52. Bölüm

14K 924 125
                                    

Selam aşklarım ben geldimmm,

Nasılsınız?

Yepisyeni bölüm geldi.

Keyifli okumalar<333

***

ÇAĞAN'IN GÖZÜNDEN

Gülfem'in evinin önünde bekliyordum. Polat'a gidip biraz dinlenmesini söylemiştim. Ahsen'i düşünüyordum. Bir saniye bile aklımdan çıkmıyordu. Uyandı mı acaba diye düşünüyordum ama az sonra cevabımı aldım. Ahsen apartmandan çıkıp koşar adımlarla bana doğru gelmeye başladı. Gülfem de peşindeydi. Karşıma gelip birkaç adım ötemde durdu.

Gülfem, ''Özür dilerim Çağan.'' dedi.

Sebebini anlamıştım. Ahsen uyurken odasına girdiğimi söylemişti demek ki.

Ahsen'in gözleri Ateş saçıyordu. ''Sen ne yapmaya çalışıyorsun?'' dedi sesi titreyerek.

''Ne yapıyormuşum?'' dedim sakin bir sesle.

''Sen öyle kafana göre yattığım odaya giremezsin.'' dedi Ahsen.

''Sen benim karımsın Ahsen.''

Ahsen'in yüzünde hem öfke ve hem hüzün vardı. ''Bakalım ne zamana kadar?'' dedi.

''Boşanmak yok Ahsen. Ben seni bırakabilir miyim?'' dedim.

''Bırakacaksın Çağan. Seni unutmak istiyorum. Bu acıyla yaşayamıyorum.''

''Yapma Ahsen! Yapma öldürme beni.''

''Sen beni öldürdün!'' diye bağırdı Ahsen. ''Nasıl yaptın bunu bana?! Hiç mi acımadın Çağan?!!

''Ben seni çok sevdim Ahsen.''

Ahsen gözlerindeki yaşlara tezat bir şekilde, alayla güldü.

Benimse yüzümde acı bir tebessüm vardı. ''İnanmıyor musun?'' dedim. ''Allah şahidim seni ne kadar çok sevdiğime. Sen benim duamsın Ahsen.''

''Bensiz yaşamaya alış Çağan.''

''Böyle bir şey olmayacak!'' dedim. Yumruklarımı sıkıyordum, sakin olmak benim için çok zordu. Ahsen beni bırakıp gideceğini söylüyordu. Zaten çıldırmak üzereydim, Ahsen böyle söyledikçe aklımı korumakta gittikçe daha da çok zorlanıyordum.

''Olacak.'' diye fısıldadı Ahsen. Sanki öfkesi öyle büyüktü ki sesi zor çıkıyordu. Sonra da arkasını dönüp gitti.

Ahsen gittiksen biraz sonra Polat geldi. Ahsen'i ona emanet edip karargaha gittim. Başka çarem kalmamıştı, üstlerimle konuşacaktım. Ahsen'e her şeyi anlatmak için izin isteyecektim.

Bunlar ulaşması kolay adamlar değildi. Biriyle konuşabilmek için karargahta üç saat beklemem gerekti ama sonunda beni odaya aldılar. Odaya girdim, ''Otur.'' dedi karşımdaki adam. Masanın karşısındaki koltuğa oturdum. ''Anlat.'' dedi. Bir sorun olduğunu anlamıştı. Lafı uzatmayı sevmeyen bir adam olduğunu biliyordum zaten.

''Karım.'' dedim. ''Yaralandığım gün beni pazarda görmüş. Olayı yanlış anlamış. Onu, o kadınla aldattığımı düşünüyor.''

''Eeee.''

''Ona gerçeği anlatmak için izninizi istiyorum.''

''Bunun en ufak bir riski dahi alamayacağımız bir operasyon olduğunun farkındasın değil mi Çağan?''

VATANIMSIN | Kitap OluyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin