Şimdi aşklarım paylaştığım müzik videosuna dikkatinizi çekmek istiyorum. Geçen bölümde gördüğüm üzere bazılarınız Fernando'nun yakışıklı olmadığını söylemiş. Dizi sanırım 90'larda geçiyor. Doğal olarak adam birazcık yaşlanmış olabilir. Siz hangi fotoğrafına baktınız bilmiyorum ama biz Rosalinda dizisindeki halini geçerli kabul ediyoruz. Şimdi elinizi yüreğinize koyun. Yukarıdaki videoda 1:20 ve 1:46 dakikaları arasındaki sahneyi izledikten sonra hala Gülfem ve Funda'ya hak vermiyorsanız bir şey demiyorum. Şimdi sorarım size.
Fernando yakışıklı mı?
Cevapları verdiysek bölüme geçebiliriz(: Keyifli okumalar<333
***
Aslında sabahın köründe uyanmıştım ama Çağan yanımda yoktu. Sabah uyandığımda Nesrin anneden dün gece sarhoş olduğumu öğrenmiştim. Hayatımda yaşadığım en büyük şoklardan biriydi. Dün gece sarhoş olmuştum ama resmen bundan haberim yoktu.
Gün yeni aydınlanırken başımdaki şiddetli ağrı ile uyandığımda su içmek için mutfağa gitmiştim. Nesrin annem benim uyandığımı duymuş olmalı ki hemen kalkıp yanıma geldi. Sağ olsun yaptığı mucizevi içecek sayesinde hem mide bulantım hem de baş ağrım geçiverdi.
Mutfakta annemle kahvaltı hazırlarken hala yaşadığım şoku atlatmaya çalışıyordum.
"Bir insan nasıl sarhoş olur da sarhoş olduğundan haberi olmaz anne?" diye sordum.
Annem hırsla salatalıkları doğrarken, "Ben o garsonu ele geçirirsem." dedi.
"Adam anladık sanmış içeceklerin alkollü olduğunu."
"Yavrum seni Allah melek diye mi yarattı? Terbiyesiz adam sizin bilgisizliğinizden yararlanmış sen hala onu savunuyorsun."
"Ne bileyim isteyerek yapmamıştır herhalde."
"İsteyerek yapmamıştır mutlaka ama yapmış bir şekilde. Ya benim yavrumun başına bir şey gelseydi?" Annemin hırsından bu sefer domatesler nasibini alıyordu.
"Biz hiçbirimiz alkol kullanmadığımız için oldu sanırım. İçkinin içinde alkol olduğunu anlayamadık."
Annem sebzelerin üzerine dökmek için aldığı limonu parçalamak istercesine sıkarken, "Diyorum ki gidip görsem şu garsonu." dedi.
"Yapma anne Allah aşkına." dedim. "Adam da isteyerek yapmamış sonuçta." Sonra o anda aklıma gelenle bir aydınlanma yaşadım. "Anne benim canım ne istedi biliyor musun?" dedim.
"Ne istedi yavrum yapayım hemen." dedi canım annem.
"Sembusek yapalım mı?"
"O ne kız? İlk defa duyuyorum."
"Mardin'e özgü bir yemek. Lahmacuna benziyor. Mardinli bir arkadaşım vardı. Adı Berfin. Çok tatlı, çok sevdiğim bir arkadaşımdı. O öğretmişti bana. Yapayım mı size bugün?"
"Bak çok merak ettim şimdi. Ben çok severim böyle yöresel yemekleri. Yapalım akşama. Ne lazım, malzemeleri neler?"
Malzemeleri saydığımda evde her şeyin olduğunu fakat kıyma almak için kasaba gitmek gerektiği anlaşıldı.
"Ben giderim anne kahvaltıdan sonra." dedim.
"Ben de geleyim seninle." dedi annem.
"Yok yok sen yorulma." dedim. "Hemen gider gelirim ben."
Çağan beni aramamıştı. Annem acil göreve çağrıldığını söylemişti ama büyük ihtimalle bu akşam gelecekti. Canım kocam yaptığım sembusekleri beğenecek miydi acaba? Aç gelmezse eğer ben ona yarın yine taze taze yapardım. Beğenmese bile beğendim derdi kesin. O konuda hiç güvenemiyordum kocama.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VATANIMSIN | Kitap Oluyor
Romance''Geç şu odaya yerleştir eşyalarını!'' Dedi. Sesi öyle sertti ki bir an ondan korktum. İnsanların yere göğe sığdıramadığı, o ünlü komutan bu mu diye düşündüm. Vatanı uğruna bunca fedakarlık yapan bir asker bana karşı nasıl bu kadar sert olabiliyordu...