Aşkı ve bebeği için kendi canından vazgeçerek büyük bir fedakarlık yapan Jeongin, bir gün gözlerini açtığında bambaşka bir hayata uyandığının farkında bile değildir...
Artık uyanma vaktinin geldiğini net bir şekilde belli eden, camından giren güneş ışınlarının ısrarla yüzüne yüzüne vurmasıyla en sonunda pes ederek uyandı. Az önceye nazaran, yüzüne bir anda gelen yoğun güneş ışınlarıyla yüzünü buruşturdu ve gözlerini hafifçe araladı. Babası şarkı mırıldanarak perdeyi çekiyordu.
Genç adamın mız mızlanmasıyla ona dönen babası kıkırdayarak, yattığı yatağındaki yorgana daha çok sarılan oğlunun yanına gitti. Adeta dürüme dönmüş olan oğlunun üzerinden battaniyesini çekti.
"Kalkma zamanı, işe geç kalacaksın." Oğlunun birbirine girmiş saçlarını, eliyle dağıtarak daha da porsuklaştırdı.
"Ama baba! Gitmek istemiyorum!" Ayaklarını küçük çocuklar gibi yatağa vurdu. Babası onun bu haline güldü. Oğlu kesinlikle çok tatlıydı.
Ona dudaklarını büzerek bakan oğlunun gamzesinden öptükten sonra son uyarısını da yapıp odadan çıktı. Genç adam bir kaçışı olmadığını bildiğinden yatakta gerindikten sonra, odasında bulunan ebeveyn banyosuna gitti.
Banyoda işini hallettikten sonra, mutfaktan ona seslenen ailesini daha fazla bekletmemek adına, çıplak üzerine beyaz bir tişört geçirdi. Mutfağa uykulu gözlerle girdi ama ailesinin ona genişçe gülümseyerek bakmasıyla o halinden kurtuldu. O da onlara gülümsedi.
"Günaydın Jeongin!" Elindeki doğranmış salatalık tabağıyla sofraya ilerleyen Bayan Yang, annesi onun gamzelerinden öptü hızlıca. "hadi daha fazla geç kalmadan otur tatlım." Jeongin onu başıyla onaylayarak sofraya oturdu.
"Oğlunu zar zor uyandırdım. Yorganına sarılmış, dürüm yapmış kendini. Uyandıramadık beyfendiyi." Şikayetlenen Bay Yang'a, babasına abartılı bir şaşkınlıkla döndü.
"Sen de beni kör ediyordun!" Ardından annesine döndü hızla. "Perdeyi bir anda açtı, tüm güneş yüzüme vurdu anne!" Bayan Yang başını iki yana salladı.
"İkinizde çocuk gibi şikayet etmeyi bırakın ve yemeğinizi yiyin." Son noktayı yapan annesini peki diyerek onayladı. Yanında ki sandalyede oturan babasına dil çıkarttı, babası da ona aynı şekilde karşılık verdi.
Babasıyla yaptığı ufak tatlı tartışmalardan sonra odasına gitti hazırlanmak için. Bol paça kot pantolonunu üzerine geçirdi. Eli bir anlığına beyaz tişörte gitti ancak bu düşünceden hızla vazgeçerek yanında ki siyah tişörtü aldı.
Geçirdiği trafik kazasından kalan karnının ortasında ki orta boylarda ki yaranın görünmesini istemiyordu. Beyaz tişört de bunu fazlasıyla belli ettiğinden, siyah olanı tercih etti. Kazadan önce ne zaman boyattığını hatırlamadığı saçlarına da şekil verdi.
Çantasını da alıp ailesine veda etti ve evden çıktı. Kulaklıklarını kulağına takarak apartmandan çıktı. Evinin garajında bulunan motosikletine bindi, kaskını takarak yola koyuldu. Aslında yürüyüş yapmayı planlıyordu fakat bundan vazgeçerek kulaklıklarını çıkartıp siyah motosikletine binmeyi tercih etti.
Şehre biraz uzakta, ağaçlarla süslenmiş ormanda ki veteriner kliniğine geldiğinde motosikletini her zaman ki yerine park etti. Kaskını çıkarıp motosikletinin arkasındaki kasanın içine koydu. Yukarı kalkan kızıl saçlarını, başını hafifçe iki yana sallayarak düzeltti. Üzerindeki siyah deri ceketi düzelttikten sonra eliyle saçını arkaya attı ve kızıl tutamların altında kalan beyaz tutamların gün yüzüne çıkmasını sağladı.
Veteriner kliniğine girdiğinde işe çoktan başlamış olan sekretere sıcak bir gülümseme verip günaydın dedi. Kırklarında olan kadın, her sabah güleç bir şekilde giriş yapan doktora gülümsedi gözlükleri ardından.
Kendisine ayrılmış olan odasına geçip deri ceketini askıya astı, beyaz önlüğünü üzerine giyip numaralı gözlüklerini taktı. Kahve almak için odasından çıkacak iken, günün ilk hastasının gelmesiyle bu isteğini gerçekleştiremedi.
Gördüğü, elindeki kafes de tuttuğu kedisiyle gülümseyerek içeri giren, eşiyle birlikte yaşadığı üst komşusuyla tebessüm etti.
"Günaydın Peter bey, hoşgeldiniz." Karşısındaki kıvırcık saçlı adam onun sıcak karşılamasına karşılık verdi.
"Size de günaydın Jeongin bey, hoşbuldum."
. . . . . . . . . . .
Vay bee İkinci kitabı yazmakta varmış 🤧 AY İKİNCİ KİTABA HOŞGELDİNİZZ
Bu bölüm geçiş bölümü gibi birşey olduğu için kısa oldu ama diğer bölüm uzun olir
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
