59. B Ö L Ü M

3.2K 154 16
                                    

Bars'ın telefon sesi iki saatlik uykumu bölmüştü. Bars gözlerini açmadan telefona uzanıp uykulu sesle konuşurken ben gözlerimi ovup saate baktım sabahın ilk saatleriydi. Bugün büyük gün. Ya her şeyi yoluna koyacağım ya da tamamen batıracağım.

Bars telefonu kapatıp yatağa attı. Birkaç dakika daha gözleri kapalı kaldıktan sonra doğrulup boynunu esnetti.

"Hadi toparlan. Cenaze işini erkenden halledelim." Dedi. Başımı sallarken Bars ayrıntıları anlatıyordu. Kimlerin geleceğini, kimlerin mazeret bildirdiğini.

Üstüme siyah elbisemi giyip saçlarımı tararken aynadan Bars'a baktım.

"En azından ilk defa ailemin bir cenazesine katılabiliyorum." Dedim kinayeyle. Bars gömleğinin düğmelerini iliklerken aynaya bakıp gözlerimizi birleştirdi sırıtıp

"Annenin cenazesinde çok bir şey kaybetmemişsin." Dedi. Gözlerimi devirdim.

"Tedaviyi aksatmıyorsun değil mi?" Dedi Bars yanıma gelip. Siyah tülbenti takarken

"Evet. Hadi ben aşağıda bekliyorum seni." Deyip başka bir şey demesine izin vermeden odadan çıktım.

Neden bilmiyorum ama hamile kalamamak benim suçummuş gibi hissediyorum. Bu tedavi bir işe yaramazsa utancımdan yerin dibine gireceğimi düşünüyorum sadece o yüzden konudan kaçabildiğim kadar kaçıyorum.

Dikkatle telefondan saate bakıp Vildan'ın kapısını çaldım. Vildan ilk başta üç santimlik boşlukla açtı kapıyı. Beni görünce nefes verip kapıyı tam açtı. İçeri girip

"Hazır mısın?" Dedim. Odaya göz attığımda iki tane valiz iki tane okul çantası yatağın kenarında toplanmıştı.

"Aran yok mu?" Dedim. Valizlerin bu kadar göz önünde durması tedirgin etmişti.

"Yok. Orospusunun yanındadır." Dedi kısaca Vildan daha sonra heyecanla bana bakıp

"Hazırız biz. Çocuklarda hazır." Dedi.

Ketum, kendini beğenmiş, duvar Vildan değildi karşımdaki dizlerinin titrediğini sesinde ki heyecanı duyabiliyorum. Bu sefer Vildan bile panik nasıl sağ çıkacağız bu işten?

"Tamam şimdi şöyle yapalım." Deyip tekrar valizlere baktım. Bu valizleri nasıl çıkartacağımızı düşünmeye başladım. Vildan bir bana bir valizlere bakarak

"Ben düşündüm valizleri. Babanın eşyaları diyeceğim bana bırak bu işi." Dedim. Vildan'ın yardımı şaşırmıştı sadece omuz silktim.

Telefonum çalınca Vildan ile göz göze geldik. Daha telefonu elime almadan

"Mert mi?" Dedi Vildan.

"Bars'ı öldürmesin diye Aran'ı teslim edecektim. Aran annesini arabayla ezmiş.." Dedim utana sıkıla. Vildan gözlerini kapatıp nefes verdi.

"Üniversitenin yakınlarında Rezal apart var. Aran her zaman orada olur. Sevgilisiyle birlikle." Dedi.

"Orada ne arıyor?"

"Sevgilisi üniversiteli bi kız işte. Yani en son bildiğim kız. Üstelik Aran'ın evli ve çocuklu olduğunuda biliyor. Yani ver Aran'ı kimse bir şey kaybetmez." Dedi.

Vildan anlattıkça benim içim almıyor Aran'ı Vildan nasıl yüzüne bakabiliyor? Şu son günlerde Vildan'ı tanımış oldum. Aslında o suratsız, kimseyle konuşmayan, herkesten nefret eden Vildan bunları yapmakta haklıymış.

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin