34. B Ö L Ü M

15.9K 496 59
                                    

Kol düğmelerini takıp gömleği iliştirirken ceketimi de giydim. Yorgana sarılı halde uyuyan Verda'nın alnına bir öpücük bırakıp sessizce odadan çıktım. İşle ilgili aklıma takılanlardan dolayı erkenden yola koyulurken kardeşlerimin ve babamın hala uyuduğunu için tek başımaydım.

Henüz yeni yeni gelen çalışanlar beni görünce şaşırsada hemen çalışıyorlarmış gibi davranıyorlardı. Ofisime girdiğim de odamda oturan kişiyi görmemle gülümsedim.

"Oo. Naber doktor?" Dedim. Aynı şekilde gülümseyerek

"İyidir hasta." Dedi Şebnem. Bu kadar erkenden odamda olmasını beklemiyordum. Sandalyeme oturup

"Seni hangi rüzgar attı buraya?" Dedim. Şebnem derin bir nefes alıp

"Bilmem. Öyle seni kontrol etmek istedim. Hani ben senin psikiyatristinim ya!" Dedi iğneleyici şekilde.

"Nasıl gittiğini sormak istedim." Diyede ekledi. Şimdi derin nefes alma sırası bendeydi.

"Sen psikiyatrist değil misin?"

"Senin doktorun değilim ama! Gel şu yalanı gerçeğe dönüştürelim."

Gözlerimi devirip çekmecede ki sigaraya uzandım. Şebnem benim çocukluk arkadaşımdı. Kafası çalışan bir tipti ve psikiyatrist olmuştu. Belki beni tedavi etmemişti ama bana Verda konusunda yardımcı olmuştu.

"Daha önce neden hiç tedavi olmadım biliyor musun?" Dedim Şebnem'e. Bıkkınlıkla

"Ailenden dolayı. Baban izin vermedi değil mi?" Dedi. Cevabına gülümseyip

"Şebnem. Ben hiçbir zaman hasta değildim ki. Benim tedavi olmama gerek yok."

Bu her zaman böyleydi. Şebnem kaşlarını çattı.

"Sen-sen birini öldürdün?"

"Herkes öldürebilir. Ben yaptığım için hasta olmam." Deyip arkama yaslandım. Şebnem hızla ayağa fırladı.

"Bak bunlar normal değil işte! Belki çoklu kişilik bozukluğu belki de narşist olabilirsin-"

"Şebnem yeter! Başka bir şey demeyeceksen çıkabilirsin." Dedim sigarayı kül tablasına bastırırken. Şebnem masama yaklaştı.

"Verda'ya söylemeli miyim sence?" Deyip kapıya yöneldi.

"Seni severim bilirsin. Ama bir daha böyle düşünürsen seni de öldürebilirim." Kısa süre arkası dönük kapıda kalsa da daha sonra kapıyı sertçe vurarak çıktı.

Evliliği kurtarmak için yalan söylenebilir. Bunu nenem demişti. Verda'ya o boşanma kağıtlarını götüreceğim zaman nenem ısrarla Verda'yı geri getirmemi istemişti. Özellikle de Baran'ın vurulması ve berdelin bozulması bu kadar konuşuluyorken.

Başımı geri atıp gözlerimi kapattım. Uzaktan hayatıma baktığım da bir sürü yanlışlar içindeyim ama eminim bir yerlerde de doğru yapıyorumdur. Kapı çalındı içeriye asistanım girmişti. Günü bana anlatırken bir yerde utana sıkıla sustu.

"Ne oldu?" Dedim.

"Bars Bey. Bir de. Şey C-ceren hanım burada. Sizinle görüşmek istiyor." Dedi.

Her hücremde ki kin her an vücudumda patlayacak gibiydi. Başımı sallayıp gelmesini söyledim. Ceren gelirken ortadaki çekmeceği açıp silahımla göz göze geldik.

"Merhaba." Diyen Ceren'in sesiyle gözlerimi kapattım. Yüzüne bakmak istemedim sadece o topukluların sesini duydum. Elim silaha gitti.

"Bars. Bakmayacak mısın yüzüme?" Dedi. Silahı bırakıp elimle alnımı ovdum. Ağır bakışlarım Ceren'i buldu.

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin