5: Night Two

276 27 4
                                    


*

"Hey önüne baksana!"

"Üzgünüm beyfendi.."

Beth yeni yapımına başlanan evleri için birkaç malzemeyi almış yolda yürüyordu.
Elinde ağır poşetlerle hızlı adımlar atarken bir adama çarpmıştı.

Kafasını kaldırıp göz göze geldiklerinde içi ürperdi.
Sanki bu adamda yanlış olan bir şeyler, olmaması gerken olaylar vardı.

Kız orta yaşlardaki adamın gözlerinden kurtulduğunda tekrar kendi rotasında yürümeye devam etti ancak adam onu bir süre izledi.
Kız gözden kaybolunca da şapkasını takıp yavaş adımlarla yürümeye devam etti.

*

"Baba, eksik malzemeleri aldım."

Alphard üzgün bir surat ifadesi ile Beth'in elindeki kutuları aldı.

"Üzgünüm kızım. Uşaklardan birini göndermeyi çok isterdim ama evimizin inşaatı için yardım ediyorlar."

"Sorun değil, nefes almış oldum."

Babası üstünkörü bir şekilde kızın omzuna vurdu ve gitti.

Beth bir süre holde öylece dikildi.
Etrafa baktı, inceledi. Aslında şu an yaşadığı hayat çok manasız ve boştu.

Kendini, kalabalığın içinde bile yalnız hissetmekten yorgun ve bıkkındı.

Okula gitmiyordu, sosyal çevresi yok denecek kadar azdı.
Aristokratların hepsi mi böyledi yoksa sadece kendisi Kukumav kuşu gibi oturup evleneceği adamı bekliyordu? Cevap veremedi.
Beth daldığı derinliklerden çıkıp, gözlerini kırpıştırarak kendine geldi.

Odasına doğru giderken ayağının altı beşik gibi sallanmaya başladı.
Mumların ışıkları titredi, avizelerin kristalleri çarpıştı.
Kız başını tutarak yere çömeldi.
Ev dehşet bir şekilde sallanıyordu.

"Aaa! Yer sallanıyor!"

Yürüyemeyecek derecede olan sallantıda sadece dizlerine çömelip bağırabildi.
Kafasını kaldırıp etrafa baktığında ışıklar yanıp sönüyordu.Duvarlardan ses duyar gibi oldu.
Ürpertici bir sesti. Asıl olay şu ki duyduğu ses rüyasında bağıran kadının sesiydi.

Karşı duvardaki aile tablosundan kanlar damlıyordu.
Özellikle babasının suratı kapkara olmuştu.
Beth artık zelzeleden değil korkudan titriyordu.

Ayak sesleri duyulmaya başlandığında her şey yerli yerinde olmaya başlamıştı.
Sallantı bitmişti ama kız hala çökmüş bir şekilde kendini koruyordu.

"Bayan Black! İyi misiniz?"

Hizmetli kadın kıza şaşkın şaşkın bakıyordu.

"İyi miyim! Az önce yer yerinden oynadı nasıl normalmiş gibi durabiliyorsun?!
Git.. git babamı çağır."

Hizmetli kadın ne söyleyeceğini bilememişti.
Kızın sırtına dokunarak sakinleştirmeye çalıştı.
Ama şaşkındı.Çünkü her şey aslında gayet normaldi.
Ev sallanmamıştı, kızın anlattığı gibi yer yerinden oynamamıştı. Hatta avizeler bile kıpırdamamıştı.

"Efendim..aslında..Ben size çay getireyim en iyisi.
Lütfen oturun."

"Arina ev sallandı diyorum bak avizeler.."

Kız işaret parmağını avizelerin sallandığını göstermek için havaya kaldırdı.
Ancak tüm kristal taşlar hareketsiz yerinde duruyordu.

Şok içindeydi.
Rüya mı görmüştü tamamen hayal ürünü müydü.
Yoksa deliriyor muydu, cevabını bir türlü veremedi.

Beth kadının tepkisine bakmak için kafasını yavaşça ona çevirdi.
Şüphesiz hizmetli kadın ona belli etmemeye çalışsa da kafasını sıyırmış birine bakar gibi bakıyordu.
Beth durumu toparlamaya çalıştı.

"Ah..sanırım sanırım uykusuzluktan. Son zamanlarda pek uyuyamıyorum. Sen bana en iyisi yeşil çay hazırla."

"T....tabi efendim."

Biraz durdu.

"Odama getir."

Diye seslendi ve odasına çıktı.
Neden bilmiyordu ama ilerleyen zamanlarda aklını daha da yitirmesi durumunda elinde bazı belgeler olmalıydı.
Bu karamsar düşümceyle günlüğü sakladığı yerden çıkarttı ve akşamın hafif karartısı eşliğinde başlığı attı.

2. Gece.

*

Bugün olan biteni komple kağıda döktü.
İki kutu mürekkep bitti. Sadece olanları anlatmamıştı çünkü.
Korkusunu, nedeni ve bundan sonra ne olacağını bilmediğini mürekkeple dillendirmişti.

Biten fincanını kenara koyup günlüğü sakladı.
Onu biri bulursa pek iyi olmazdı.
Kızın gözleri kapanmaya başladığında aynada kendine baktı.
Solgun görünüyordu.
Saçlarındaki kızıllar gün geçtikçe daha mı belirginleşiyordu sanki?

Kendini yatağa attı ve gözlerini yumdu.
Ancak kabus göreceğinden habersizdi.

*

"Bu kadınlardan daha önce aklı başında olan hiç olmadı."

"Onu da yakmalıyız! Onu da!"

"Annesi gibi."

*

Five Nights at Tenebris [𝐒𝐢𝐫𝐢𝐮𝐬 𝐁𝐥𝐚𝐜𝐤]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin