20. Bölüm Seni Seviyorum

5.8K 300 54
                                    

Merhaba çiçeklerimmm
Nasılsınızzz?
Yeni bölümle karşınızdayım. Şimdiden okuduğunuz için hepinize teşekkür ederim. Oy verip yorum yapmayı unutmayın<333

____________________________________

Sabah yüzümde dolanan parmaklarla uyandım. Sanki karınca geziyordu. Tabi sonra aslında Berk abimle uyuduğumu yüzümü de Berk abimin ellediğini anladım.

Birlikte hazırlanıp salona inmiştik. Herkes oturmuş yemeğin hazır olmasını bekliyordu. Bir tek babam yoktu ortalıkta.

Annemin yanına gidip sarılıp öptüm. "Günaydın anne babam nerde?" diye sordum. "Günaydın kızım baban çalışma odasında sabah gelen zarfi açmak için odasına gitti."

Ne zarfı? Kim yolladı acaba? Herhalde işle alakalı diyip kendimi Canın yanına attım.

"Napiyon lan" diye sordum. "Hiç ya Akın abim ceza verdi" dedi. "Ne cezasi yine ne yaptın aq" dedim yüzümü buruşturarak. "Akın abimin tuvaletine en korktuğu hayvanı atmış olabilirim hehehe" dedi sırıtarak. "En korktuğu hayvan?" diye sordum merakla. Düşünsenize kos kocaman ciddi Akın abimin korktuğu hayvan var. Bir Barlas bir de Akın abimin bir şeyden korkması düşüncesi bana çok şaşırtıcı geliyor.

Kulağıma yaklaşıp "Ya Akın abi tavşanlardan korkar" dedi gülerek. Bu dediğine öyle bir kahkaha attım ki koltuktan yere düştüm ve hala gülmeye devam ediyordum. Gülüşümle dikkatleri yine kendime çekmiştim.

Akın abim sinirle Cana bakıyordu. Can kahkahasını güçle durdurdu. Ama zorlandığı her halinden belliydi.

"Hadi çocuklar sofraya" annemin seslenmesiyle hep beraber sofraya geçtik.

Babam dışında herkes burdaydı. "Babam gelmiyecek mi?" diye sordu Barlas abim. "Babanın işi çıkmış o yüzden bu gün yemeğe gelemiyecek" dedi annem. İlginç sabah zarfın gelmesi şimdi yemeğe inmemesi. Kötü bir şey olacakmış gibi hiss etmem normal mi?

Herkes yemeği bitirmiş işi olan işe olmayan da odasına çekilmişti. Anneme yemekten sonra babamı sorduğumda az önce çıktığını söyledi. Fırsattan istifade malum meraklı bir insanım babama gelen zarfı okumak için babamın çalışma odasına yollandım.

Odaya geldiğimde kolu çevirdim. Allahtan kapı kilitli değildi. Odaya girip kapıyı örttüm. Hemen etrafı incelemeğe başladım. O zarfın burda bir yerde olduğuna eminim. İlk dolaplara baktım. Burda yoktu. Ama bir tane silah vardı. Babam silah kullana biliyor muydu?

Sonra çekmeceyi aramaya başladım. Bir tane evrak vardı üstünde Semih Aslan yazıyordu. Anında kaşlarım çatıldı. Hemen açıp okumaya başladım.

Burda Semih Aslanın bulunan bedenin tanınmaz halde olduğu yazıyordu. DNA testindeyse gerçekten Semih Aslanın olduğu yazıyordur. Bunun dışında babamın söylediği kağıt da burdaydı. Hani Semihin babama yazdığı kağıt. Peki ya sadece denize düşmesiyle bir beden tanınmaz hale gelebilir miydi? Bu mümükün müydü? Tabikide hayır bu işte bir bok kokusu alıyorum.

Evrağı yerine koymaya çalıştığımda yere bir zarf düştü. Üzerine Selim Özkaya yazıyordu. Aradığım zarf bu olabilir miydi?

Hemen açıp okudum. Okuduğumda bu zarf olduğuna emin oldum çünkü zarfta şöyle yazıyordu. 'Kızını kurtarmayı başardın bakalım Kaanı kurtara bilecek misin. Adres: .......'

Bu zarfı Kemalin yazdığına eminim. Endişeden ellerim titremeye başlamıştı. Zarfı da silahı da evrağı da alıp odadan çıktım. Odama gidip hazırlanmaya başladım. Bir tane sırt çantası alıp her şeyi içine doldurdum ve odadan çıkıp aşağı indim.

Aleyna (gerçek aile) Where stories live. Discover now