13. Bölüm💙

100 10 0
                                    

Yağmur Atılgan'dan;

Cenk çok kötü görünüyordu. Onu ilk defa böyle yıkık, çaresiz görmüştüm. Onun bu haline daha fazla dayanamadım.

"Cenk hadi eve gidelim. Biraz duş al ve dinlen iyi gelir."

"Hayır ben hiçbir yere gitmiyorum. Kardeşimi tek başına bırakamam."

"Tek başına değil ben yanında olacağım."

İkimiz de sesin geldiği yöne baktık. Gelen Yağız'dı.

"Ne işin var senin burada?"

Ayy Cenk böyle mi sorulur?

"Yavaş be abi döveceksin zannettim bir an. Emniyette ki işlerimi hallettim bir hastaneye uğrayayım dedim."

"İyi yapmışsın Yağız Komiserim."

"Ha bu arada Yağmur bana resmi bir dille konuşmana gerek yok."

Yağız'ı sevmiştim iyi bir insandı.

"Eee hadi kardeşim siz gidin biraz dinlenin ben buradayım bir şey olursa haber veririm."

"Tamam kardeşim."

Cenk ile birlikte hastaneden çıktık. Eve geldiğimizde ılık bir duş aldık ve ikimizde odalarımıza geçtik. Cenk'i kendi evime getirmiştim. Şimdi Cenk'in evine gidersek kendini kötü hissedebilirdi.

Saatlerce yatakta öylece uzandım. Bir türlü gözüme uyku girmiyordu. Kapı sesi ile irkildim.

"Girebilir miyim?"

Sesin sahibi Cenk'ti.

"Gir Cenk."

Cenk içeri girdiğinde çok yorgun gözüküyordu.

"Tek başıma kalmak iyi gelmedi. Senin yanında yatabilir miyim?"

Şuan Cenk'in bu durumuna çok şaşırmıştım. O yıkılmaz dik duruşu gitmiş yerine küçük bir çocuk gelmişti.

Kenara kaydım ve yatması için izin verdim. Başını göğsüme koydu ve beni şaşkına uğratan cümleyi kurdu.

"Saçımı okşar mısın?"

Dediğini yaptım. Anlamaz gözler ile Cenk'e bakıyordum. Bu davranışına anlam veremediğimi anlamış olmalı ki açıklama yaptı.

"Kendimi her kötü hissettiğimde her birine ihtiyaç duyduğumda Ayça ile böyle dururduk. Bana iyi gelirdi."

Düşündüğümden de fazla acı çekiyordu. Cenk'in böyle acı çekmesine dayanamıyordum. Evde öylece durduğumuzda işler daha da çıkmaza sürükleniyordu. Aklıma ilk gelen fikir ile yataktan doğruldum.

"Cenk alışverişe gidelim mi?"

Cenk anlamaz gözlerle bana bakıyordu.

"Hadi ama bir şeyler alalım hem Ayça'ya da sürpriz olur."

"Canım hiçbir şey yapmak istemiyor."

"Cenk hadi ama bak böyle yaparak sadece kendini mahvediyorsun ha bir de sevdiklerini."

Uzun uğraşlar sonrası Cenk'i ikna edebilmiştim. Birlikte alışveriş merkezine gittik. Biraz vakit geçirdik. O sırada Cenk'in telefonu çaldı.

"Efendim Yağız."

Sessizcene karşı tarafı dinledi ve sonra elindeki poşetler yere düştü.

"Cenk noldu? Ayça iyi mi?"

"Ameliyata almışlar yine."

Hemen arabaya binip hastaneye doğru gittik. Yolda tüm bildiğim duaları ediyordum. Cenk'de ağlamamak için kendini sıkıyordu.

Hastaneye geldiğimizde hemen ameliyathanenin önüne gittik. Yağız duvara çökmüş ellerini başına koymuş öylece bekliyordu. Bizi gördüğünde ayağa kalktı.

"Nasıl oldu? Ne oldu da yine ameliyata aldılar?"

"Kriz geçirdi. Beyin kanaması geçirdi hemen ameliyata aldılar."

5 saat sonra;

Cenk iyicene gerçek dünyadan uzaklaşmıştı. Hiçbir şey demeden saatlerce boş duvarı izliyordu. 5 saatin sonunda doktor ameliyattan çıktı. Yanımıza geldi ama yüz ifadesinden durumun pek de iyi olmadığını anlayabiliyordum. Umarım yanılıyorumdur.

"Sizlere iyi bir haber vermek isterdim ama üzgünüm hastanız bitkisel hayata geçti. Kurtulması büyük bir mucize."

İşte şimdi her şey bitti. Cenk bir daha asla eskisi gibi olmayacaktı.

Bölümler nasıl ilerliyor🙈 yorumlarınızı merak ediyorum. Yıldızı parlatmayı unutmayın.

Keyifli okumalar.

Instagram Hesabım: @sude_den_oykuler

İlklerimin SahibiWhere stories live. Discover now