Ruhum hala sessiz yorgun kırgın

70 38 49
                                    

Belki de , son du bu

Yaşadığım her şeyin,

tek sorumlusu bendim...

Suçlayamam kimseyi..

Delir derlen bana,

yine düşünerekten,

Yaptım bir yanlış daha ...

Güvenmekti tek suçum,

neden kahroluyorum .

Neden kendimi suçluyorum

, Bunu bana neden yaptılar diye sormadan,

kendimi suçluyorum.

Anılar.. bazı anılar vardır , hiç bir zaman unutmak istemessin. Unutamassın değil , unutmak istemessin. Anıları birlikte geçirdiğin o kişi senden ayrıldığında ne önemi var geride bıraktıklarının? En sevdiğinizle bölüştüğünüz bir şarkı misali. O nefretle bırakıp gittiğinde , acı olur o şarkı size.

Bazı gerçekler vardır. Söylenmeli olan , ama çok kırıcı olan. Zaten kalbi kırık olan birine birde bıçak saplamaktan yorulmaz mı insan? Ben yoruldum.

Hayatımın tamamı en sevdiklerimden darbe alarak geçti. Birini daha kaldıracağımı sanmıyorum. Her kesi affettim , birini daha affedeceğimi sanmıyorum.

Bir gerçek vardır. İşte o gerçekki sen bunun farkındasın. Göz göre göre daha da yalan söylerler ve sen daha da soğursun. Ve bu ihanetin bir parçasıydı. Zaten bildiğim şeyi , bilmediğimi sandıkları için benden saklamaları ihanetin bir parçasıydı. Yıllardır yaşadığım eve , aileme annem babam dediğim o kişilere sığınarak yaşadım ben.

Sonda bir şey yapmayacaklarını bile bile her şeyimi anlattım onlara ben.

Hiç kimsem yoktu benim , hiç kimsem... anlatacak kişiler vardır elbet, lakin , her anlattığın anlamazdı seni. Belkide anlamak istemezdi insan. Küçücük bir kız çocuğuna yapılmış bu haksızlığı anlamak istemezdi insan.

Hep düşünürdüm neden? Neden ? insan kendi çocuğuna nasıl bunları reva görür? Benim ne suçum ola bilirdiki? Ben be yanlış yaptım onları koşulsuz sevmekten başka? Karşılığı bumuydu? Hastane sedyelerinde gerçeklerle karşılaşmamdı mı ?

Bu kadar zaman sonra karşıma çıkan , beni iyi hissettiren insandan uzak durmamı isteğen o hissin sebebi neydi?

Her şeyi biliyordum , her şeyin farkındaydım. Farkındalıktır işte insanın gözünü açan. Ben bunları gördüm ama hiç kimse beni görmedi. Ben bunları duydum ama hiç kimse duyduğumu anlamadı. Ben bunları hissettim ama hiç kimse beni anlamadı. Hiç kimse beni anlamadı...

Hep yalnız başıma kaldım ben. Kendi kendimi avuttum ben. Hep güçlü ol diyerek ayağa kalkıp , zagıflığımı gösterdim ben. Yapamadım , beceremedim. Korkumu yenemedim. Karşılarına çıkıp isyan edemedim. Beni bu hale getirenlerden hesap soramadım. Sadece bekledim. Bekledim, bekledim.. Sonuna kadar bekledim. Hep bir gün geleceğimi düşündüm. O gün geldiğinde het şeyin biteceğini ve rahat yaşayacağımı düşündüm. Ama hiç bir zamab düşünmemiştim ki o gün geldiğinde ben ne yapacaktım? Artık geçmiydi?

Ölmüş ruhumun , canlı bedenini ölüm ayağına sürüklediğim anda anladım ben beklemek gerekmediğini ve o an anladım ben, o gün size değil , sizin o güne gitmeniz gerekdiğini. Her şeyin bana bağlı olduğunu ve istersem o günün bu gün olacağını anladığım an farkındalığım uyandı benim.

Yıllardır , hayatım boyu her kesi ve her şeyi düşünüp durdum. Bunu yaparsam çok mu üzülür? Kırılır mı? Acıtır mı? Hoşuna gitmesse ? Ya istemesse ? Diye bir çok kez düşündüm ben. Ama hiç kimse beni böyle daşünmedi. Benim fikirlerim onlar için önemli değildi. Benim hayatım , benim arkadaşlarım , okulum , hayallerim hiç bir şeyim. Onlar için önemli olan tek şey varlığımdı. Bir insan için varlığınız önemliyse bir sebebi vardır. Onların sebebiyse , işlerine yaramamdı.

Neden ben?Where stories live. Discover now