1.9

49 2 4
                                    


"Lavinya bana neden sarılıyorsun?"

Hayır hayır dur doğru değil Baha değil gördüm Cengizhan'dı oydu gelmişti Ölüm Çiçeği demişti bana.

Kollarımı çektim "HAYIR HAYIR HAYIR HAYIR..." kaç kere tekrar ettim bilmiyorum.

"GELDİ GÖRDÜM OYDU ANIL VARDI ŞARKIYI KAPATIP GİTTİ OTURDUM BİRAZ SONRA BURADA ONU GÖRDÜM" bağırmam bütün sahilde yankılanıyordu.

Baha şok içinde bana bakıyordu anlamlandırmaya çalışıyordu "Güzelim tamam sakin ol yemek yemiyorsun halsiz düştün o sandın beni tamam sorun yok hadi gel" dediğinde

"İSTEMİYORUM!" diye bağırdım boğazım acıyordu ya da kalbim hayır bütün hücrelerim acıyordu Cengizhan gelmemişti. "Geldi Baha gördüm ben onu yemin ederim geldi Ölüm Çiçeği dedi bana sarıldı kokusunu duydum geldi" dedim kolumdan tutup kendine çekip sarıldı "Tamam geçti sakin ol yanlış görmüşsün güzelim" dediğinde cümlesine devam etmesine izin vermeyip olan bütün gücümle ittim.

"GELDİ GÖRDÜM BURADAYDI YANLIŞ GÖRMEDİM BURADAYDI!" ses tellerim acıyordu boğazım yanıyordu ellerimi saçlarıma geçirdim.

Nasıl olurdu gelmişti rüya değildi buradaydı sarıldım ben ona geldi buradaydı.

"BURADAYDI GELDİ" Bu cümleyi kaç kere tekrar ettim bilmiyorum önce dizlerimin üstüne düştüm sonra gözlerimi kapattım onunla geçirdiğim bütün zamanları düşündüm.

"Baha geldi o gördüm ben onu" dedim son cümlem bu oldu..

Gözlerimi açtığımda hastanedeydim etrafıma baktığımda kaşlarımı çattım ve gelenlerle şok oldum; abim, ablam, Hasan abi, Baha ve hemen hemen herkes buradaydı Arda, Ömer, Miraç, Tuba, Nehir, Şimal hepsi herkes babam ve annem bile.

"Ben uyandığını doktora söyleyeyim" diyip odadan çıkan Baha'yı izledim gözleri kızarmıştı ne yaşadığımı ne olduğunu neden burada olduğumu yavaş yavaş hatırladığımda gözlerim doldu, dolan gözlerimi sıkıca kapattım.

"Herkes çıksın annemle tek kalmak istiyorum" dedim herkes teker teker çıktı ayağa kalkıp anneme sarıldım.

"Anne Cengizhan nerede?" onu sordum yine görmüştüm çünkü.

"Bilmiyorum annem ama öğrenirim" dediğinde ağlamaya başladım "Canım çok yanıyor anne onu çok özlüyorum onun yanında olmak istiyorum ama anne ben büyüdükçe ölüyorum deliriyorum anne uyuyamıyorum yemek yiyemiyorum napıcam anne ben canım eziliyor kalbim parçalanıyor"

Annem saçlarımı okşadı geri çekilip yüzümü ellerinin arasına aldı göz yaşlarımı yavaşça sildi bana öyle anlamlı bakıyordu ki iyi ki dedim, iyi ki beni anlayan annem var. "Benim çiçeğim güzel kızım en kıymetlim acılar geçer zaman alır ama geçer acıtır ama geçer. Amalar vardır hayatta bir çok şeyi anlamsızlaştırır bir çok şeye anlam katar. Acını görüyorum, anlıyorum ve kabul ediyorum fakat şimdi sen şuraya yatıyorsun bu işi ben hallediyorum tamam mı güzel yavrum?" dedi tane tane konuşuyordu ruhumu, içimi acılarımı rahatlatmıştı.

"Ama gelecek değil mi?" dedim son bir umut annem cevap vermedi ama gözlerinde ki kararlılık ve onaylama içimi rahatlattı.

Yatağa yattım annem üstümü örttü tam bu sırada doktor geldi "Nasılsınız Lavinya Hanım?" diye sordu gözlerimi kapatıp açtım "Halsiz hissediyorum sanki biri içimi parçalıyor gibi bir tuhaf" dedim doktorlara her şeyi eksiksiz söylemeyi annemin hastalığından öğrenmiştim, öğrenmek zorunda kalmıştım.

"Kendinizi aç bırakmaktan uyumamaktan değerleriniz baya düşmüş bir de düzensiz antidepresan kullanımı vücudunuzu iyice yormuş bir hafta hastanemizde ağırlamak zorundayız ablanızın ve babanızın kesin emri. Şimdi size vitamin takviyesine başlayacağız şimdilik bu kadar." dedi sonra bir şey hatırlamış gibi tekrar bana döndü.

Kara Kalemli Adam (+18) (FİNAL OLDUKTAN SONRA DÜZELTİLECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin