royal lands

28

Jimin saraydan ayrıldığı gibi evlerine geldi. Bir kaç saati orada geçmişti omeganın öldüğüne bütün krallık inanmıştı. Jimin bu konuda kendine güveniyordu bütün izleri gayet güzel temizlemişti tek bir şeyden korkuyordu alfa şüpheye düşüp omegaya ulaşmak isterse o zaman biterlerdi. Her ne kadar büyücü olsalarda onlarıda etkisiz hale getiren şeyler tabikide vardı.

Mesela çok basit de olsa kiraz ağacının çiçeklerini kaynatıp suyunu Jimüne içirdiğinizde jimin güçlerini aylarca kullanamaz hale geliyordu  Bunun sebebini asla anlamamıştı. Bu yüzden hep dikkat ederdi bir kere dedesi ona kiraz ağacı yaprağının suyunu içirdiğinde 3 4 aya yakın bir süre hiç bir gücünü kullanamamış kullanamadığı gibi de hastalıktan geberecek duruma gelmişti.

Ve bunu amcası denen kral çok iyi biliyordu. Ama yinede dedesine güvenmeyi seçiyordu Jimin. Eve geldiğinde omegayla dedesini gördü. Neden onu buraya getirmiştiki? Bir şey sormadan içeri girdi. Dedesinin yanına oturup ona baktı.

"Yoongi yaptığımız planı uygulamayı kabul etti" Jimin şaşkınlığını belli etmekten çekinmeden dedesine baktı. "Nasıl kabul etti?" Dedesi sırıttığında bir şey yaptı diye düşünsede omega konuşmuştu. "Onlar yüzünden bu haldeyim, suçum yokken böyle bir hayat yaşamak istemiyorum." Jimin emin olamasada bir şey demedi.

...

Jiminin dedesi omegayı yaptığı ufak bir büyüyle uyutmuştu. Dedesi ciddeyetle torununa döndü"Gittinmi oraya?" Jimin derin nefes alıp verdi. "Gittim. Kimse yoonginin ölmediğine dair ufak bir şüphe duymuyor. Hatta cenaze töreni bile hazırlanmış durumda" Dedesi bu duruma sevindiğini belli edercesine sırıtarak başını salladı. "O aptal omegaya sakın güvenme. Gözün her zaman açık olsun, sakın güvenmediğini belli etme. Şimdi ses çıkartma küçük piyonumuzun dinlenmesi gerek" Eline aldığı bir şişeyi uyuyan omegaya zorlanarakta olsa içirdi. "O ne?" Meraklı torunu atılsada cevap vermeden şişeyi ortadan kaldırdı.

Jimin omegayı kendi odasına götürüp banyoya sokmuştu. "Hay anasını! Uyandığında yıkansa ne vardı acaba?" Kendi kendine söylenerek omegayı dedesinin isteği üzerine Bayoya sokup küvete yatırmıştı. üstündeki kendine ait bir kaç gün önceden kalma kıyafetleri çıkartıp kirli sepetine attı. sadece iç çamaşırıyla kalımca onlarıda çıkartsammı diye düşümmeden edemedi. "Oha o kadarına hazır değilim be"

Üstüne hafif ılık suyu açmıştı. vücudunu köpüklerken ister istemez vücuduna bakıyordu. "Vücudunda güzelmiş ha. Jungkook tabi sever bu bedeni hangi alfanın bu kadar güzel omegası var sanki"

Omegayı yıkayıp üstüne bornoz geçiremeden odaya götürdü. "hiç kusura bakma omega üstünü bakmadan giydiremem henüz oranı buranı görmeye hazır değilim" Jimin omega hasta olmasın diye üstüne havluyı örtüp içlilklerini de kirli sepetine atıp omeganına yanına geldi yatağının yanına yaptığı yer yatağına omegayı çıplak bir şekilde yatırıp üstünü sıkıca örttü. Başı ıslak olduğu için başının nemini biraz havluyla alıp kafasınada bir şeyler örttü.

...

Omega uyandığından beri ne olduğunu anlayamamıştı. Birden konuşmayı unutmuş gibiydi. Jimin ve dede karşısında oturmuş bunu açıklıyorlardı.

"Anlayacağın güzel omega, eğer dediklerimizi yerine getirmezsen ölene kadar konuşmaktan mahrum kalırsın" Omega sıkışan göğsünü tuttuğunda derin nefes alıp verdi. Ağzını açıp konuşmak istesede sesi çıkmadıkça çıldırıyordu. sesi tamamen gitmiş durumdaydı. Göz yaşlarını tutamasada bu hiç bir şeyi değiştirmiyordu, onu ellerinde kukla gibi kullanacakları bellyidi. Ona güvenmelerini beklemesede böyle bir şey de beklememişti. Jimin şaşkınlıkla dedesine bakıyordu bu kadar acımasızlaşacağını hiç düşünmemişti. "Şimdi ne yapacağız?"