Element Savaşçısı | Minsung/Ot8

31. вσ̈ℓϋм

'Sam yola çıkmamız gerek Peter'a bir şey olursa sonumuz olur'

'Kahretsin biliyorum Lewis ama Chan Hyung'un da hayâti tehlikesi var'

'Ve bize bitki özü lazım yine'

Jeongin'in konuşması ile o tarafa döndük. Ne demek bir bitki özü daha?

'Bahçemde her şey var Bob neye ihtiyacın olduğunu söyle hemen!'

'Campsis redicans'

Anlamadığım için garip bir şekilde baktım. Seungmin kafasıyla onaylayarak koşarak yanımızdan ayrıldı. Ben hala kucağımda Minho ile jeongin'e bakıyordum. Jeongin fark etmiş olacak ki;

'Neden öyle bakıyorsun Sam?'

'Campsis redicans ne?'

'Ah diğer adıyla acem borusu, derin yaraların merhemi olarak da bilinir. Kırmızı olarak çıkacak özü Chan Hyung'un siyah zehrini alacak böylece kanını tekrar kırmızı akıtacak. Ardından Felix'i iyileştirmek için kullandığım gingseng bitkisi ile de yarayı kapatacağım. Umarım Sky hızlı olur'

Ben hala ayakta bekliyordum. Kucağımdaki Minho ne zaman uyanacak hiçbir fikrim yoktu. Jisung'u da düşünmeden edemiyordum. O önceliğimiz olmalıydı ama her şey çok karışmıştı.

'ÇOCUKLAR FARKINDA MISINIZ BİLMİYORUM AMA EĞER VÂRİSİ BULAMAZSAK BİZ DİYE BİR ŞEY OLMAYACAK!'

Changbin öyle yüksek sesle bağırmış ti hepimiz bir anda susmuş ona bakakalmıştık.

'Lewis haklı plan yapmamız gerek'

'Ben burada Chan Hyung ile kalırım Seungmin gelince onu da alın ve gidin. Rhino Hyung burada kalsın'

'Bob en son hatırlarsan eğer Rhino Hyung'un kalbindeki ışık Chan Hyung'a yol göstermişti. Anlattıklarını ne çabuk unuttun onu burada bırakamayız'

'Ama Lewis eğer bırakmazsanız size ağırlık olacak'

'Haklısın ama bize yol gösterebilir'

'Getirdim Bob'

Seungmin içeri koşarak girmişti. Önümden öyle bir hızla geçti ki rüzgarı beni bile hafif sendeletti.

'Suyunu çıkar Sky'

'Hemen'

Onlar orada işini hallederken Changbin beni çekiştiriyordu.

'Vâris diyorum hani'

'Ya Rhino?'

'Koltuğa yatır bu sefer onsuz devam edin'

'Nasıl ya?!'

'Yapabiliriz Sam lütfen hızlı düşün'

'Uf pekâlâ'

Minho'yu diğer koltuğa yatırarak Changbin ve Seungmin ile koşarak oradan ayrıldık.

'En son nerede durmuş olabilirler ki?'

'Patikayı mı izlesek'