Kesinlikle Aşıksın ve Baskın

206 12 1
                                    


 "Sen bana aşıksın. Evet evet kesinlikle sen bana aşıksın." Kızıl'ın evindeydik. O yatağında uyumaya çalışıyordu ve ben de başında oturuyordum. Sabah 7 de evden çıkıp direkt buraya gelmiştim.

"Ömer kalkıp seni döverdim ama çok uykum var. Lütfen şu kapıdan çıkıp gider misin? Hadi." dediğinde olumsuz anlamda kafamı salladım.

"Asla gitmem. İtiraf et ve kurtul. Gerçi itiraf edersen de kurtulamayacaksın benden ama sen yine de söyle." yorganı üstünden attı ve doğruldu. "Bak, sabahın köründe çıktın geldin. Acıdım hava soğuk diye eve aldım ama kes artık ya. Aşıksın aşıksın, yeter be." "Hiçbir şekilde beni düşüremezsin şuan. Ya sen, ben itiraf etmeyeyim diye okulu ayağa kaldırdın. Nasıl başka bir şey düşüneyim ya." Göz devirdi yastığa kafasını geri koydu. "Anlat madem bana niye yaptın bunu? Hani bir bedel ödemem gerekiyordu, hani en büyük hatam sen olacaktın?"

"Eğer alarm çalmasaydı yapacaktın. O korku sana yeterli gelmiştir. Böyle düşündüm ve yaptım işte. Senin benden şuan nefret etmen gerekmez mi? Az kalsın aşık olduğun insan sana çok büyük bir hata yaptıracaktı ve asla unutamayacatın." dediğinde yine olumsuz anlamda kafamı salladım. "İşte sen bana kıyamadın, ilk hafta tanıştığım Berk olsaydı ben çoktan okuldan atılırdım ama şuanki Berk bana kıyamadı. Neden?" "Nedenmiş zeka küpü?" yüzüne yaklaştım ve "çünkü bana aşık oldun. Bu kadar."

"Ömer, sen akıllanmazsın. Hadi git aşağıda televizyon falan izle sen. Ben de biraz daha uyuyayım." dedi ve yorganı kafasına çekti.

Derin bir nefes aldım ve ayağa kalktım. Etrafı incelemeye başladım. Odası güzeldi, ferah ve genişti. "Ömer gitsene ya. Uyuyamıyorum ses çıkarıyorsun." dedi yorganın altından.

Yanına gittim ve yüzünü açtım. Gözlerini sıkıca kapatmış ve uyumaya çalışıyordu. "Öpeyim mi seni biraz Kızıl?" dediğimde gözlerini açtı. "Gitmeyeceksin değil mi?" diye sordu. "İstemiyorum gitmek. Hadi izin ver öpeyim biraz." dediğimde gözlerini tekrar kapattı ama yorganı çekmedi.

Gülümsedim ve yüzüne eğildim. Güzel yüzünü küçük küçük öperken gülümsüyordu. "Çok güzelsin. Bitiyorum oğlum sana." Güldü ve gözlerini açtı. "Mahalle ağzın beni benden alıyor. Sanırım sen beni uyutmayacaksın." "Hoşuna gidiyorsa böyle konuşurum ben yavrum." kaşlarını kaldırdı ve "yavrum?" dedi. "Bizde böyle hoşunuza giderse artık beyefendi." dediğimde kıkırdadı. Boyuna kafamı gömdüm ve hem öpüp hem de o güzel kokusunu içime çekmeye başladım.

"Berk, oğlum uyandın mı?" diye bir ses geldi aşağıdan. Anında fırladık ve "annem gelmiş ya. Of Ömer git demiştim sana işte." "Panik yapma Berk. Bir şey yok sakin ol." dediğimde yataktan çıktı ve kapıya doğru ilerledi.

Tam açacakken annesi açtı ve gözleri ikimiz arasında gidip geldi. "Berk, arkadaşının geleceğini söylememiştin. Hoşgeldin oğlum." dedi ve gülümsedi. "Hoşbuldum." "Ömer uğramıştı öyle ya. Zaten gidecekti, hadi Ömer." dediğinde kafa salladım ve ayağa kalktım." "Olur mu öyle şey? Ömercim gel biz aşağıya inelim kahvaltı hazırlamaya başlayalım. Berk sen de üstünü değiştir gel canım." dediğinde beni kolumdan tuttu ve odadan çıktık. Berk beni öldürebilirdi bugünün sonunda, haklıydı.

Ayla hanım, ben ve Kızıl masadaydık. Çok gergindim çünkü Berk hiç konuşmuyordu ve sinirliydi. "E Ömer ileride ne olmak istiyorsun?" "Tam karar vermiş değilim fakat doktor olmak gibi bir düşüncem var Ayla hanım." dediğimde gülümsedi.

"Çok güzel seçim. Bizimkinin aklında hiçbir şey yok. Gel diyorum yurt dışına gidelim orada liseyi bitir ve üniversiteyi oku ama istemiyor." dediğinde korkuyla Berk'e baktım.

"Sence ne yapayım Ömer? Gitsem mi?" diye sordu imalı bakışlar atarak. "Bak bak sana soruyor bir de. Çocuğum ben kaç kere dedim gidelim diye niye bana hep hayır dedin?" "Yani az ee az kaldı okulun bitmesine, şimdi değişiklik zor olur falan. Tabi siz daha iyi bilirsiniz ama." diye bir şeyler saçmaladım. Şimdi bu Kızıl'a belli omaz gitmeye falan kalkardı.

"Neyse annecim, bizim işimiz vardı. Kalkalım artık." dedi ve hareketlendi. Onunla birlikte ben de kalkmıştım. "Ne işi Berk? Hani Ömer uğramıştı öylesine?" dediğinde Berk'e baktım. "Evet. Öyleydi ama yeterli bu kadar. Biraz dışarı çıkmak istiyorum annecim, daha sonra Ömer'i getiririm bol bol konuşursunuz. Tabi seni bulabilirsem." dedi ve beni de kolumdan çekerek evden çıkardı. 

"Özür dilerim Berk. Git dediğinde gitmeliydim." "Tamam şimdi gidebilirsin. İşim gücüm var benim de." dedi ve arabasına bindi. Hızlıca basıp gitmişti. Bari bir vedalaşsaydık. Yemin ederim bu çocuk değişikti ya. Bir anı bir anına tutmuyordu. Durağa doğru yürüdüm ve ilk gelen otobüse bindim. 






*Çok tatlılarrrr 😭😭💙💙*
*Hikaye güzel gidiyor mu?*








Kabuk BxB - ÖmBerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin