19. bölüm

6.4K 352 60
                                    

"Lütfen dokunma bana." "Ne?" Barlasın yüzünü görüyordum ama bu sesinden tanıdığım Araz'dı.

"Tamam istediğini yapıcam ama lütfen dokunma." Yavaş yavaş uzaklaşmaya başladım.

"Hera iyi misin?" "A-abi?" "Au getireyim ben sana." Burada kalsan?" "Arel abime söylerim o getirir o uyanık sadece olmaz mı Hera, hem abin o senin."

"Peki" dediğim de telefonundan Arel'i aradı "Abi Hera'nın odasındayım bir bardak su getirir misin" "..." "Tamam abi bekliyoruz" "..." ve kapattı.

2-3 dakika sonra hızla kapı açıldı. "İyi misin Hera!?" kapının bir anda açılması ile irkildim ve konuşmaya başladım. "Hı hı, ve suyu verir misin?" "Tabi, al."

Suyu aldım ve içtim, Arel'e hala tam güvenemiyordum. Arel bana dönüp konuşmaya başladı. "Hera, konuşabilirmiyiz?" Başımı 'Olur' anlamında salladım, Araz odadan çıktı.

"Efendim?" Sesim soğuk çıkıyordu. "Hera.. bana güvenememeni anlıyorum, ama o adam bana alıkoyduğu için birşey yapamamıştım, yoksa şuan onu yaşatmazdım." "Peki neden gittin? Eğer abimsen neden bir anda ortaya çıktın?"

"Annemler ile kavga ettik." "Gitmeni sağlayacak ne olmuş olabilir ki?" Derin nefes verdi. "Senin bizim kardeşimiz olduğunu önceden öğrenmiştim, fakat annemlere söylemedim. Bunu öğrendiklerinde de kavga ettik ve ayrıldım."

Duyduklarımın karşısında 2. Şoku yaşarken o devam etti. "Annemler belliki geleceğimi düşünmedikleri için sana bunu söylememişler." Başımı evet anlamında salladım.

"Hera ben çok üzgünüm.. seni o adamdan koruyamadım." Başımı eğdim. "Sorun değil.." tabiki sorundu. "Her neyse.. şimdi uyu tamam mı? Yarın okula gidiceksin." Başımı tamam anlamında salladım.

İyi geceler dileyip odadan çıktı, bende başımı yastığa koyup gözlerimi kapattım.

•••

Şuan formamı giyiyordum, okulda zaten beni soyadımla tanımıyorlardı bunu ben istemiştim Araz abimlerin yakın arkadaşları hariç kimse bilmiyordu.

Aşağı indiğim de herkes kahvaltı masasına oturmuş kahvaltı yapıyorlardı.

Beni gören annem konuşmaya başladı. "Kızım gelsene." "Tamam anne." kahvaltımı zevkle yaparken Yankı konuşmaya başladı.

"Abi şu Barlas işini ne yaptınız" duyduğum kelime ile yediğim nutellalı ekmek boğazımda kaldı. "S-su" kimin uzattığına bakmadan suyu alıp içmeye başladım.

"Ben izninizle kalkıyım bugün okula Mert' le gidicez zaten" "Mert kim" tabii Arel bu en azından sevgilim sanmadı.

"Yakın bir arkadaşım" "Ha sevgilin falan diğil yani" "Bende diğerleri gibi diğilsindir diye düşünmüştüm, demek ki yanlış düşünmüşüm her neyse ben gidiyorum"

"Yanlış anla-" sesini çalan kapının sesi kesmişi. "Bende" kapıyı açtım tahmin ettiğim gibi Mert' i.

"İyi misin güzelim" evet Mert' in demesine izin vericektim.
"Hani sevgilin diğild-" "Sevgilim diğil zaten arkadaşız biz ve ona istediğim gibi hitap ediceğimi düşünüyorum" "o zaman yanlış düşünüyorsun, çünkü kendine kimsenin güzelim diye hitap etmesini istemiyor"

"Ben kimse değilim ama, dimi Hera" "Mert' in yeri bende çok ayrı onu herkesten, sizden de dahil çok seviyorum yanımda siz yokken o benim ailem oldu"

"Şimdi izninizle okula geç kalıcaz, hadi Hera" çıktık ve Mert' in motoruna bindik.

"Mert senden bişey isteyebilir miyim" "buyur" "şimdi benim Acar' lardan olduğumu bilmiyorlar ya hani, heh işte arkadaşlarına falan söylemesen olurmu en azından şimdilik"

Biyolojik AilemWhere stories live. Discover now