12.bölüm - "Cennet Kapım."

236 36 93
                                    

Herkese selamlar! Nasılsınız?

Yeni bölüm gecikmeden geldi. Umarım bölümü beğenirsiniz. Ama bu hafta ikinci bölüm gelmeyebilir. Hasbelkader'in özel bölümünü, aynı zamanda Mahperi'nin final bölümünü yazmaya başlayacağım için vaktim olmayacaktır. Ama yine de emin konuşmak istemiyorum. Sadece bölüm gelmezse şimdiden haberiniz olsun. 💞

Yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmeyin. İyi okumalar! ❤️

🥀

Betül Demir

Süleyman dudaklarını alnımdan çektiğinde herkesin bizi gülümseyen yüzle izlediğini görmüştük. Bizim evlenmemize belkide bizden daha çok seviniyorlardı.

"Allah mutlu etsin, güzel yavrularım." diyerek annem yanımıza yaklaştı. Bana sımsıkı sarıldığında, Ayşem teyzenin de Süleyman'a sarıldığını görmüştüm. 

"Çok şükür bugünleride gördük." dedi Ayşem teyze. Annem bana sarılmayı bırakıp Süleyman'a sarıldığında Ayşem teyze de bana sarılmıştı. Sonra ise babam ve İsmail amca bana sarılmıştı. En son Ceylin küçük adımlar ile yanıma geldiğinde gülümsemiştim.

"Mutluyum senin için. Çok fazla mutluyum. Yüzünde yıllar sonra böyle güzel gülümseme gördüm ya, gözüm açık gitmem." dediğinde hafifçe omzuna vurmuştum.

"Doğru düzgün konuş. Daha seninde nikâhın var." dediğimde heyecanla gülümsedi.

"Ayy! Benimde nikâhım var değil mi? Çok heyecanlı." diye fısıldadığında gülmüştüm. Kuzey'e döndüğümde Süleyman ile gülerek konuştuğunu görmüştüm. Arada Ceylin'e kaçamak bakışlar atıyordu ama Ceylin'in sırtı ona dönük olduğu için görmüyordu.

"İmam bizim nikâhtan sonra sizin nikâhı kıyacaktı. Kardelen teyze ve İsmail amca gelecek mi buraya? Burada kıyalım nikâhı." dediğimde Ceylin başını salladı. Süleyman ile Ceylin'in babasının ismi aynıydı.

"Evet, buraya gelecekler. Birazdan burada olurlar." dediğinde başımı salladım. Ailelerimiz imam ile konuşurken bende yavaştan Süleyman'ın yanına gitmiştim. Yanına yaklaştığım an zaten kapıya yakın olmamızı fırsat bilip elimden tutarak salondan çıkmıştı. Bende onun ardından çıkmıştım tabi ki. Bir anda beni duvarla arasına aldığında yanaklarım kızarmıştı.

"Süleyman! Ne yapıyorsun? Ailelerimiz içeride." dediğimde Süleyman gülümseyerek bana baktı.

"Süleyman seni yaradana kurban olsun." diyerek alnıma öpücük kondurdu.

"Bu anı yıllardır bekliyorum ben, Betül. Seninle aramda hiçbir engel olmadan temasta olmayı, gözlerinin içine uzun uzun bakabilmeyi, sana sarılmayı uzun zamandır bekliyorum. Artık senden nasıl ayrı kalacağımı bilmiyorum. Nefesini hissetmediğim bir anın olması korkunç geliyor." diyerek burnunu yanağımda gezdirdiğinde kollarımı boynuna dolamıştım.

"Artık istediğin zaman sarılabiliriz ama sadece bir süre  ayrı kalmamız gerekli. Daha kına, nişan ve birde.. düğünümüz var." dediğimde Süleyman gözlerimin içine baktı.

"Hâlâ düğünlerden korkuyor musun?" dediğinde başımı salladım. Yıllar önce arkabamızın düğününde olduğumuzda bir amca beni taciz etmeye kalkışmıştı. İyi ki bağırıp sesimi çıkarmıştım yoksa her şey daha kötü olurdu.

"O adamı dövmek yetmedi bana. Derisini yakmalıydım." diye fısıldadığında sinirlendiğini anlamıştım. Hemen ellerimi yanaklarına koydum.

"Ama bu bizim düğünümüz. Bizim düğünümüzden korkmam ve ayrıca yanımda sen olduğun sürece ben kimden korkabilirim ki? Benim tek korkum Allah'a. Onun tüm kullarından sen beni korursun." dediğimde Süleyman yutkundu. Dudaklarını ıslattığında bakışları benim dudaklarıma indi. İç çekti.

Kusur Where stories live. Discover now