47

8.2K 720 588
                                    

Aşiret büyükleri, biz gençleri karşı karşıya almış ve konuşmuştu. Özellikle ben, Göktuğ ve Onurlarla çünkü ciddi anlamda karşı tarafa bayağı zarar vermiştik. 

Göktuğ, başta kendini ağırdan satsa da demeyi çok isterdim ancak Eroğlu kızlarının eli bana kalktığı gibi Göktuğ hızla ise el atmış ve Selim ile kuzenlerimin gönüllerini fethedecek o mükemmel hamleyi yapmıştı. 

Poyraz'a kafa atmıştı.

Pekala, Poyraz'ı dövmesi normalde benim için bir sorun teşkil etmezdi eğer herkesin ana noktası ona vurmak olmasaydı. Cunku Poyraz, ciddi anlamda ağzı yüzü dağılmış bir şekilde abisiyle birlikte hastaneye koşarken biz de Yaman Abi'nin bize kızmayı bitirmesini bekliyorduk.

Dedem ve Eroglu'nun dedesi ile Göktuğ'un dedesi yalnızca bizi izliyorlardı. Abimler, müdahale etmek için diretse de annem buna asla izin vermemişti. Keza haklıydı da çünkü eğer abilerim olaya girerse, ne pahasına olursa olsun beni savunurlardı lakin bu denli sınırlı olan Erogluların yanında, bu biraz tehlikeliydi.

Benim dudağım patlamış, Göktuğ'un kası patlamış, Selim'in de burnu kanamıştı. Salak Onur Konur ve Kaya'da ise küçük sayılabilecek çürükler vardı. Onları da kadınlar yapmıştı ve bizimkiler de kadına el kaldırmadığı için dayak yemişlerdi, ben kavgaya girip dört kişinin saçından aynı anda tutup yerde surukleyene kadar. Bir de bunu yaparken, Poyraz'a vurmakta olan Göktuğ'a dönüp "sevmiyorum desen de olur, benim için adam dövüyorsun" demiştim. Ah aşk, sen ne kırocasın...

Yaman Abi'nin çok fazla uzatmasıyla yardım dilenircesine etrafıma baktım. Musa abim ortada yoktu, çok fazla önemsemedim ve sinirden kıpkırmızı olmuş Atakan abisimle bakıştım. Bakıştığımız gibi artık önündeki annemi hafifce kenara itmis, ve direkt olarak yanima gelip dizinin üstüne çökmüştü.

Elini nahifçe dudağımın üstüne getirince hissettigim sızı ile inledim. Dislerini sertce sıktı ve ayağı kalktı. "Burada ne oldu? Anlatın, biz de ona göre bu insanlarla aramızdaki meseleye karar verelim." Deyip kuzenlerimizin yanına geçti-Aziz, Seyit ve sinirden kipkirmizi kesilmiş Kadir ile Fırat- 

Erogullarindan direkt sesler yükselirken, aşiret babaları onları susturdu ve abime baktı. "Sen ne dersin Atakan? Çocukların işleri yüzünden koskoca aşiretler mi düşman olacak?" Diye sordu sertçe.

Seymen amcam burnundan nefes vererek güldü. "Çocuklarımızın hâline bakasın Bayram Ağa, sence çocuk işi mi duruyorlar!?" Diye hafifçe sesini yükseltti. Dedem sessiz duruyor, konuşmalara izin veriyordu.

Bayram Ağa'nın oğullarından biri direkt konuşmaya girdi. "Çocuklarınızın yüzünde iki çizik var sadece, bizimkiler hastanede! Sence hangimiz olayı büyütmeli Seymen Ağa!?" 

"Kendine gelesin Dikmen, yoksa ben getirmesini bilirim! Bizim konağımızda, bizim canımıza -bize- zarar veriyorsunuz, bir de piskince konusuyor musunu!?" Diye bağırdı  Karan.

Poyraz'ın babası, "Karan, Dikmen, sakin olun. Tamam çocuklar yapmışlar bir şeyler bunları niye büyüklere kadar getiriyoruz? Hem Selin ile Poyraz arkadaşlar uzun yıllardır, olur oyl-"

"Değiller!" Diye araya giren Göktuğ, hiçbirimizin beklemediği bir durumdu. Herkesin bakışları ona dönerken, ciddi anlamda sorgulandığı için durumu direkt kontrolüme almaya çalıştım. "Değiliz Kasım Abi, biz uzunca bir süredir arkadaş falan değiliz. " dedim.

Bunlar kendi aralarında konuşmaya devam ederken birinin sesi fazla çıkmıştı. "Hadi Dincsoylar tamam da, bu Cevherhanlar kim oluyor!?" 

Buna cevap verilmemesi, ortamı boş bulduklarını sanmalarına neden olmuş olmalı ki, bir kadın bu defa bağırmıştı resmen. "Kızlarına azıcık terbiye verselerdi, ortalıkta böyle dolanma-"

Aşiret PaketWhere stories live. Discover now