26. Bölüm💙

60 8 0
                                    

Cenk Korkmaz;

Yağmur'u o hâlde bulduktan sonra o adamı süründürmek için elimden geleni yapacaktım. Hem Ayça'nın intikamını hem de Yağmur'umun intikamını alacaktım.

Otelde işlerimi hallettikten sonra eve doğru yola çıktım. Eve vardığımda kapı açıktı. İçeri girdiğim esnada Ayça'nın eski sevgilisini gördüm hemde Yağmur ile birlikte.

Belimdeki silahı çıkarıp şerefsize doğru bir dakika bile düşünmeden sıktım. Bu planımı gerçekleştirmeme yardımcı olurdu.

Adam yere düştüğü an Yağmur'un şaşkın bakışlarını gördüm. Bu yaptığım olaya anlam veremiyordu.

Hiçbir şey demeden yukarı odaya çıktım. Yağmur yanıma gelmişti. Elime telefonu alıp polisi aradım. Kendimi ihbar ettikten sonra Yağmur ile biraz vakit geçirdim. Ne kadar oyun kurmuş olsam da sonuçta ondan ayrı kalacaktım.

Polisler geldiğinde aşağıya indim. Koluma kelepçeyi taktıkları an Yağmur'un acı çektiğini hissettim.

Polisler beni arabaya doğru götürecekken Yağmur dizlerinin üzerine çöktü. Onu bu halde görmek içimi paramparça etmişti.

Yanına gidip teselli etmeye çalıştım. Bunları Yağmur'a yaşatmak istemezdim ama buna mecburdum.

Arabay binip emniyete gittiğimizde aklımda hâlâ Yağmur vardı. Yere diz çöküşü çaresizce bakışı hiç gözümün önünden gitmiyordu. Sevdiğim kadın benim yüzümden acı çekiyordu ve ben buna göz göre göre izin veriyordum.

Yağız, Yağmur ve Ayça içeri girdiğinde ayağa kalktım. Yağmur ve Ayça ile biraz vakit geçirdikten sonra onlar dışarı çıktı Yağız ile ben baş başa kalmıştık.

Yaptığım planı ilk defa Yağız'a anlatacaktım.

"Yağız benim sana bir şey anlatmam gerekiyor."

"Anlat abi dinliyorum."

"Benim bir planım var. Bu planımı gerçekleştirebilmem için de yardımına ihtiyacım var."

"Neymiş o planın?"

"Beni Serkan ile aynı koğuşa koyacaksın."

"N-ne anlamadım?"

"Duydun işte. Dediğimi yapabilir misin?"

"Sakın düşündüğüm şeyi yapacağım deme!"

"Aynen öyle yapacağım. Şimdi şöyle bana dediğimi yapabilir misin?"

"Yapmaya çalışırım ama kızlar? Onlara ne diyeceğiz?"

"Yağmur'a sakın bir şeyden bahsetme. Ayça'ya da durumu anlat ama ayrıntı verme."

"Yağmur'a neden söylemiyorum?"

"Bunu bilirse beni affetmez. Ayrıca kabul etmez böyle bir şeyi."

"Tamam abi ama dikkatli ol!"

"Tamam sende dediğimi çabuk halletmeye bak."

☆☆☆

Yağmur Atılgan'dan;

"Tamam Yağmur, her şeyi anlatacağım ama büyük tepki verme!"

Yağız'ın anlatacaklarını can kulağı ile dinledim. Her duyduğum cümle ile bir kez daha şok oluyordum.

Gerçekten de böyle bir şey planlamış olabilir miydi? Cenk intikam almadan rahat nefes alamayacak mıydı?

Hiçbir şey demeden yukarı odaya çıktım. Madem beni düşünmeden hareket ediyordu bundan sonra bende kimseyi düşünmeyecektim.

Cenk gerçekten tutuklanacak diye ben paramparça olurken Cenk plan peşindeymiş. Cenk beni göz göre göre mahvetmişti.

Bavulumu alıp içine eşyalarımı koymaya başladım. Artık bir dakika bile burada kalmak istemiyordum. Odanın kapısı açıldığında irkildim. Gelen Ayça'ydı.

"Napıyorsun Yağmur?"

"Biliyordun dimi? Sende her şeyi başından beri biliyordun. Onun için bu kadar sakin davrandın."

"Benimde yeni haberim oldu."

"İnanmıyorum size! Artık hiçbirinize inanmıyorum. Hepinizden nefret ediyorum."

Sesim çok yüksek çıkmıştı. Son cümlem ile ağlamaya başlamıştım. Gerçekten de nefret ediyor muydum?

Bavulumu alıp aşağı indim. Kapıya yöneleceğim esnada kolumda bir el hissettim. Arkama döndüğümde Yağız'ı gördüm.

"Nereye Yağmur? Bu zor zamanda Cenk'i yalnız mı bırakacaksın?"

"Pardon? Bunu o pis planı yapmadan önce düşünecektiniz. Ya ben öldüm kaç gündür. Ben paramparça oldum Yağız."

"Ne olacak peki şimdi?"

"Cenk yoluna ben yoluma."

"Her şey o kadar basit mi?"

"Değil, allah kahretsin ki her şey o kadar basit değil. Hâlâ onu seviyorum. Hâlâ ona aşığım ama olmuyor Yağız. Baksana şu halimize bir günümüz ya sadece bir günümüz sorunsuz geçmiyor."

"Bunları hep birlikte el ele verip aşmamız gerekmiyor mu peki? İlla böyle çekip gitmen mi gerekiyor?"

"Biraz kafamı toplamaya ihtiyacım var. Lütfen bana artık bir şey söyleme."

Evden çıktıktan sonra Tuğba'yı arayıp durumu bildirdim. Bir süre Tuğba da  kalacaktım.

Tuğba'nın evine geldiğimde bana verdiği odaya geçip hiç bir şey demeden yattım. Öylece boş boş saatlerce duvarı izledim.

Aklıma Cenk ile ilk tanışmamız, ilk öpüşmemiz, ilk ve bitmek bilmeyen ayrıldığımız geldi. Yine eskilere şöyle bir baktığımda ben hep ilklerimi Cenk ile yaşamıştım.

Gözlerimi kapattım ve sabahın güzel olmasını dileyip kendimi uykuya teslim ettim.

☆☆☆☆

Sabah telefonumun sesi ile uyandım. Telefonu elime aldığımda Cenk'in aradığını gördüm. Ondan önce de defalarca Yağız ve Ayça aramıştı.

Aramayı reddedip banyoya girdim. İşlerimi hallettikten sonra içeriye geçtim. Tuğba daha kalkmamıştı. Bende ses yapmadan televizyonu açıp haberleri izledim.

Biraz haberleri izledikten sonra sıkılınca telefonumdan wattpad uygulamasını açıp "BU BENİM ÖYKÜM" kitabını okumaya başladım.

Kitaba o kadar dalmıştım ki Tuğba'nın geldiğini bile fark etmemiştim.

"Günaydın çiçeğim."

"Günaydın."

"Ayy aman kızım senin ruhun çekilmiş ne bu öyle ağzında geveleyerek günaydın demek."

"Olanlardan sonra nasıl olmamı bekliyordun ki?"

"Ayy haklısın bebitom ama hayat bu biliyorsun. Kimimize acımasız kimimize toz pembe."

Kapı çaldığında ayağa kalkıp kapıya doğru yöneldim. Gördüğüm kişi ile kas katı kesilmiştim. Ne yani benim için buraya mı gelmişti?

Evet canlarım bu bölüm biraz uzun oldu. Umarım beğenirsiniz💙 yorumlarınızı ve oylamalarınızı bekliyorum💙
Instagram ve Wattpad hesabımı takip etmeyi unutmayın!

Instagram Hesabım: @sude_den_oykuler

Keyifli Okumalar💙

İlklerimin SahibiWhere stories live. Discover now