15

47.5K 3K 717
                                    


Kolumun deşilmek üzere olmasıyla birlikte uyanmıştım hızla. "Ne oluyo lan?" diye mırıldandın uykulu halimle.

"Abla kahvaltı yapcaz seni bekliyoruz hadi açım aç!" dedi Çınar. Yeni uyandığımdan dolayı bulanık gören gözlerimi kısarak baktım ona ve başımı salladım.

Ayaklandım ve banyoya ilerleyip gözlerimden başlayarak yüzümü yıkadım. Beynimin bir bilgisayar gibi açılması ve dün yaşadığım olayların aklıma gelmesiyle aynadaki yansımamla bakıştım.

Dün Bora ile telepati yapmıştık. Sessizliğimizle birbirimizle konuşup tüm kırgınlıklarımızı, beklentilerimizi birbirimize anlatmıştık. Ben ona sarılmıştım, o benim alnımı öpmüştü. İlk defa sahiplenmişti beni. Ona bir şans vermemi istemişti, ben de ondan bir şans istemiştim. Bu, ikimiz için de çok büyük bir adımdı.

Ben, abimin yerine birini koymaya korkarken; o, benim Fulya gibi çıkma olasılığımdan korkuyordu ama ailemiz için bir risk almıştık.

Yüzümü kuruttuktan sonra üstünde pembe panterler olan pijamamı giydim- Mutlu Sarca'ya özendiğimden değil asla- ve sessize aldığım telefonumu alıp seke seke yemek odasına doğru ilerledim. Yüzümde anlamsız bir gülümseme vardı.

Odaya girince Akif beylere bakıp gülümsedim. "Günnaydın Dinçsoy ailesi!" dedim ve gözlerimi masada gezdirdim. Nereye geçenze acaba? Diye düşünürken, Bora, kaşıyla yanındaki boş sandalyeyi işaret etmişti. 

Hala ondan çekiniyordum ama gülümsedim ve yanındaki sandalyeye doğru adımladım. Benim için sandalyeyi çekmişti. "Günaydın." dedi bana bakarak. "Günaydın." dedim ve tebessüm ettim.

Barlas şaşkınca bize bakıyordu. Güldüm ve tabağıma birkaç zeytin ve salam doldurmaya başladım.

Akif bey derince nefes almıştı o sırada dışarıdan gelen sesler geliyordu. Kaşlarım kendiliğinden çatıldı. "Kızım, babam seni tanıtmak için yapacağımız yemeğin yarın olmasını söyledi-"

Aydınlanmıştım şimdi. "Ha! Biliyorum zaten dedem bey dün söylemişti. Sorun değil Akif bey, zaten yapacağımız bir şeyi daha erken yapmaya karar verdik." dedim ve gülümsedim. Olm bugün çok gülümsemiştim he, başımıza bir şey gelmezse iyiydi.

Hem tıkınıp hem arada yapılan konuşmalara katılıyordum ki Dilek hanım konuşmuştu. "Kızım, ben diyorum ki... Bugün birlikte alışverişe mi gitsek? Yarın için birkaç şey alırız." dedi.

Ben daha cevap vermeden Bora konuşmuştu. "Ben götürürüm anne sizi." 

Ben de başımı salladım ve onay verdim. Güzel olabilirdi.

"Her şey nasıl bu kadar çabuk oluyor anlamıyorum!? Nasıl bu kadar çabuk güvenebiliyorsunuz şu kıza!? İlk gün ablam filan değil diye naralar atan Berkcan bile güvendi buna! Nasıl güveniyorsunuz ya?!"

Yine başlamıştık işte. Selim Cenk'e baktı ve o da sesini yükseltti. "Abi neden bizim hakkımızda karar veriyorsunuz siz?! Atakan abim de ilk gün bunu yapmıştı! Ben ikizime sarılacakken onu kolundan tutup kaldırmıştı yanımdan. Bizi savunmanız, korumanız böyle olacaksa yapmayın!" Masadan kalkacak zannederken yemek yemeye devam etmişti.

Berkcan, Selim'in söylediklerini onaylarken diğerleri sessiz kalıyordu. 

Cenk histerik bir şekilde güldü. "Sizi bu kızdan korumaya çalışıyorum! Ben sizin gibi zayıf değilim diye bana nasıl davranıyor da size nasıl davranıyor! Gelip o da Fulya gibi çıktı demeyi-"

Sözünü böldüm ve ben de onun gibi bağırdım. "Fulya Fulya Fulya! Başlayacağım Fulya'nıza! Yeter Cenk! Senin öz kardeşin Fulya değil, benim! İstesen de istemesen de böyle ve şunu sarı keltoş kafana kazı! Madem yanımızdakine göre davranacağız birbirimize, ben de hepinize Doruk abim gibi mi davranayım!?" nefeslendim. "Abimin çeyreği etmiyorsun oğlum sen! Sana gelip nasıl ona davrandığım gibi davranayım? Bir de Barlas'a bak! Bak! Maksimum iki üç hafta sonra ben bu adama abi diyeceğim! Çünkü hak ediyor anlıyor musun! Bir abi gibi davranıyor, beni diğer kardeşlerinden ayırmıyor! Bora'ya bak! Geldiğimden beri bir kez bile gülümsemedi bana ama şimdi birbirimize bir şans vermeye karar verdik. Tüm kızgınlıklarımızı, kırgınlıklarımızı beraber kapatmaya karar verdik! Ben onun kardeşi olmaya karar verdim Cenk! Kardeş olmak. Ne kadar basit bir cümle değil mi? Değil! Ben artık o üzüldüğünde de güldüğünde de, durgunlaştığında da yanında olmaya karar verdim! Dün gece sen rahatça yatağında uyurken, biz yıllarımızı paylaştık! Biz, ne kadar zor olduğunu bilsek de 17 yılımızı telafi etmeye çalışmaya başladık." durdum ve dolu gözlerimi sildim.

Aşiret PaketHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin