22. Bölüm Porselen Kalbim

208 81 141
                                    

Selam bebekler, artık girişim klasikleştiği için farklı bir giriş yapayım dedim. Ama bir türlü giremedim tabi ki.

22. bölüme geldik ve 30. Bölümde sezon finali yapacağız. Yani son 8 bölüm kaldı. Haftada bir bölüm yayınladığım için iki aya tekabül ediyor bu süre. Hâlâ yolumuz var.

Şimdi bölüme geçebiliriz, keyifli okumalarr 🤍

                           Bölüm Şarkıları

               Sena Şener / Porselen Kalbim

                    Milat / Sormayın Halimi

       Ali Beykant / Gidiyorum Eyvallah




"Konuştum duymadılar, sustum anlamadılar."

İçi acır mı insanın? Benim acıyor, içim öyle bir acıyor ki kanamaya başlıyor. Kesik yok, gözle görülür bir yara yok ama kanıyor. Hiç durmayacakmış gibi.

Acı çekersin sonra mutlu olursun, çünkü her acının bir ödülü vardır derler. Ben çok acı çektim ama mutlu olmadım. Benim çektiğim acıların ödülü nerede?

Bu kadar acı çektikten, üzülüp kırıldıktan sonra bunu hangi mutluluk kapatır bilmiyorum. Kapatabilir mi? Sanmıyorum.

Gün geçtikçe acım artıyor çünkü büyüyorum. Büyüdükçe sorunlar da büyüyor. Derdim artık kaybolan bebeklerim değil ne yazık ki. Derdim koybolan ailem, kaybolan duygularım ve kaybolan hevesim.

Biliyorum düzelecek, bir gün yaşadığım her şeye bedel bir mutluluk yaşayacağım ama ardından felaketlerin en büyüğü gelecek. Çünkü bazı insanların mutluluğu uzun sürmez.

                                            ᴥ

Birileri doğar birileri ölür. Döngü bu şekilde ilerler. Ama benim hayatımda değil. Öldü sandığım kimse ölmemiş oluyor, bu iyi mi kötü mü bilmiyorum. Çünkü ben o acıyı yaşadım, öldü sanıp öldüm. Kahroldum, yaşayan ölüye dönüştüm.

Abim geçmiş karşıma annemin yaşadığını söylüyor. Buna inanacağımı mı düşünüyor? Annem gözümün önünde öldü, kanlar içinde gördüm ben onu. Annemi öldürdüler, acı ama gerçek.

Gözlerimi duvardan ayırıp abime döndüm, merakla ne tepki vereceğimi bekliyordu. Gülmeye başladım hatta kahkaha attım, abim kaşlarını çatmış bana bakıyordu.

"Lena iyi misin?"

Sesi endişeli çıkmıştı. Ama gülmeyi bırakamıyordum, gülmeyi bırakırsam ağlardım çünkü hem de hüngür hüngür.

Kendimi zar zor durdurduğumda elimle yüzümü sıvazladım.

"Allah'ım sen bana sabır ver! Çıldıracağım artık."

Abim elimi yüzümden çekmeye çalışıyordu. Bileklerimden tutup çekti.

"Lena kendine gel güzelim."

Boş bakışlarımı abime çevirdim. Nasıl inanmıştı bu yalana?

"Sen nasıl inandın bu yalana? Annem benim gözümün önünde öldü!"

Ellerimi abimden kurtarıp ayağa kalktım. Şaka gibiydi gerçekten! Annem gözümün önünde ölmüşken geçmiş karşıma annemiz ölmedi diyor. Salonda volta atarken abim de ayağı kalktı.

TANLEYWhere stories live. Discover now