37.

4.1K 256 59
                                    

Kutalmış

Süleyman Komutan, resmen Rezan'ın önünde soyunup her şeyini o kadın ile Rezan'a verdiği zaman kıskanç bir şekilde camın arkasından onları aptal gibi durup izlemiştim.

Kız gidince geriye Rezan Komutan kalmıştı ve Süleyman ona, kendisi bir güzel şapka bile giydirmişti ulan...

Bütün bunlar olurken ben sadece onları ellerimi yumruk yaparak izlemek zorunda kalmıştım ve onlar gözüme  oldukça yakın gözükmüştü.

Rezan'ı seviyor muydum emin değildim, çevremden akıl alacak bir kişi bile olmaması epey bir koysada yapacak bir şey yoktu.

Ceyhun Komutana bu konuyu açabilirdim ama o doğal olarak arkadaşını koruyacağı için pek yardımcı olmazdı. Hatta içimden bile geçebilirdi...

Karşımdaki erkek değil de kız olsaydı ondan hoşlandığımı üstüne basa basa söyleyebilirdim.

İçimdeki duyguları anlandıramamam çok normaldi çünkü homofobik bir ailede büyütülmüştüm buna ek olarak da çevremde hep homofobik kişiler vardı ki daha düne kadar ben de bir homofobiktim.

Bu durumda değilken, bir erkekle başka bir erkeği düşünmek midemi bulandırdı hatta arkadaş ortamında şaka ile bile bir yakınlaşma olsa bundan iğrenirdim ama Rezan Komutanda cidden hiç öyle bir olay olmamıştı.

Rezan Komutan, bana dokununca ya da öpünce içim kıpır kıpır olmuştu. Onu Süleyman denen itten çok fena kıskandığımı fark etmiştim ama şu an bunun ne yazık pek bir faydası yoktu.

Rezan'ı çoktan kaybetmiştim ve sanırım geri dönüşü yoktu.

******

"Komutanım, biraz konuşabilir miyiz?" Rezan Komutanın peşinden koşup nefes nefese ona yetiştiğim zaman ellerimi dizime koyup nefes almak için kafamı hafif öne doğru eğmiştim.

Kafasında hâlâ Süleyman itinin taktığı şapka olsa da şu durumda bir şey yapamazdım çünkü haddim değildi.

Gerçi birçok şey haddim değildi ama yapmıştım...

Süleymanın verdiği şapkaya dikkat kesilsem de onu kafasından alıp paramparça edip yırtmak geliyordu ama yapamıyordum işte amına koyayım...

Seviyor muydum acaba bu adamı?

Bana dikkatlice baktığı zaman yüzünü inceleyip yakışıklılığı karşısında iç çekmiştim.

"Konuşamayız Kutalmış çok işim var." Rezan Komutan, umursamaz bir şekilde konuşup giymek için adım atmıştı ki adamın koluna ahtapot gibi yapışıp kendime doğru çekmiştim.

"Lütfen lütfen biraz konuşalım, çok pişmanım yemin ederim. Bir daha sizi asla rahatsız etmem ama lütfen biraz konuşalım komutanım." Sesim ciddi manada ağlamaklı çıktığı zama Rezan Komutanın başta yüzü yumuşak bir hâl alsada aklına bir şeyler gelmiş olacaktı ki kaşları saniyeler içinde çatılmıştı.

" Cidden işim var ve bu aptal dosyalar yüzünden ceza aldım, çıkış saatimin zamanında yangın merdivenlerinin orada konuşuruz." Kararlı bir şekilde konuşup kolunu benden kurtararak uzaklaşmıştı.

Eh en azından bunun için bile sevinebilirdim.

******

Rezan

Yaklaşık on dakikadır yangın merdiveninde Kutalmış itini beklerken yorulduğumu hissediyordum ve bu her iki anlamdaydı.

Hem mental olarak hem de ruhen yorulmuştum.

Sağa sola bakındığım zaman in cin top oynuyordu ulan...

Gitmek için kalktığım zaman köşeden koşarak buraya gelen Kutalmış'ı fark etmiştim.

"Komutanım çok özür dilerim." Elindeki poşetlerle yanıma köpek gibi soluyarak geldiğinde onun bu haline gülmüştüm.

Süleyman bugün izinli olduğu için bizi bölecek birisi yoktu ama her an biri basardı.

"Komutanım." Kutalmış, derin bir nefes alıp bana bakmaya başladığında merakla tek kaşımı kaldırıp 'ne var?' dercesine ona bakmıştım.

"Kafanızdaki şapka bitlidir, atın siz onu ben size daha güzellerini getirdim. Bavulumda bunları arıyordum o yüzden geç kaldım çok özür dilerim." Hâlâ kesik kesik nefes alarak konuştuğunda poşetinden eldiven, atkı ve şapka çıkarmıştı.

Bana yaklaşarak Süleymanın verdiği şapkayı alıp yere attığında bu yaptığı beni oldukça şaşırtsa da bir şey diyememişti.

"Bunları annem ördü ve ben de değerli birine veriyorum." Kendi şapkasını giydirip boyunluğu da doladığı zaman ellerimi, ellerinin arasına alıp ısıtırmış gibi sıkmıştı.

"Eldivenleri de cebinize koyuyorum." ellerimi bırakıp eldivenleri cidden cebime koyduğu zaman bu yaptıklarına anlam verememiştim.

Ne olmuştu ulan birden bire? Süleymanı mı kıskanmıştı?

"Yarın size polarımı da vereceğim." Bana doğru yaklaşıp gözlerimin içine baktığı zaman onu özlediğimi fark etmiştim ama ara vermek isteyen kendisiydi.

"Özür dilerim, biliyorum bir faydası olmayacak ama ben çok üzgünüm." Dudaklarını dudaklarıma sürttüğü zaman geri çekilmek için hamle yapmıştım ki beni, belimden tutarak iyice kendisine yaslamıştı.

"Bana bir şans ver yemin ederim bu son olsun, seni asla hayal kırıklığına uğratmayacağım. Bana sevmeyi öğret, beraber öğrenelim sevmeyi, çevremde eşcinsel çift olmadı Komutanım. Ben de haliyle korktum ve kendimi geri çektim, evet çok hata yaptım ama hepsini anladım ve telafi etmek istiyorum. Lütfen Süleyman Komutan ile olmayın." Sesi ağlamaklı çıktığında ben daha ne olduğunu kavrayamadan gözünden birkaç damla yaş düşmüştü.

Her ne kadar sürünmesini çok istesem de kıyamıyordum...

" ben artık bir şeyler için çabalamaktan vazgeçtim. anladım ki; çabalarımızın sonucu hayal kırıklığından başka bir şey değilmiş Kutalmış, ben tekrar aynı şeyleri yaşamak istemiyorum." Derin bir nefes alıp konulmaya devam edeceğim sırada Kutalmış dudaklarını,  dudaklarıma bastırdığı zaman kelimeler bir yerimde patlamıştı...

*****

Diğer, dün yayınladığım" asker" kitabında ikinci çift olarak Rezan x Süleyman olacak ona da bakabilirsinizz

Piyade /bxb ✅✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin