47.

1.4K 74 7
                                    

Mete ve Dolunay el ele, kardeş kardeşe bir güzel önümüzde ilerlerken arkalarında da oldukça sinirli bir şekilde ben ve Rezan ilerliyordu ve benim pek mutlu olduğum söylenemezdi çünkü şu an her an patlayacak saatli bir bomba gibiydim.

Oysaki evden çıkarken oldukça mutluydum çünkü ailem ile hayal kurduğum gibi hoş, kaliteli bir şekilde vakit geçirecektim.

Bütün planım bu yöndeydi ama planlarım bir güzel suya düşene kadar...
Başlarda hepimiz eğlenceli şekilde de vakit geçiriyorduk ta ki o aptal kadın bütün eğlencemizi bozana kadar...

Ailem ile oldukça güzel bir şekilde piknik yaparken her şey bir kadının önümüzden geçip Rezan itine not atması ile başlamıştı...

Başlarda kadını küçümseyip bu olayı fazla dikkate almasam da günün geri kalanında pek hoş şeyler olmamıştı çünkü kadın ile bildiğiniz mağara insanı gibi birbirimize girmiştik.

Kadın kalkıp utanmadan Rezanımı başka birine ayarlamaya kalkmıştı.
Kocamın dikkatini çekmek için sürekli oynadıkları toplarını bizim yanımıza atıp durmuşlardı ve bununla yetinmeyip Kocamın üstüne vişneli meyve suyu bile dökmüşlerdi.

Rezan'ın üstünde beyaz gömlek vardı ve vişne suyu...

Buraya kadar azim ve oldukça sakin bir şekilde sessiz kalsam da o meyve suyunun silmeye çalışmaları ile bende ki kayış bir güzel kopmuştu.

O manyak kadın erkek arkadaşını Rezan'a ayarlamak istemişti ve o pis adam benim kocamın üstünü silmek için bildiğiniz kocamı çaktırmadan avuçlayıp ellemişti.

Rezan anlamasa da ben bu numaraları asla yemezdim çünkü aynı numaraları ben , Rezan'a karşı çok kullanıyordum.

Bacağımız boyunda iki tane veletimiz vardı ulan bizim.

Rezan'a çıkan taliplere  ben artık şakasız yetişemiyordum, sonum ruh ve sinir hastalıkları hastanesine doğru gidiyordu.
Adamın dünya yansa umrunda değildi ve ben her şeyi kafaya takan yapıdaydım.

Rezan itine karşı da trip atmakla meşgüldüm çünkü o kavgada beni belimden tutup ayırmaya kalkmıştı. Eh o dakika çocukların yanımızda olmaması da büyük bir şans olsa da pek hoş şeyler yaşanmamıştı.

Rezan, beni her ne kadar sakinleştirmeye çalışırsa çalışsın aksine ben daha çok sinirleniyordum çünkü kocam az daha elden gidiyordu.
Evet Rezan her ne kadar kafasını kaldırıp birine bakmayacak olsa da etrafta kan emici vampirler çoktu ve ben artık dayanacak seviyede değildim.

"Sevgilim ben ne yaptım? Benim bir suçum yok ki. " Rezan, sanki bir suç işlemiş küçük çocuklar gibi konuşup bana omuz attığında yüzüne bakıp iç çekmiştim.

Fazlasıyla tatlıydı ama bunun pek farkında olduğu söylenemezdi çünkü herkesi kendi gibi saf, iyi niyetli sandığı için bir gün elden gidecekti.

Rezan, kedi gibi iç çekip beni belimden tutarak kendisine yasladığında bile pek mutlu değildim çünkü kocamın çevresinde yılanlar çok fazlaydı.

Adam yüzüğünü taksa bile talipleri yine kesilmiyordu ve bu durum açıkcası benim pek hoşuma gitmiyordu.

Kalbim fazlasıyla kırılmıştı.

"Kutalmış, sinirleniyorum. " Ses tonu kendini hafiften belli etse de omuzlarımı silkip kendimi ondan uzaklaştırmıştım.

"Sen kavgada beni tutmadan önce düşünecektin. O kadın ve pis adam sana resmen yürüdüler ve sen utanmadan beni tuttun. Ne o hoşuna mı gidiyor beni kıskançlıktan kudurtmak?" Ona doğru dönerek durduğumda o da durmuştu.

Evin önüne gelmiştik ve çocuklar çoktan eve girmişlerdi.

"Hayatım benim gözüm senden başkasını görmüyor ki? Başka birinde gönlüm olsaydı bunu sana açıkça söylerdim ama benim her fikrim seninle dolu. Ortada kıskanılacak bir durum yok çünkü ben seninle mutluyum Kutalmış." Rezan, beni kendisine doğru çekip anlımı öptüğünde anında satış mooduna girmiştim.

Beni kolayca etkisi altına aldığını söylemiş miydim?

Ellerimi ellerinin içine alıp sıktığında kafamı omzuna koymuştum.

Bu adam çok başka bir seviyedeydi ve ben bu adam için ölüyordum...

Piyade /bxb ✅✔️Donde viven las historias. Descúbrelo ahora