27.

5.4K 365 220
                                    

Rezan

"Neden böyle davrandın ki çocuğa? Ne oldu birden bire Süleyman?" Sesimin narince çıkmasına özen gösterek konuştuğumda Süleymanın çatık kaşları anında düzelerek normale dönmüştü.

-İki dakika yanından ayrılayım ortalığın anasını ağlatıyorsun, bu sen değilsin. Bir zamanlar sevdiğim adam değilsin. Allah için ne oldu da dellendin?

Sonlara doğru sesim kısıldığında gözlerim hafiften dolmuştu.

Nihat'ın üzerine o kadar çok fazla gelmişti ki...

Neden bu kadar sinirlendiğini anlamamıştım ama Süleyman bu kadar çok fazla sinirlendiyse vardı bir olayı. Boş yere bu kadar çok fazla sinirlenmezdi, yani eskiden sinirlenmezdi.

"Eskiden sevdiğin adam ha? Ulan o pezevenk ne yaptı sen biliyor musun? Bir de gelmiş onu savunma bana." Süleyman, sigarasını yere atıp ayağıyla basarak söndürdüğüne emin olduktan sonra eğilip yerden almıştı.

Sönmüş sigara izmaritini montunun cebine koyduğunda bu huyuna tekrar hayran olmuştum.

-Hayvanlar yemesin yazık günah.

Bana her zaman yaptığı açıklamayı yaptığında kafamı usulca sallamıştım.

"Nihat ne yaptı da sen dellendin?" Sıkıntıyla yanaklarımı şişirip ellerimi montumun cebine sokarak ona bakmaya başladığımda bana bir adım atmıştı.

Herkes şu an uyuduğu için rahattık ve ormanın kör yerinde olduğumuz içinde endişe etmeme pek gerek yoktu.

Süleyman elindeki feneri cebine koyduğu zaman artık yüzünü daha  net bir şekilde görebiliyordum.

"Madem konuşmak istiyorsun bütün meseleleri ortaya dökelim, hazır mısın?" Bana beklentiyle bakmaya başladığında derin bir nefes almıştım.

"Hazırım" Sesim çocuk gibi beklentiyle çıktığında bu onu güldürmüştü. Bu gülüşü bile ne kadar çok özlemiştim...

Bu fazlaca yanlıştı, hem o evliydi hem de Kutalmış ile deneme sürecine girmiştik ona haksızlık edemezdim.

"Anlat dök içindeki her şeyi bir daha muhatap olmayalım." Umursamazca konuşup birkaç adım geri giderek ondan uzaklaşmıştım.

-İlk önce yaptığım her şey için özür dilerim. Biliyorum yaptığım şeyler affedilir ya da yenilir yutulur cinsten değil ama ben seni hâlâ çok seviyorum.

Süleymanın gözleri dolduğunda burnunu çekip bana doğru arkasını dönmüştü.

-Sinemle seni korumak için evlendim. Babam nasıl oldu bilmiyorum ama seninle olan birlikteliğimi öğrenmiş ve konuyu baş amire kadar taşımış, amir beni yanına çağırdı. Seni meslekten atacağını söyledi ve bir daha iş bulamaman içinde elinden geleceğini yapacağına dair yemin etmişti. O zamanlar o baş amirin nasıl homofobik bir yavşak olduğunu çok iyi hatırlarsın. Ben de seni korumak için seninle çok yakın arkadaş olduğumuzu, annemin bulduğu kız ile evleneceğimi ve senin de bizim nikah şahidimiz olacağına dair bir şeyler uydurmuştum ama o buna pek inanmamıştı. O günden sonra bana evlilik için baskı kurmaya, tehdit etmeye başladı.

Süleyman, hıçkırdığında ağladığını inip kalkan omuzlarından anlamıştım. Duyduğum şeyler inanılır gibi değildi ve olayın bu yüzünü öğrenmek çok koymuştu.

-Sonra evlilik aceleye geldi ve sen benim nikah şahidim oldun, sen o gün nasıl yıkıldıysan bende aynı şekildeydim. Seninle kaçmayı bile düşündüm ama annen vardı ve burada kurulu düzenin vardı. Neyse buradan ayrılmak zorunda kaldım çünkü kalsaydım ikimiz için çok zor olacaktı o yüzden gitmeyi seçtim ama yapamadım Rezan. Yemin ederim çok denedim ama yapmadım. Sinem'e asla dokunmadım, ona kısır olduğumu söyledim ve bunun üstüne iktidarsız olduğumu da ekledim. İki arkadaş gibiyiz ve seni sevdiğimi biliyor. Boşanma sürecimiz var ve babamı geçen sene kaybettim. Ne o engelimiz var ne de o amir bozuntusu var. Buraya geri döndüm çünkü seni hâlâ köpek gibi seviyorum, biliyorum hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ama eğer bana bir şans daha verirsen yemin ederim seni hiç hayal kırıklığına uğratmayacağım.

Süleyman, bana doğru dönüp hızlı adımlarla dibimde durduğunda donup kalmıştım.

Dedikleri doğru olabilir miydi?

"Ben seni korumak için yaptım. Yemin ederim eğer evlenmeseydim hayatın mahvolucaktı. Evet eşek gibi hatalıyım ama aklıma başka bir çare gelmedi gülüm." Süleyman, titreyen sesi ile konuşup ellerimi tuttuğunda ona doğru bakmıştım.

"Senin birliğini ve odanı almamın sebebi sana yakın olmak içindi. Seni o meyhaneye ben çağırttım. Amacım seninle oturup konuşmaktı ama o adam..." Susup bana baktığı zaman iç çekmiştim.

Şu an o kadar çıkmaza girmiştim ki kafam anında kazan gibi olmuştu.

" Eğer bize bir şans daha verirsen... " Süleyman, beklentiyle konuşup bana yoğunlaştığında kalbimin ritmi anında değişmişti.

Diyecek bir şey bulamadığımda Süleyman beni kendine çekerek anında sarılmıştı. Benden uzun boylu olduğu için ben tam kalbinin üzerine geliyordum ve onun kalp atış hızına bakacak olursak da beni hâlâ seviyordu...

Piyade /bxb ✅✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin