■14■

212 10 6
                                    

Yataktan kalktıktan sonra banyoya girip çıkmıştım. havluyu belime dolayıp odaya girdim. ona rağmen omegam hala yatıyordu. "sen hala kalkmadınmı?" dolabıma ilerleyip kendime kıyafet seçtim. normalde çalışanlar yapsada bu gün sanırım çalışan yollamamaya karar verdiler sabahki omegayı saymazsak.

"odamda başka bir omega kokusu var"  odamda.
odamı sahiplenmesi çok güzel hissettirmişti. "sabah çalışan gelmişti bizi uyamdırmaya da ben uyuyacağımızı söyleyip gönderdim de sen onun kokusunu nasıl aldın ya?"

yatakta sırt üstü uzanmış yorganıda omuzlarına kadar çekmiş sadece kafası gözüküyordu. çok tatlıydı,ayrıca oda onun feromonlarıyla doluydu. "alırım ben". üstümü hızlıca giyinip saçlarımın nemini almaya naşladım. "hadi kalk banyo yap. bende o sırada yemek hazırlamalarını söyleyeyim"

kapıyı açıp kapıya yakın bir yerde duran askerlere seslendim. hızlıca ayağa kalkıp yanıma geldiler."buyrun efendim"

"mutfakalışanlarına söyleyin kahvaltı hazırlayıp odama getirsinler.  ekstra 2 tanede tost yapsınlar çilekli içecek getirsinler"

odaya geri girmeden önce aşşağıya inmeye başladım. ama ağrıdan gebericem şimdi. kahvaltı yapılan salona girdiğimde saray halkı daha yeni kahvaltı yapıyordu.
"oğlum bizde sizin için kahvaltıyı geç saate aldırmıştık." Anneme bakıp gülümsedim. her zaman beni düşünüyordu. Omegama şu sarayda en çok seven kişilerden biriydi.

"yok anne saol. biz odada yesek daha iyi olur." Yengem ve kızı deli gibi beni süzüyorlardı. üstümdeki eşoföan takımı gariplerine gitti galiba onlarda haklı alışkın değiller beni böyle görmeye. "niye aşşağıda hep birlikte kahvaltı yapmıyoruz?" yengem süzmeyi bırakıp konuştuğunda ona baktım. şu kadına sinir olduğum kadar birine sinir oluyormuyum acaba. olmam herhalde.

"omegamla ilk sabahım bence baş başa olmamız daha doğru. ayrıca oda istemez ilk sabahını alfasının ailesiyle geçirmek." yengem sessizce bir şeyler gevelesede anlamadım pek. Babam gülümseyip bana döndü. "Tabi oğlum baş başa olun konuşacak şeyleriniz vardır. biz kaçmıyoruz, bizimlede kahvaltı yapar elbet"

başımla selam verip odama geri gittim. omega yatağın ortasında bağdaş kurarak oturup saçlarını kuruluyordu.

üstünde dizinin biraz üstünde biten kahve rengi bir şort beyazda tişörtü vardı. bacaklarının bir kaç yerinde dün geceden morluklar vardı. bacakları çok güzeldi ince ve uzun, insanın baktıkça bakası geliyor aynı zamanda dokunmak istiyordu.

saçlarının yeterince nemini alınca saçlarına pırıltılı bir taç  taktı. gerçekmiydi acaba saçındaki. "saçındaki gerçekmi?" bana bakıp güldü.

"hayır be 5 10 won a aldığım bir şey" başımı salladım. babasıyla arası düzeldi mi diye merak etsemde sormadım.

kapı tıklandığında içeri sabahki erkek omega geldi. "efendim kahvaltınızı getirdim" bana bakarak konuştuğunda odadaki sehpayı gösterdim. masaya bıraktıktan sonra önümde eğilip uzaklaşmaya başladı ardından yatalta oturan omegama bakıp dışarı çıktı.

Değişik bir omegaydı, kafaya takmayıp omegama seslendim. oda dünden razıymış hemen geldi.

"aa çilekli süt" içecek dedimde süt mü göndermişler cidden.

omegayla yemek yemiş sohbet etmiştik. Ne kadar yeni evli olsamda iznim yoktu. mecburen hazırlanıp odadan çıkmak zorunda kaldım.

kuzenlerimin yoongiyle ilgileneceğini biliyordum. odadan çıkmam için an gözlüyorlardı.

dediğim gibide olmuştu ben çıktıktan hemen sonra yoonginin yanına gitmişlerdi.

...
Yoongiden

royal landsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin