Ülkesinden kaçmak zorunda kalan genç bir kızdı.
Yabancı bir ülkede sığınmacı olmanın tüm zorluklarını yaşadı.
Taciz, hakaret ve sevgisizlik artık sıradan şeylerdi.
Soğuk kış günlerinde sokakta yaşamak ise gerçekten zordu.
Hasta bedeni...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Aptal kız!
Çorbacıya girdiklerinde, güzel bir sıcaklık karşıladı onları. Kahvaltı saatini biraz aşmış olsalar da içerisi epeyce kalabalıktı. Dışarıda işi olup evde kahvaltıyı kaçıranlar, bu zamanı bu sıcak mekanda, nefis çorbayla taçlandırıyorlardı. Çoğunluk önlerindeki sıcacık tabaklara eğilmişti. Bir kısmı da çorbasını bitirmiş, muhabbet ederken masalarına konan ikram çayını yudumluyordu.
Kapı açıldığında bazı gözler içeriye giren uzun boylu yakışıklı adam ile güzel kadına kısa bir an için döndü. Kolay görülecek bir çift değillerdi. Garson da bu güzel çifte hemen ilgi göstermişti. Onları cam kenarında yeni boşalan bir masaya oturttu. Siparişlerini de aldıktan sonra yanlarından uzaklaştı. Bir dakika içinde ikisinin önünde koca birer tabak mercimek çorbası, taptaze görünen iri kesilmiş ekmek dilimleri ve bir tabak dolusu söğüş geldi. Domatesler kıpkırmızı, acıymış gibi görünen küçük biberler yemyeşil duruyordu.
"Seversin umarım." Faruk'un gözleri genç kadının ilk yudumu alışını izliyordu. Asuman çorbanın tadına baktıktan sonra gülümsedi.
"Harika! Sen de kelle paça içersin sanmıştım."
Faruk onun sözleri üzerine rahatlamıştı. "Mertol Abi'nin üzerine mercimek çorbası yapanı tanımam. O yüzden tercihim böyle oldu."
O da çorbasına limon suyu sıktı. Zaten çorba masaya getirilirken üzerine yağda kızartılmış biber sosu dökülmüştü. Bu ayrıntı lezzetini daha da arttırmıştı. Yine de bununla yetinmeyip bolca kırmızı pul biber ile görünümünü ve tadını iyice mükemmelleştirdi.
Bir süre sessizce lezzetli çorbalarını içtiler. Taze ekmekle birlikte koca tabaklar hemen boşaldı.
"Yine alır mısın?" diye sordu genç adam.
Asuman elini karnına attı. İnce bluzu altında güzel fiziği hemen belli oluyordu. Hiç fazlalık kilosu yoktu. "Çok yedim gerçekten! Şiştim!" dedi sevimli bir şekilde.
Genç adamın gözleri bu hareketi takip etmişti elbette. Beyaz bluzu içinden sütyeni ve onun altındaki dik göğüsleri kısmen belirginleşmişti. Bu bakışını gizleme gereği duymadı. Asuman da onun bakışını görmüş ve elinde olmadan ürpermişti. Güzel bir fiziği olduğuna sevindiği özel anlardan birisiydi.
"Gayet fit görünüyorsun," dedi Faruk rahatça.
"Teşekkür ederim..."
Utancını gizlemek için ne yapacağını şaşırmıştı. Bu daha önce hiç başına gelmemişti. Normalde böyle bir bakış onda kızgınlık oluştururdu. Karşısındaki genç adamın keskin bakışları ise hem hoşuna gitmişti hem de elini ayağına dolaştırmıştı.
"O kızı daha önce görmüş müydün?" diyerek konuyu değiştirmeye çalıştı.
"Evet!" dedi Faruk. Kimden bahsettiğini anlamıştı. "Dün gece motorla gelirken gördüm. Kırmızı ışıkta durmuştum. İzbe bir yerde, o ince kıyafetiyle yağmurdan sakınmaya çalışıyordu. Yeşil ışık yanınca da uzaklaştım oradan."
