5.BÖLÜM: "KALBE İLK KURŞUN"

4.6K 660 473
                                    

Keyifle okuyacağınız bir bölüm olmasını diliyorum. Oy vermeyi ve yorum bırakmayı ihmal etmeyin. ^^

Can Ozan - Ağlama Ben Ağlarım

5.BÖLÜM: "KALBE İLK KURŞUN"

Her şeyin bambaşka olduğu bir evrende yaşamak mümkün olsaydı keşke, belki o zaman bu kadar düşünmez bu kadar ağlamazdım.

Elimde şemsiye ve ağır ağır yürüyordum kaldırım kenarında. Kulağımda ne çaldığını bile bilmediğim işin aslı umursamadığım o şarkıları duyuyordum. Yağmur damlaları usul usul şemsiyeme çarparken ben insanlarla çarpışmamak için aralarında kayboluyordum.

Bir varmış bir yokmuş gibi yaşadığım bu hayatta, bir daha hiç olmayacak ablamı çok özlüyordum. Başıma sürekli bela açsa da onu kurtarsam diye düşünmeden edemiyorum ya da bana anlatmadığı, anlatamadığı şeyleri bilememenin hüznünü yaşıyordum. Bir insana geç kalmak, acının canlı tarifi midir acaba? Öyleyse eğer çok acıyordum.

Cuma gecesi akşamında, trafiğin en yoğun olduğu vakitte kaldırım kenarında yürürken insanlar ve araba kornalarının sesi kulağımdaki şarkıyı bastırmaya yetmiyordu. Ne dinlediğimi bilmediğim halde söylüyordum bunu, kafamın için çok dolu doktor beni iyi et diye bağırmak istiyordum.

Gözlerim yerde ilerlerken adımlarımın arasından kayıp giden su damlalarını izledim, tam bu sırada biri koşar adımlarla yanımdan geçerken koluma çarptı ve yere düşer gibi oldum. Çarpan kişi ardına bile bakmazken ben de hiç yaşanmamış gibi doğruldum ve yoluma devam ettim.

Kolumdaki çantayı düzeltip karşıdan karşıya geçmek için ışıkların oraya geldim. Işıklar benim için yandığında biraz bekledim ve yürümeye başladım. İlk ışıkları geçtikten sonra diğerine ilerledim fakat bir anda araba farlarının hedefi olup, kornalarının ortasında kaldım.

Sağ tarafımdaki adam kafasını çıkarıp bana baktığında kolunu uzatarak bağırmaya başladı. Öylece yüzümü ona çevirdim ve baktım. Ağzımı bile açmadan sadece adama baktım. Adam bağırmaya devam etti. Yağmur şiddetini artırırken yolun ortasında duran benim etrafımdan arabalar geçmeye başladı. Trafiği zora soktum ama farkında değildim.

Belki de farkındaydım.

Ne olsun istemiştim?

Ölmek mi?

Korna sesleri ve insanların bağırışları artmaya devam ettiğinde siyah yağmurluğunu üzerine giymiş biri kolumdan tuttuğu gibi beni karşı kaldırıma geçirdi ve yüzünü bile göstermeden öylece çekip gitti.

Sonra telefonuma bir mesaj geldi, açıp okudum.

''Hayatın bu kadar değersiz değil, en azından benim için.''

Kaşlarımı çattım ve saatler sonra insani bir tepki verdim. Mesaj gelen numarayı aradım ve numaranın kullanılmadığını öğrendim.

                                           🌊

Bir hafta sonra.

''Akça Hanım dün gönderdiğiniz dosyanın raporu burada efendim,'' diye uzattı Aslı.

Altından da bir zarf çıkardı. Kaşlarımı çattım. ''O ne?'' diye sordum.

Aslı, ''Bu da Yavuz Bey tarafından, tarafınıza iletilmem istendi,'' dedi.

Zarfı aldım ve birkaç saniye inceledim. Düzgün bir el yazısıyla yazılmış zarfın üzerinde yalnızca adım yazıyordu. ''Tamam teşekkür ederim, çıkabilirsin.''

AKÇAWhere stories live. Discover now