7. вσ̈ℓϋм

243 36 5
                                    

Changbin bir anda ona doğru gelen ışık topuyla yere yığıldı. Korkuyla bağırdım.

'LEWİS HAYIR'

Üstümüzdeki kalkan ortadan kaybolduğu için savunmasızdık. Hemen Changbin'in yanına gittim gözlerini zar zor açtı ve konuşmaya başladı.

'Peter... Sen... Bunu yapabilirsin...'

Neyden bahsettiğini az çok anlamıştım ama daha bir yaratığa karşı kendimi savunmak için hazır hissetmiyordum. Kafamı sağ tarafa çevirdiğimde bize doğru koşan Demogorgonları gördüm. Tanrım kaç taneler 1,2,3,4,5....12,13 ben bunlarla nasıl başa çıkacağım. Changbin'i taşımayı denesem işe yaramazdı. Geriye sadece tek bir şey kalıyor buna mecburdum. Ya şimdi ya hiç.

Derin bir nefesle gözlerimi onlara kilitledim. Ayağımı yere sıkı bastığımdan emindim. Göğüsüm yanmaya başlamıştı. Avuçlarımı sıktım, hızlı hızlı nefes alıp veriyordum, yumruklarımda ışık süzmeleri belirdi ve yavaşça büyümeye başladı. Hepsi bir anda üstüme atladılar, altlarında kalmıştım.

Peter Demogorgonların altında kalmıştı. Changbin yavaşça gözlerini açarken karşısındaki manzara ile doğrulmaya çalıştı ağrısı vardı ama bu önemli değildi Peter'ı kurtarması gerekiyordu. Tam hamle yapmak için yumruklarını sıkarak dizinin üstünde durdu ki büyük bir ışık patlaması tüm Demogorgonları etrafa savurmuştu. Yere yığılan Demogorgonlar tek tek kül oluyor tozları uçup gidiyordu. Changbin koluyla kapattığı gözlerini Peter'ın olduğu tarafa çevirince gördüğü şey ile hem şaşkına döndü hem de gurur duydu. Öğrencisi daha eğitimi tamamlamamışken yaratıkla başa çıkmıştı.

'Peter'

Jisung'tan saçılan ışıklar yavaşça sönerken gözlerinin rengi de sarı'dan eski rengine dönmüştü. Peter gülümsedi ve adım atacakken bayıldı. Buraya geldiğinden beri 1 kez ağır yara almış ve şimdi de gücünün sınırını zorlayarak kullanmıştı. O gerçekten güçlüydü hemde olması gerekenden de fazla ...

Changbin yanındaki kayadan güç alarak ayağa kalktı ve Jisung'un yanına eğildi. Başını dizine yatırdı ve yüzünü okşadı.

'Peter aç gözlerini'

Ses yok, kıpırdanma yok, nefes alış verişi vardı.

'Peter uyan lütfen sen mükemmeldin bu kadar güçlü olabileceğini tahmin etmemiştim sen çok iyiydin senin gurur duyuyorum Peter '

'Vallaha mı'

'Hey sen bayılmamış mıydın'

'Ağh sırtım evet bayılmışım ama çok güzel söyledin gurur duyuyorsyb değil mi benimle'

'Tabiki evet Peter daha sana bunun eğitimini vermeden başa çıkabildin bu yeni öğrenen birine göre harika bir şey '

'Oh güzel güzel artık eve dönebilir miyiz sırtım yerinden çıktı sanırım'

'Tek sorun sence sırtın mı?'

'Yüzüm değil mi'

'Hem evet hem hayır. Yüzünde birkaç sıyrık var, farkında değilsin ama dudağın kanıyor, üstündeki kıyafetinde yırtıklar var, ve korkma ama kafandan aşağı küçük bir kan damlası iniyor'

'Ne! İyide ben çok acı hissetmiyorum gayet iyiyim neden?'

'Eminim ki gücünden dolayı'

'Ya olabilir bak aklıma gelmedi iyi düşündün neyse ben nasıl kalkacağım şimdi'

'ㅋㅋㅋ ah ah varis gel taşıyacağım seni'

'Ay çok iyi olur biliyor musun sırt ağrım çok keskin'

Peter'ı kucağıma almak için yerden kalktım. Eğilip onu aldıktan sonra yavu kedi gibi kucağımda kıvrıldı. Kapıya doğru ilerledim. Jisung kucağımda olduğu için elimi kapıya tutmam biraz zor oldu.

Kapı açılırken Minho ile karşı karşıya geldik. Önce bana sonra kucağımdaki Jisung'a baktı.

'PETER! ne oldu sana iyi misin'

Hemen kucağımdan kendi kucağına alarak eve gidiş geçidini açtı. Önce ben ardından ikisi geldi.

'Nasıl oldu bu Lewis?'

'Rhino Hyung Demogorgonlar bize saldırdı birazcık benim suçum olabilir orayı da anlatırım ama önemli olan Peter. Çünkü Peter ikimizi de korudu o gerçekten çok güçlü daha bu konuda eğitim almamışken gücünün sınırını zorlayarak kullandı'

'Peter? Bu doğru mu'

'Yani evet ama yatağa indirebilir misin belimde keskin bir sancı var '

'Ah üzgünüm bekle yaralarını iyileştirmesi için Bob'ı buraya çağıracağım'

'Gerek yok Hyung kendim yapabilirim'

'Bundan emin misin?'

'Eminim nasıl yapıldığını öğrendim'

'Peki izliyorum o zaman yap bakalım nasıl yapacaksın'

Jisung gülümsedi sonra elini kafasında kanayan yere koydu ve derin bir nefes aldı.

'ලේ ගලන තුවාලය වැසී ගියේය'

[lē galana tuvālaya væsī giyēya]

(Kanayan yara kapansın)

Yüzümü buruşturdum. Çünki canım yanmıştı. Yara yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı. Minho ve Changbin gururlu bir şekilde bana bakıyordu.

'Başardın Peter '

'Başardın küçük savaşçım'

Devam edecek...

Element Savaşçısı | Minsung/Ot8Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin