Biyolojik Ailem

29. bölüm

"Ya hayır benim o kurabiyeler" "Parasını abim verdi ama" evet şuan yolun ortasında Sumru ile kurabiye kavgası yapıyoduk.

Ve gelen geçen insanlar bize garip garip bakıyordu, arabadan neden indik sorusuna cevap vericek olursam.

Alpay ve Rüzgar arabadan inince bizde sıkılıp arabadan kaçtık ama şuan kaybolduk. "Ya Hera hadi  benim telefonum abimdeydi sen kendi telefonunu neden almadın"

"Ne biliyim ben Sumru acele çıktık zaten arabadan" "Peki napıcaz şimdi" "Birine söyleyelim arasın abimleri" "Aşırı mantıklı" "Aha şu karşıdaki kadın olabilir"

"Olur olur" kadının yanına doğru ilerleyip konuşmaya başladık. "Abla iznin olurs-" "Ne ablası be o amdar yaşlı diğilim ben!" Kadının bağırması ile şoka uğradım çünkü kadın en az 40 vardı.

"Yürü Hera yürü başka birine soralım" kafa salladım. Tam yürümeye başladık Sumru' nun durmasıyla bende durdum.

Tam konuşucakken yabancı bir sesi duymamla sustum. "Bişeye mi ihtiyacınız var güzeller" Sumru' nun bişey demesine izin vermeden konuştum.

"Belamısın kardeşim siktir git zaten kaybolduk" "Demek kayboldunuz isterseniz bize geçelim" dedi pis sırıtışıyla.

Arkasını dönmesiyle 3 kişi daha geldi yanımıza. Ve tekrar önünü döndü. "Şimdi sıçtık Sumru"

"Tıck tıck tıck öyle deme arkadaşınla arkadaşlarım ilgilenecek sende benimsin" bir tane çocuk buraya yaklaşıp Sumru' nun saçını okşadı. "Seninle çok eğlenicez prenses" bacak arasına bir diz atsam, ama diğerleri var.

Olsun yinede biyerden başlamak gerek dimi. "Piç" diyip bacak arasına diz attım ve neslinin büyümesini engelledim.

Sumru ağlıyordu of kıyamam ki ben ona hızla elinden tutup hızla koşmaya başladım. "KOŞSANIZA LAN YAKALAYIN ŞU KIZLARI"

"Sumru daha hızlı koşmamız gere- ah" evet yere düşmütüm ve bileğim feci şekilde ağrıyordu. Sanırım burkmuştum.

"Hera iyiyimisin" "Hadi sen koş Sumru Rüzgar' a haber vermelisin" "Olmaz seni burda bırakamam" "İyice yaklaşmasınlar bir an önce git"

"Kızlar?" Allah'ım neden bu kadar şanslıyız. Çünkü şuan tam karşımızda kuzen tayfası duruyordu, dur bi dakka bunlar nie Antep' te diğiller.

"Geliyolar" diyip yerden kalkmaya çalıştım ama başarısız oldum. "Kim geliyor" Kuzey' in sorusuna cevap vermeden Enver beni kucağına aldı.

"Burdan gitsek olur mu Enver abi" dedi Sumru ağlamasını dindirmeye çalışarak,  bende konuşmaya başladım "Evet evet onlar gelmeden gitmeliyiz" "Kimler gelmeden"  bir kaçı aynı anda konuşunca gülmeye başladık.

Ama şuan buraya iyi yaklaşmışlardı vee geldiler. Ama geldikleri gibi tökezlediler. "Siz kimsiniz" "Asıl siz kimsiniz neden ağlıyor bu kız" dedi Kerem abi Sumru' yu göstererek.

"Şey Kerem abi iğrenç tekliflerinden rahatsız olup şununkine diz attım sonra kaçmaya başladık" dedim ilerdekini göstererek.

"SENİ ÖLDÜRÜRÜM ŞAKASIZ BİR DAHA BURDAN GEÇEMEZSİN" "öyle bişey demedik yalan söylüyorlar" "LAN NEDEN YALAN SÖYLESİNLER İŞLERİ GÜÇLERİ YOK BİDE BİZLE KAFAMI BULUCAKLAR"

"Talha sen kızlarıda al git hadi aslanım" Enver abinin konuşmasıyla hemen kafamı sağa sola sallama başladım.

"Hayır hayır hayırr ben burda durmak istiyorum lütfenn"

"Olmaz, hadi Talha" ya ne güzel aksiyon olucak işte nie izin vermiyor ki.

Daha fazla üstelemeden yürümeye başladım, "Nereye" mükemmel soruydu çünkü bende nereye gittiğimi bilmiyordum tabikide yine ben ve yine zekiliğim.