19.

7.1K 441 59
                                    

Rezan

Süleyman, yanımıza geldiği zaman Ceyhun ile birbirimize bakmıştık. Gerginlikle derin bir nefes alıp oturduğum yerden kalkmıştım.

Süleymanı görmek, dinlemek ya da ondan bir haber almak istemiyordum. Onu gördüğüm zaman eski anılarımız aklıma geliyordu ve bu da haliyle doğal olarak canımı yakıyordu...

"Ben bir kahve yapayım, yapmam gereken işler var." Süleyman itini görmezden gelip Ceyhun'a odaklandığım an Ceyhun kaş göz yaparak Süleyman'a dönmüştü.

-Benim de, Mehmet çavuşa imzalatmam gereken dosyalar vardı sonra görüşürüz Süleymanım.

Ceyhun, merdivenlerden inip Süleyman'ın yanından geçeceği sırada Süleyman kaşlarını çatarak Ceyhun'un bileğini tuttuğu gibi sert bir şekilde onu durdurmuştu.

Onun bu halini ilk defa görüyorum dersem tamamen yalan olurdu çünkü sinirlendiği zaman başka bir insana dönüşmesi an meselesiydi.

Aynı şu an buradaki halinde olduğu gibi...

"İkiniz de hiçbir yere gitmiyorsunuz, oturun bakalım konuşacağımız şeyler var. Geç sen de şöyle yerine otur daha fazla sinir etmeyin beni." Süleyman, farkında olmadan Ceyhun'un bileğini daha fazla sıkmaya başladığında bakışlarımı komple oraya odaklamıştım.

" Çocuğun kolunu kopartıp götüne mi sokacaksın Süleyman? Derdin benimle değil mi? Bırak Ceyhunu işini halletsin. " Bakışlarımı Süleyman'ın yüzüne odaklandığım zaman itin evladı anca kendine gelmiş gibi elini oğluşumun bileğinden çekmişti.

Sinirlendiği zaman çok acımasız bir insana dönüşüyordu...

" Konuşacağım şeyler ikinizi de ilgilendiriyor, ben sizin üst rütbenizim ve emirlerime karşılık veremezsiniz. Artık buraya geri döndüm, seni-" Parmağını bana doğru doğrultup derin bir nefes aldığı zaman duyacaklarım şimdiden hoşuna gitmeyecek gibiydi.

"Senin birliğini artık ben devraldım. Sen de benim getir götürümü yaparsın, işle arkadaşlığı birbirine karıştırmam bilirsiniz. Artık buraya taşındığım ve bugünden itibaren burada görevliyim o yüzden ikinizde haddinizi bilin." Süleyman gözlerini, gözlerimden ayırmadan konuştuğu zaman istifamı şimdiden versem iyi olacaktı.

" İyi ikiniz takılırsınız hayırlı olsun, istifamı versem iyi olacak." İkisine doğru adım attığım zaman Süleyman, o bir zamanlar çok sevdiğim kahkasını atıp kollarını birbirine bağlamıştı.

Ceyhun ise bakışlarını ikimizin arasında gezdirip nefesini tutmuştu, eh o da haklıydı ikimizde arkadaşıydık ne diyebilirdi ki?

" Oy bebeğim, istifa mı etmek istiyorsun? Demek istediğimi anlamadın sanırım? Artık buradayım ve burada benim borum öter, istifanı kabul etmiyorum bunu biliyorsun değil mi? Her neyse bu kadar konuşma yeter, şu birliğini göster de tanışalım bakalım." Süleyman, eliyle gelmemi istediği zaman üzerine saldırmamak için zor durmaya başlamıştım ama bu saldırma işi çok yakında gerçekleşecekti anlaşılan.

Ceyhun'un omzunu sıkıp Süleyman'ın yanında durduğum an parfümü anında burnuma gelmişti, sevgili olduğumuz zamanlardaki parfümdü bu...

Burnumun direği sızlamaya başladığı zaman bir şey demeden onun önüne geçmiştim, nefret ettiğim koğuş, kısa bir süre önce benim birliğim olmuştu ve onlardan bu kadar kolay kurtulacağım asla aklıma gelmezdi ama Süleyman sayesinde o iğrenç birlikten kurtulmuştum.

Buna sevinmem gerekirken o birliğin içinde Kutalmış denen itin evladı olduğu için ben üzülüyordum çünkü Süleyman onu tanırsa bu ikimiz içinde patlama noktası olurdu...

Piyade /bxb ✅✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin