22: Ultimate: Custom Sacrifice

110 4 5
                                    



"Ah başım..!"

Elizabeth başını tutarak yataktan doğruldu. Sirius o sırada üzerini giyinmiş saatini cebine sabitliyordu. Kızın sızlanmalarını duyunca ona döndü.

"Neyin var tatlım? Dün gece yüzünden mi?"

"Hayır, hayır...Tanrıça.."

"Tanrıça ne?"

"O yapıyor Sirius. Bu hale gelmemin sebebi o. Az çok biliyorsun, onun intikam arzusu yüzünden azap çekiyor gibiyim."

"Demek senden bir şeyler bekliyor..."

"Evden kaçtım artık o evle bir bağlantım kalmadı, soyumu sopumu da öğrendim. Daha ne gerekli bilmiyorum ama bir şeylerin gerekli olduğu kesin."

"Kanında onun soyu var Elizabeth. Bir Tanrıça. İnancına ve kalbine göre git. Neyin doğru olduğuna sen karar ver."

Adam yatağa yaklaşıp dizini kırdı ve kızın elini avucunun içine aldı.

"Sana söz veriyorum, senin yanında olacağım."

Kız biraz daha yumuşadı ve zorlukla yataktan kalktı.
Bacaklarını uzatırken anlamamıştı ama ayağa kalktığında dün gecenin bıraktığı etkiyi hissedebilmişti.
Lobide James oturmuş onları bekliyordu.
Geldiklerini gördüğünde ayağa kalktı. Bugün Sebastian'ın dediği toplantı alanına gideceklerdi.
Elbette orada Black'lerden de gelen olacaktı. Bu onların soruşturmasıydı.

"Belki de yanılıyorumdur. Belki de yargılanırlar."

Faytona binip Rhamnous'a vardılar.
Buraya daha önce de gelmişti. Yine o günkü hissettiklerini hissetmeye başladı.

"Her ne kadar farklı hissettirse de bir yandan tehlikeli. Aklımı kaybediyorum...Her an bir şey olacakmış gibi..."

Yavaş adımlarla taşları çıktılar. Etraftaki insanlar üçüne bakıyordu. Bazıları ise özellikle kıza...

"Komut bekleyen köpekler gibi."

İçeri girdiklerinde sessiz bir ortam ve altın kaplama bir masa onları karşıladı.

"Ah sevgili torunum.."

Sebastian'ın bu yapmacık tavrı Elizabeth'i daha da itti.
Alphard Black de oradaydı. Kız sitemkâr bir şekilde babasına baktı. Alphard gözlerini kaçırdı.
Pişman mıydı yoksa sadece korku muydu kız bunu bilmiyordu.

"Ne olursa olsun! Ben pişman olmamalıyım! Ne gerekiyorsa yapılacak..."

Kız masaya tutundu. Yine aynı atakları geçirmekten artık bayılacaktı.

"İyi misiniz bayan?"

"İyiyim."

Beth kendini toparladı ve yerine oturdu.
Be olacağı merak konusuydu. Ama buradan babasının kelepçe ile çıktığı görmek güzel olurdu.

"Öncelikle bana verilen yetkilerle sizi buraya çağırmamın başlıca nedeni cinayetler olsa da..Asıl konu çok farklı."

"Başka ne konusu olabilir? Suçlamalar yetmiyormuş gibi üzerine bir tane saha mı buldunuz?"

"Lütfen inkar etmeyi bırakın kimse size inanamayacak Alphard."

"Bu güç nereden geliyor!?"

"Ben gücümü Tanrı'dan alıyorum. Ve asıl konu da bu..."

Adam yavaşça Elizabeth'e döndü.
Kızın tüyleri diken diken oldu, gözü seğirdi.

"Ama bazı çürük yumurtalar çıkıyor..Yasak elmalar...Yani dünya bu. Olmaması gereken şeyler oluyor."

Five Nights at Tenebris [𝐒𝐢𝐫𝐢𝐮𝐬 𝐁𝐥𝐚𝐜𝐤]Where stories live. Discover now