28. bölüm

4.3K 207 58
                                    

Tam kapıyı açıcağım sırada birinin belimden tutmasıyla hızla arkamı döndüm. "Beni özledin mi güzelim"

Barın' ı karşımda görmemle titremeye başladım. "Şahsen ben seni çok özledim, duyduğuma göre Rüzgar' la sevgiliymişsiniz onun yerinde olmak isterdim ama tabi istersen oluruz"

"U-uzak dur benden" "Tıck tıck tıck insan sevgilisinden uzak durur mu yapma böyle sevgilim" "ABİ-" abimin sesimi duyması için son derece yüksek olan sesimle bağırmaya çalıştım umarım duymuştur.

"Shh o sesini kes yoksa ben keserim" diyerek ağzımı kapattı, halime bak abimin hemen önümdeki odada olduğunu bilmeme rağmen hiç birşey yapamıyordum.

Bir telefon çalma sesi duydum Barın' ın dı sanırım. Fırsat bu fırsat dikkatide dağıldı. Hızla arkamı dönüp kapıyı açtım.

"Hera?" "ABİ" koşarak Arel' e sarıldım. "Noldu Hera" titreyen sesimle konuşmaya başladım.

"O-orda" Arel sarılmayı keserek konuşmaya devam etti. "Kim orda" "Hayır b-bırakma beni" dedim ağlayarak.

"Hera- BARIN" Rüzgar' ın bağırmasıyla kapıya doğru baktım, Barın yüzünde saçma bir ifadeyle Rüzgar' a bakıyordu.

"Rüzgar sen Hera' nın yanında dur biz bi konuşalım onunla, gel aslanım!"

"Kusura bakma Arel şuan gitmem gerek sonra konuşuruz" "Sözümün ikiletilmesinden nefret ederim yürü dediysem yürü!"

"Rüzgar sen dur burda benim küçücük bir işim var" "Tamam Arel abi"

Rüzgar'dan

Bu şerefsiz nasıl girmişti okula, ama sorun yok bidaha asla gelemiyicek buraya.

Arel abi odada çıktıktan sonra konuşmaya başladım. "Güzelim istersen Sumru ve seni bize bırakıyım" "Rüzgar b-ben çok korkuyorum ya yine g-gelirse"

"Tamam geçti, artık asla görmiyceksin onu" Hera oturduğu sandalyeden tam kalkıcaktı muhtemelen dengesini kaybetti tam düşücekken onu tuttum.

"İyi misin" kafasını salladı. "Rüzgar" "Evet?" "Ben asla psikoloğa gitmem" nasıl yani konuştuklarımızı nasıl duymuştu bu.. bu nerdeyse imkansız zaten tenefüslerde hiç dışarı çıkmıyor kapıyı dinlemesi imkansız.

"Sen? bunu nasıl duydun" "Ha şey Yasin hoca çağırmış bizi bizde gitmemek için abimin odasına gidicektik sonra sizi duyduk işte Sumru' da kantindeydi en son"

"Meleğim ama senin buna ihtiyacın var en azından 1 kez gitsen tanıdığım biri var sana çok yard-" "İstemiyorum Rüzgar neden anlamamakta ısrar ediyorsun"

Hera gözlerini kapattı sanki bişeyleri hatırlamak istemiyormuş gibi.

"Üzgünüm yanlış bişeymi söyledim" "Ha, yo hayır yanlış bişey söylemedin" "Tamam, peki neden çağırmış sizi hoca tenefüsteydiniz" "Bilmiyorum" "E gidip öğrenelim o zaman"

Bir anda kapı açıldı gelen Sumru' ydu. "Selamlar selamlar Hera iki saattir seni arı- sen ağladın mı"

Hera' dan

"Bizde iki saattir seni bekliyorduk, Yasin hocanın yanına gidicez" "Onun dersleri bitti diye okulda diğil şuan, bide nöbetçi öğrenci bana bir not biri sana getirmiş"

"Sumru ver sen o notu bana" "Abi Hera' nın yanlız okuması gerekmez mi" "Evet Rüzgar sonuçta not bana" "Güzelim kim bırakmış bilmiyoruz belki önemli bişiydir"

"Peki o zaman, Sumru versene" "Al Hera" dedi Sumru cebinden çıkardığı kağıt parçaşını Rüzgar' a uzatarak.

Rüzgar' ın notu açmasıyla içinden küçük bir fotoğraf düştü. Tam yerden alıcakken Rüzgar' ın kolumdan tutmasıyla durdum.

Biyolojik AilemDonde viven las historias. Descúbrelo ahora