7. BÖLÜM

36.3K 2.6K 1.5K
                                    

Biz geldik 💙

Buraya bölümü okuduğumuz tarihi bırakalım mı?💙

Yıldızlarınıza ve bol satır yorumlarınıza talibim, eksik etmeyin olur mu?😍

Bu bölüm aslında 7. ve 8. Bölümün birleşimi şeklinde. Bu şekilde tek bir uzun bölüm olmuş oldu. 💙 Bence harika gidiyoruz. çünkü orana vurduğumuzda 3,5 günde bir bölüm yayınlamışım. 💙 Umarım keyifle okuyorsunuzdur.🥸

Hepinizi seviyorum. Keyifli okumalar 💙

🌊

7. BÖLÜM

♪♪ Bölüm Şarkıları:

Aşkın Nur Yengi ~ Sevgiliye

Elin Can Vayiç ~ Açma Dağlar Çiçek

🌊

15 Ekim 2020

Kenarları hafifçe kararıp aşınmış ahşap tabeladan bakışlarımı zar zor çekebildiğimde, Tekin'in gözleri üzerimdeydi. "Bu..." dedim parmağımla tabelayı gösterip. "Ne demek?"

"Daçxiri do qoropa va impulen," dedi boğuk sesiyle. Kısacık bir an nedenini anlamadığım bir soğukluk çöker gibi oldu gözlerine. Fakat aynı hızla silindi. Öyle aniydi ki bir an hayal gördüğümü düşündüm. "Ateş ve aşk saklanamaz, demek."

"Ateş ve aşk saklanamaz," diye mırıldandım kendi kendime. "Hangi dilde?"

Elleri ceplerinde, "Lazca..." diye yanıtladı beni.

"Sen biliyor musun Lazca?"

"Biliyorum," diye cevapladı gülerek. "Arhavi'de doğup büyüdüm ben."

Öğrenmek istediğim, merak ettiğim çok şey vardı. Bazen kendime engel olamayıp merakımı belli etsem de bazı zamanlarda içime garip bir tutukluk hâli yerleşiyordu. Karşımda duran bu tabelanın hikâyesini duymayı arzuluyordum o anda mesela. Ama nedenini bilmediğim bir şekilde hassas bir şeyler olduğunu seziyordum ve bu, kelimelerimi dikkatle seçmek istememe neden oluyordu.

"O..." dedim yeniden tabelayı gösterip. "Buraya ait değil gibi görünüyor." Yeniden Tekin'e döndüğümde onun da dikkatli bakışları benim yüzümde geziniyordu. "Sanki... Daha önce başka bir yerdeymiş de buraya sonradan getirilmiş gibi."

"Öyle zaten," dedi. "Buraya ait değil. O yüzden o duvarda bu kadar eğreti duruyor." Daha fazla detay vermedi. İçimdeki merak duygusu kıpırdanmayı sürdürse de bir şey sormamayı seçtim. O da fazla beklemeden evin girişini gösterdi. "Geçelim mi içeri?"

"Olur," dedim.

Ev, inanılmaz lüks bir malikâne gibiydi. Dışı tamamen gri taşlarla döşenmişti. İki kanadı vardı. Ortada ise büyük, siyah renkte bir giriş kapısı bulunuyordu. Önündeki bahçeyi çok fazla inceleyemeden geniş kapı aniden açıldı. Daha önce görmediğim adamlardan biri karşımızdaydı.

"Arka bahçede, abi," dedi hemen Tekin'e. Mıstık'ı kastettiği belliydi.

"Diğerleri?" diye sordu Tekin. Ama bu sefer kimden bahsettiğini anlayamamıştım.

"Yerlerindeler."

Tekin bana dönüp koluma dokundu, içeriye girmem için yol gösterdi. Ayakkabılarımı evin önündeki paspasa iyice sildikten sonra içeri adım attım. Eve girdiğimizde büyük, salona açılan bir antre karşıladı bizi. Yerler gri mermerler ile döşeliydi.

ARHAVİLİWhere stories live. Discover now