22

16.8K 1.5K 579
                                    

Haiii ben geldiim! Xx

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

3 gün sonra|

Taehyung ne kadar Hyoji ile konuşsa da, bizi gördüğü gerçeğini örtbas edemiyordum. Garip davranmıyor, bana imalı bakışlar atmıyordu, hatta aksine benimle konuşmuyordu bile.

Taehyung ona ne söylediğini bana dile getirmemiş, sadece onunla gerekeni konuşup tembihledim demiş, endişelenecek bir durum olmadığını söyleyip beni rahatlatmaya çalışmıştı.

Hyoji ise sessizliğini koruyordu. Yani koğuştakilerle konuşuyor olsa bile bana selam bile vermiyordu. Bu iyi miydi kötü müydü kestiremiyordum ama Tanrı şahit, diken üstünde hissediyordum.

Şayet gidipte herhangi birine anlatırsa biterdik. Vincent yakın arkadaşıydı mesela. Ona gidip bu durumu ifşalarsa, Vincent Hyoji gibi sessiz kalmayabilirdi. 

Durumu Hoseok'a anlatmıştım ve o da beni yatıştırmak için Taehyung'un hallettiğini kafama takmamam gerektiğini söylemişti.

Eğitim bitiminde, Hyoji'nin bana ve Taehyung'a ufak bir bakışını yakalamıştım, ama saniyelikti. Ona baktığım anda başını önüne çevirmiş ve Taehyung'un komutuyla diğer askerler gibi sıraya girerek ilerlemişti.

Ben oyalanıp en sona kaldığımda, Taehyung ile her eğitim sonrası saklandığımız köşeye geçtik. "Hyoji gerçekten de konuşmaz değil mi? Vincent yakın arkadaşı, ona söylerse Vincent bizi patlatabilir."

"Hiçbir şey söyleyemez, kimseye anlatamaz. En yakın arkadaşına bile anlatamaz. Güven bana, endişelenme demedim mi ben sana?" diyerek ellerimi tutup parmak boğumlarımı öptü.

Ardından ellerime asılarak beni kendine çekerek ona sarılmamı sağlarken, ellerini kalçalarıma yaslayıp dudaklarını boynuma gömdü.

"Yine de ona baktıkça..." diye fısıldadığım anda ıslak dudaklarını boynumdan ayırıp yüzümü görebileceği şekilde başını kaldırdı. Eğilip dudaklarımdan öperek susturdu beni. "Şşşhh. Bana bırak, bana güven güzelim." dediğinde dudaklarım usulca büküldü.

"Sana güveniyorum..."

Bir askerin, "Komutan Kim." diyerek ona seslendiğini işitince panikledim. Kalçama şaplak atıp hafifçe sıkarak eğilip dudaklarıma sert bir öpücük kondurduktan sonra askerin buraya daha fazla yaklaşmasına izin vermeden o tarafa doğru ilerledi.

Kalbimi tutarak oraya sinip kalırken, soluk soluğa sırıttım. Bir süre yalnızca orada bekleyip sonra da oradan çaktırmadan çıkıp koşa koşa binaya girdim.

Doğruca koğuşa gittiğimde, Hoseok'un beni gördüğü anda yatağından çıkıp aşağıya inerek yanıma gelmesi bir oldu.

"Bayılacağım mutluluktan ve heyecandan Jungkook, çok güzel şeyler oldu!" dedi kulağıma doğru eğilip sessiz olmaya özen gösterirken, beni çekiştirerek koğuştan çıkarttı.

Tuvalete girdiğimiz gibi tüm kabinleri kontrol edip boş olduğuna emin olduğunda kapıyı sessizce itip kapattı ve soluk soluğa zıplayarak yanıma gelirken ellerimi sıkıca kavradı. "Yoongi beni öptü!"

Gözlerim şaşkınlıkla irileşti. "Woah, ciddi misin? Bu mükemmel bir haber!" dediğimde el ele tutuşarak aynı anda etrafımıza dönecek şekilde zıplamaya başladık. O zıplayınca ben de ona ayak uydurdum.

"Benden hoşlandığını söyledi, çekti tak diye öptü beni. Deliriyorum Jungkook bu rüya gibi!" diye sevinçle şakıdı. Bu his çok tanıdıktı. Aynısını ben de yaşamıştım yakın zamanda. "Bilmem mi... Ah o hissi bilmem mi... Müthiş bir his."

OBSESSED COMMANDER • TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin