15: Athens

133 13 9
                                    

~
Atina, Yunanistan Krallığı 1887
~

Başkente varmışlardı.
Kesinlikle Londra'dan daha sıcak ve ılıman bir iklime sahipti. Sonbahar mevsimi olduğundan yer yer yağmur yağıyordu ancak orası kadar üşütmüyordu. Ayrıca buranın insanları İngilizlere göre daha misafirperver ve mütevazi davranıyordu.
Otele yerleştikten ve dinlendikten sonra Beth biraz gezintiye çıkmaya karar verdi.
Diğerleri otelin lobisinde gerekli işlemleri yapıyorlardı.

"Ben biraz geceğim...Sakıncası yoksa.."

Alphard kızın yüzüne bakmadan önündeki evraklarla ilgilendi. Monoton bir ses tonuyla emir veriyordu.

"Tamam iki saat sonra otelde ol. James ona eşlik et."

İşte tam istendiği gibi oldu. Böylelikle durumu konuşup tartışabilirlerdi.
James'in yeğenine anlatacağı çok şey var gibi görünüyordu.

Kızın topukluları kaldırımda hoş bir ses çıkartırken etrafa bakınıyordu. Dor düzeniyle inşa edilmiş yapıtlar göze çarpıyordu. Kız her yerden antik çağ kokan caddeden kendini alıp söze daldı.

"Aslında nereyi gezeceğimi bilmiyorum. Amacım bir istişare yapmaktı."

"Marathon'a gitmeyi öneririm."

"Sen buraları biliyor musun?"

Kız adamın bilgisi karşısında şaşırdı.
Acaba coğrafyaya bir ilgisi mi vardı
yoksa buraya mı...

"Ben buralıyım Astia."

Kız duraksadı. Onu bir İngiliz sanıyordu.
Gerçi bu konular üzerinde neredeyse hiç durmamışlardı.

"Gücünü ve soyunu büyükannenden aldığını biliyorsun değil mi?"

"Evet.."

"Peki ya onun kökenini hiç merak ettin mi, kendi kökenini?"

"Hayır ama bana her şeyi anlatırsan belki de kanımın değerini anlar ve bazı şeylerle savaşmak için güç bulabilirim."

"Savaşmak istiyor musun?"

"Bunların artık bir sonunun gelmesi gerekmiyor mu.."

"Pekala başlıyorum."

Elizabeth her şey için artık çok hazırdı.
Bu kadar pasif ve güçsüz kalmak ona zarar veriyordu. Sürekli ne olacağını düşünmek, başına ne geleceğini hesaplamaya çalışmaktan kafası yorulmuştu.

"Büyükannen Helena Hipersapis bir Yunandı. Çünkü Nemesis bir Yunan tanrıçasıdır, Ramnous'un tanrıçasıdır. Çoğu Adrasteia bu yüzden Yunan asıllıdır. Burdaki topraklara aitlerdir bu yüzden kanları sıcaktır, fevrilerdir. Bunun haricinde büyükannen zaten burada doğup büyümüş ancak kaçmış.
Helena cadı olduğunu, tanrıçanın kanından olduğunu öğrendiğinde senin yaşlarındaymış ve gönlünü bir oğlana kaptırmış.Oğlanın babası rahip, oğlan da azılı bir dindarmış. Ve büyükannenle birlikte olmuşlar. Helena o kadar aşık olmuş ki bazı şeyleri göremeyecek kadar kör olmuş: ölüm gibi. Bir gün Hipersapis'lerin kanında Tanrıçanın kanı olduğu iddia edilmiş ve evine dinciler tarafından baskın yapılmış. Helena ve annesinin cadılığı ortaya çıkmış. İkisini de yakmak istemişler. Biliyorsun cadılar lanetlidir. Nympha Hipersapis çatışma meydanında ölmüş ve Helena tek başına kalmış. Ona saldıranlardan biri de sevdiği adam ve babasıymış. Nemesis artık dayanamamış ve Helena'ya talimat veriyormuş. 'Savaş! Savaş..!" Nemesis nefretinden yanıp tutuşurken Helena'yı asla rahat bırakmamış. Susmuyor, onun zihnini ele geçirmeye çalışıyormuş. 'Öldür onları, hepsini öldür.' Helena aşkına ve korkusuna yenik düşerek pes etmiş. Nemesis'in ve annesinin intikamını almadan Atina'dan İngiltere'ye kaçmış..
Aklı hala sevdiği adamdaymış ama nafile.
İngiltere'ye kaçtışının ilk haftasında ikiz bebeklere yani Agatha ve bana hamile olduğunu öğrenmiş. Biz aslında Agatha ile ikizdik ben ona hep kol kanat gerdim. Helena da sokakta beş parasız gebe bir kadındı..
O kendine yeni bir hayat yaratmaya çalışırken Nemesis artık hiç susmaz olmmuş. Çünkü yarım kalan bir davası varmış. Helena yavaş yavaş deliriyormuş. Sonra babamla, Martin Edwards'la tanışmış. Edwards malikanesinde hizmetçilik yaparken babam annemle evlenmek istemiş. Buna tüm aile karşı çıkmış, babam da annemi alıp evi terk etmiş. Babam biz doğduktan sonra her şeyi öğrenmiş ama yine de annemi bırakmamış. Çünkü Helena zihnini tanrıçadan kurtaramamış ve artık gerçekten delirmiş, yardıma muhtaçmış.
Sonra Nebula'ya hamile kalmış. Yani Martin'den olan tek çocuk Nebula.
Nemesis öfkesini çıkartmak için annemi lanetlemiş ve Nebula'yı doğururken ölmüş."

Kız şimdi her şeyi daha iyi anlıyordu.
Neden burada, memleketinde daha huzurlu hissediyordu. Londra ona iyi gelmiyordu belki de bu yüzdendi.

"Yani Nemesis kendi soyundakine bile merhamet etmemiş mi?"

"Tanrıça merhamet etmez Astia. O cezası olan kim varsa cezalandırmak ister."

"Bu da demek oluyor ki...Kim bilir, eğer yanlış bir hareketim olsa Nemesis bana bile merhamet etmeyebilir. Ne yapmalı..."

Kız düşünceli bir şekilde adama baktı.
Konuşurken uzun bir yol katetmişlerdi bu yüzden artık geri dönme kararı aldılar.

"Elizabeth Adrasteia Hipersapis, yakışıyor da..."

Adam duymamazlıktan geldi. Aklında daha önemli şeyler vardı ve kıza aktarmak istiyordu.

"Sen bir cadısın ve bunu bir şekilde kullanmalıyız...Kehanetini öğrenmeliyiz."

"İyi de nasıl olacak o iş? Gidip başkasına tarot mu baktıracağım..daha neler!"

"Hayır, hayır. Kendine kahin bir diyen para avcıları bunu söyleyemez.Bir nevi büyü kullanacağız, babam bu işin ustası."

"Bir dakika..Büyükbabam, Martin Edwards mı? O yaşıyor mu?"

"Evet. O gün annen ve sen içindeyken yakılan evi tadilatla yeniden inşa etti. Orada yaşıyor. Bir dağın tepesinde."

"Annemi ihbar eden Nebula, babasını neden ihbar etmedi?"

"Ondan korkuyor."

"Bu arada düşündüm de..Sen balo günü idam edilmiştin, ölmüştün yani. Şimdi nasıl oluyor da kimse seni anlamıyor?"

"O ben değildim bir illüzyondu ayrıca şu an üzerimde bir tılsım taşıyorum. Bu engelliyor."

Otele vardıklarında sustular. James uşak rolüne tekrar büründü.
Beth onların olduğu  ortama girince bile gerilmişti. Hızla odasına çıktı ve jakuziyi doldurdu. Başı çok ağrıyordu. Migren ağrısına benzer bir ağrıydı. Sıcak suyun içine girince biraz daha rahatlamayı ümit etti ama bir anlığına elektrik çarptı sanki. Gözlerini yumduğu an karanlıktan sesler duymaya başladı.

"Yaklaşıyoooor...Kanlı ay yaklaşıyor! Herkes her şeyi öğrenecek ve kaçamayacaksın..onlar da kaçamayacak."

*

Selam nasılsınız?
Bu kitapta da sorayım diyorum, hikaye nasıl gidiyor? Konu akıcı mı, bölüm uzunlukları nasıl? Ayrıca Sirius ve Elizabeth ikilisini tutkulu bi çift yapmak için biraz tüyoya ihtiyacım var..

Aklımda bir fikir var; bundan sonraki bölümlerin sonlarında bir sonraki bölüm için soru soracağım aralarında sadece bir tanesi doğru olacak ve sizden bunu bilmenizi isteyeceğim. İlk defa deneyelim eğer beğenirseniz diğerlerinde de yapacağım.

Tahmin edin:
Bir sonraki bölümde gerçek ne?

A- Agatha'nın ölümü üzerinden Black'lere soruşturma başlatılacak.

B- Elizabeth herkese her şeyi anlatacak.

C- Lilitu nişanın iptali için babasını zehirleyip öldürecek.

D- Nebula, James ve Beth Martin'in evinde kehaneti bakarken evi basacak.

Five Nights at Tenebris [𝐒𝐢𝐫𝐢𝐮𝐬 𝐁𝐥𝐚𝐜𝐤]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin