha ne duyuldu.

"Oğlum takma ya onu özellikle öyle demiştir."Berk son cümlesinden sonra beni fark edince oturduğu yerde dikleşmiş bana gülümsemişti.

"Zeynoo hoşgeldin günaydın naber?"

"Günaydın Berk oturabilir miyim?"

"Tabi tabi gel otur."dedi ve yandaki sandalyeyi gösterdi bana Berk. Çağrı hala konuşmuyordu.

"Çağrı. Bireysel çalışmalara başlıyormuşsun."

"Hıhı bugün başlayacağım."

"Berk bize bir çay getirir misin?"dedim bizi yalnız bırakmasını isteyerek.

"Tabi getireyim" diyerek yanımızdan ayrıldı.

"Çağrı, az önce Mertle olan konuşmanın ne kadarını duydun bilmiyorum ama."

"Bir şey duymadım."

"Ha bu soğukluğun eskiden kalma yani öyle mi."

"Soğuk değilim."

"Neyse ne. Ben açıklamamı yapayım gerisi sana kalmış. Ne duydun ne anladın bilmiyorum. Ama benim tek umrumda olan babamın kariyeri değil." Etrafıma bakındım.

"Senin kariyerin de benim umrumda. Kaç yıldır tanışıyoruz Çağrı. Birlikte büyüdük sayılır. Ben senin ne kadar çaba gösterdiğini kendi gözlerimle gördüm. Ve bunun benim yüzümden mahvolmasını istemiyorum."

"Zeynep ben senin neden öyle söylediğini biliyorum. Bana açıklama yapmana gerek yok."

"O zaman neden hala soğuksun bana?"dedim cevap bekleyerek.

Öyle kolay aşık olmam-ZeyÇağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin