26. Bölüm ZAMANLA GEÇER

159 49 105
                                    


Gittikçe sezon finaline yaklaşıyoruz, bir sonraki bölümden itibaren geri sayımı başlatacağım.

Medya: Lena'nın kombini

Lafı fazla uzatmadan bölüme geçelim, keyifli okumalarr 💖






                           Bölüm Şarkıları

               Berk Baysal / Zamanla Geçer

                Mabel Matiz / Aşkım Gülüm

                       Pinhani / Sakinleştim


             "Bazı korkular hiç geçmez..."

Herkes cesur olduğunu söyler, hiçbir şeyin kendisini korkutamayacağını. Ama bunu söylerken içinde barınan korkudan habersizdir.

Bazı korkular içten içe yer insanı, farkında olmadan en büyük zaafı hâline getirir. Evet korkular da zaaf olabilir, kimse görmesin, bilmesin isteriz. Çünkü öğrenilirse kullanılacağını biliriz.

Kimse fark etmesin diye en geriye iteriz korkularımızı, saklarsak fark edilmeyeceğini zannederiz. Ama hiç beklemediğin bir anda, bazen bir kelime, bazen bir koku, bazen bir dokunuş korkunu gün yüzüne çıkarır. Ne kadar geriye itersen it yüzeye çıkmayı başarır.

O günleri unuttum sandım, artık korkmam sandım, iyileştim korkacak bir şey kalmadı sandım... Tek bir anı, tek bir ses her şeyi hatırlatmaya yetti. Yine en büyük korkuma yenildim, ilelebet bu korkuya mahrum kalacağımı bilmiyordum.

Bazen her şey ne kadar yolunda olursa olsun eskiye dönersin, belki de eskisinden beter bir hâle. Çünkü unuttum sandığın hiçbir şeyi unutmamışsındır, peşini bıraktığını sandığın şeyler hep seninle gelmiştir. Sadece sen fark etmemişsindir.

Hep benimle gelmiş meğerse, fark edememişim.

                                           ☁️

Feza'nın anlatımı ile

Sevdiğin insanı kötü ve bitmiş görmek zordur, ama ondan daha zor olan şey sevdiğin insanı o hâle senin getirmiş olmandır. Her şeyin başlangıcı sensindir ve bu seni en büyük suçlulardan biri yapar, başlangıcı olmayan bir şeyin devamı olmaz çünkü.

Anlatılan her şeyi Talya bizzat yaşamıştı, tek başına kalmıştı. Yalnızlığa biz itmiştik onu, yaşadığı her şeyin sorumlusu bizdik. Doktor diye ortalıkta gezen bir piç kurusu sarışının hayatını mahvetmişti, en büyük travmasını yaşatmıştı.

Şimdi bazı şeyleri daha iyi anlıyordum, anlamamış olmayı dilerdim; sarışının bu kadar şeyi yaşamamış olmasını dilerdim.

Bu olayların hiçbiri yaşanmadan önce aniden ona sarıldığımda ya da öptüğümde korkmazdı. Ama hiçbir şey eskisi gibi değildi, artık ani sarılmalardan ya da temaslardan korkuyordu. Başta nedenini anlamamıştım çünkü eski Talya böyle değildi. Hayatını mahvolmadan önceydi bu tabii.

Sorduğumda ani hareketlerden hoşlanmadığını söylemişti. Bir kadının özel alanı kendisinden izinsiz ihlal edilmemeli, en yakını olsa bile sınırını bilmeli, demişti. Söylediklerinin altından böyle bir şey çıkacağını düşünmemiştim. Çünkü bana göre hatta bize göre kimse Talya'ya istemediği bir şeyi yapamazdı, o güçlüydü kimseye eyvallahı yoktu.

Unutmuştuk, güçlü değil de güçlü olmak zorunda olduğunu unutmuştuk. Her yerden darbe yiyince güçlü durmak zorunda kalmıştı, belki de güçlü olmayı hiç istememişti. Yine onu bir şeylere mecbur bırakmıştık.

TANLEYWhere stories live. Discover now