OBSESSED COMMANDER • TAEKOOK ✓

16

Haiii, ben geldiim!

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

"Nasıl inliyordun Jeon?!" diyerek parmaklarıyla en derinliklerime dokunmak ister gibi vuruş yapmaya başladığında baştan tırnağa titredim altında. "Ahmmm komutan Kim..."

İniltimle birlikte burnundan sert ve sesli bir nefes çekerken parmaklarının hızını çoğaltarak kollarımı başımın üstüne mühürlemek ister gibi bastırdı. "İnle Jeon. Benim adımla daha çok inle." 

Kendimi sıkmaya son verip, o parmaklarıyla içimi keşfederken adını özgürce inleyerek dile döktüm. Arka arkaya, defalarca...

Ben inledikçe o daha çok hırçınlaştı. Sonunda parmakları neredeyse prostatımı ezecek şekilde çarptığında zevk içinde bağırdım. Daha fazla hassas noktama çarparak bastırıp parmak uçlarıyla dokunmak yerine parmaklarını hışımla içimden çekip çıkarttığında boşluğa düştüm.

Kirpiklerimi kırpıştırarak ona bakarken dudaklarımın ortasına sert bir öpücük kondurup üstümden kalktı. "Seni istiyorum, bir süredir seni deliler gibi istiyorum. Aklımı başımdan alıyorsun. Devam etmemi istiyor musun? Daha fazlasını sana yaşatmamı istiyor musun?"

Başımı hızla olumlu anlamda salladım. "Evet... İstiyorum, sizi istiyorum komutanım. Sizden deliler gibi hoşlanıyorum..."

Benden onayı aldığı anda dudaklarına memnuniyet dolu bir gülücük asıldı. Ardından büktüğüm dizlerimden yakaladığı gibi beni haşin bir hamleyle yüzüstü çevirdi.

Sızlamaya başlayan penisim koltuk ile bedenim arasında sıkışırken soluğum bu atik hamlesi sebebiyle ciddi anlamda kesildi. Göğsüm sıkıştı.

Bu kez oyalanmadan ayak bileklerimden sıkıca kavradı ve beni yüzüstü çevirdiği koltukta hoyratça sürükledi. Bacaklarımı koltuğun kolçağından aşağıya bırakacak şekilde çekti. Göğsüm ve kollarım koltukta kalırken, kalçalarım koltuğun kolçağına denk düşecek biçimde yükseldi. 

Pantolonumu iç çamaşırımla birlikte sökmek istercesine kuvvetine aldırış etmeksizin asılıp çekiştirdiği gibi kalçalarıma tek bir hamleyle indirdi.

Dizlerime kadar sıyırdı kıyafetlerimi. Bense dirseklerimi koltuğa yaslamış bir şekilde kalçalarımı hafifçe salladım. Bacaklarımın arasındaydı. Çıplak kalçalarıma arka arkaya sağlam şaplaklar attığında alt dudağımı ısırarak inledim.

"Lütfen komutanım..." Onu istiyordum. Lanet olsun onu çok istiyordum.

Başımı hafifçe çevirip yanağımı kollarıma yaslayıp ona bakmaya yeltendiğimde, parmaklarını ağzının içine sokarak ıslattığını gördüm. 

Parmaklarını ağzının içinden çıkartıp deliğimi hunharca ovalarken, diğer eliyle avuçlayarak sıktığı kalçama bir şaplak daha attı. "Ahmmm komutanım..."

Parmaklarıyla deliğimi sertçe sıvazlayıp parmak uçlarını içime iterek beni genişletmek ister gibi bastırırken arkamda çömeldi.

Bacaklarımın arasına girmiş bir şekilde eğilip ıslak parmaklarıyla deliğimi dürterken, diğer eliyle de kalçamı yoğururcasına büyük avcu arasında yuvarlayıp sıktı. Islak dudakları ise diğer kalçama yerleşirken dişleriyle kavradığı hassas tenimi dişleyerek ısırdığında koltuğa başımı vurarak inledim.

Tek elimi penisime doğru getirip kendimi çekmeye başladım. Ben kendimi çekmeye başladığım anda bunu fark ederek durdu. Önce dudakları kalçamdan çekildi ve dişleriyle tenimi ısırmaya son verdi, sonra da elleri kalçamdan ve deliğimden uzaklaştı. "Kendine dokunursan bırakırım Jeon." dediğinde soluk soluğa elimi penisimden geri çektim.