33. Bölüm💙

51 7 0
                                    

İsmimiz anons edildiğinde Cenk'in yardımı ile nikah salonuna geçtik. Nikah masasına oturduğumuzda nikah memuru malum soruyu sordu.

İkimizde cevaplarımızı verdikten sonra şahitlere sıra geldi. Onlar da onayladıklarında imzalar atıldı ve evlilik cüzdanını verdiler.

Şuan keşke ailemde yanımda olsalar diye içimden geçirdim. Annem beni böyle gelinliklerin içinde görmelerini çok isterdim ama onlar beni bırakmayı tercih etmişlerdi.

Düşüncelerimden sıyrılıp Cenk'e döndüm dolu gözlerle bana bakıyordu.

"İşte şimdi bir ailem oldu güzelim."

Cenk'e sımsıkı sarıldım. Bu zamana kadar hep ilklerimi Cenk ile yaşayacağım için çok şanslı hissediyordum kendimi.

"Yağmur!"

Karşıya baktığımda tanıdık bir sima vardı ama kim olduğunu hatırlamıyordum ama ismimi nereden biliyordu.

Cenk karşısında gören kişi ile kasılmıştı. Adama doğru ilerleyerek;

"Ne işin var lan senin burda?"

"Bugün burada her şey ortaya çıkacak."

"C-cenk noluyor?"

"Bir şey yok güzelim."

Daha imzaları atalı iki dakika olmuştu ama şu yaşadıklarımıza bak.

"Yağmur, kardeşim b-ben..."

Cümlesini tamamlayamadan Cenk sözünü kesti.

"Sana sus dedim!"

Cenk ilk defa bu kadar endişeli görünüyordu. Benim bilmediğim ne olabilirdi?

"Cenk lütfen susturma konuşsun ben artık çok sıkıldım bu durumdan. Artık ne bilmem gerekiyorsa bileyim bırak engelleme."

"Ben senin abinim Yağmur."

Şuan yaşadığım şokun tarifi yok. Kendimi o kadar değişik hissediyordum ki yıllar sonra bir adam karşıma çıkmış ben senin abinim diyor.

"A-ama be-benim abim beni t-terk etti benim a-ailem beni terk etti bu, bu olamaz."

"Bilmediğin şeyler var bana inanmanı beklemiyorum ama demin kocan olan adama sor. O sana her şeyi anlatsın."

Cenk'e döndüğümde kendini zor tutuyordu.

"Cenk neler oluyor burda anlatacak mısın artık?"

"Burada olmaz!"

"Şimdi burada anlatacaksın!"

Ayça, Yağız ve Tuğba şaşkınlıkla bizi izliyordu.

"Otur o zaman öyle konuşalım."

"Ben hiçbir şey istemiyorum Cenk. Şimdi bana her şeyi anlat."

"Bu adam senin öz abin Yağmur."

"Ne ama n-nasıl?"

"Hani annen, baban seni terk etmişti ya aslında terk etmediler. Onları ben öldürdüm."

Duyduğum cümle ile koskoca salon sanki üzerime yıkıldı ve ben enkaz altında kaldım. Ne yani ben şimdi anne ve babamın katili ile mi evlenmiştim?

"H-hayır yalan söylüyorsun. S-sen bunu yapmazsın, sen bunu yapamazsın Cenk yalan söylüyorsun, yalan!"

Çaresizce dizlerimin üzerine çöküp ağlamaya başladım. Bu olamazdı Cenk neden benim aileme zarar versin ki?

"Neden? Neden böyle bir şey yaptın neden onlara zarar verdin, neden?"

"Annen ile baban bizim şirketimde çalışıyorlardı. Bir gün işler iyice çıkmaza girdi. Şirket batmak üzereydi o şirkette babama dedemden kalma bir şirketti. Yani anlayacağın o şirket babam için her şeyden önemliydi."

Olanları anlatırken zorlanıyordu ben ise olanları sadece dinlemek ile yetiniyordum.

"Şirket iflas ettiğinde babam bu yükü kaldıramadı intihar etti. Annem de babamın ölümünden sonra yataklara düştü delirdi. Çok geçmeden annemde intihar edip öldü."

Cenk olanları anlatırken gözünden bir yaş düştü. Daha ne kadar acı şeyler duyacaktım?

"Bende buna mecbur bırakan kişileri araştırdım. Hatice Atılgan, Yavuz Atılgan..."

Anne ve babamın ismini yıllar sonra başkasının ağzından duymak çok kötü hissettirmişti.

"O zaman gözüm hiçbir şey görmüyordu. Onları kaçırtıp bir mekana getirmelerini söyledim. Yanında çocuk olduğunu söylediler ona karışmamasını söyledim. O çocuk da abinmiş. Bizim yönettiğimiz yetimhaneye bıraktılar. Sonra annem ile babam nasıl can verdiyse, annen ile babanı da o şekilde-"

"Tamam yeter, yeter sus artık dinlemek istemiyorum yeter!"

Kendimi kaybetmişcesine ağlıyordum. Bu duyduklarım ile sadece ben değil Ayça ve diğeri de şok olmuştu.

Ayça abisinin yanına gelip;

"Nasıl yaptın böyle bir şeyi? Sen benim abim olamazsın!"

"O zamanlar onlar da ölmeden içim rahat etmeyecekti gözüm dönmüştü. Pişmanım."

"Neden benimle evlendin o zaman? İntikam almak için mi?"

"Hayır ben seni ilk gördüğümde aşık oldum. Hani sen bana ailenin seni terk ettiğini söylemiştin ya işte ben o zaman senin aileni araştırdım ve terk etmediklerini, b-benim öldürdüklerim senin annen, baban olduğunu öğrendim. Eğer onlar senin annen, baban olduğunu bilsem yemin ederim elimi sürmezdim."

"Benim sevdiğim adam bu değil! Benim sevdiğim adam bu olamaz! Ya sen nasıl bu kadar canileşebilirsin."

Abim denen kişi yanıma geldi o da benim gibi diz çöktü.

"Özür dilerim koruyamadım. Ailemizi koruyamadım."

"Abim!"

Abime sımsıkı sarılmıştım. Olanlar çok fazla gelmişti ama şuan bir abimin olması en azından onun yaşadığını bilmek bana iyi gelmişti.

"Bebeğim, bundan sonra seni asla bırakmayacağım asla!"

"Abi içim acıyor."

"Geçecek güzelim bunların hepsi geçecek."

Dakikalarca öyle abimin göğsünde ağladım. Sonunda ağlamaktan yorgun düştüm.

"Tamam yeter bu kadar ağlama artık gel evimize gidelim."

"Hoop orada bir dur! Yağmur'u hiçbir yere götüremezsin o benimle kalacak."

Abim ayağa kalkıp Cenk'e doğru ilerledi.

"Pardon sen buna hangi sıfatla karar veriyorsun?"

"Kocasıyım ben onun."

"Aa doğru unutmuşum karısının anne ve babasını öldüren daha küçük yaşta ailesiz büyümesini sağlayan koca dimi?"

"Mert haddini daha fazla aşma!"

"Aşarsam nolur lan?"

"Yeter! Yeter, yeter ben bıktım artık yaşamak istemiyorum yeter! Götür beni buradan abi."

"Yağmur, güzelim."

"Sakın Cenk sakın uzak dur benden!"

Parmağımdaki yüzüğü çıkarıp attım. Abim beni arabasına bindirip evine getirdi. Yaşadıklarım o kadar üst üste gelmişti ki bu olanları kolay kolay atlatamayacaktım.

Evet canlarım olayları nasıl buldunuz? Böyle bir şey olmasını bekliyor muydunuz? Ayy umarım bana kızmıyorsunuzdur🙈
Bölüm hakkında yorumlarınızı merak ediyorum. Yıldızı parlatmayı unutmayın!

Keyifli Okumalar💙

Instagram Hesabım: @sude_den_oykuler

İlklerimin SahibiOnde histórias criam vida. Descubra agora