SADECE SANA

3.4K 429 47
                                    

SADECE SANA

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

SADECE SANA

18+

O hafta epey yoğun geçti. Hem Faruk hem de Zehra için koşuşturmalı günlerdi. Hafta sonuna doğru tüm resmi işlemler tamamlanmıştı. Artık genç kızın belgelerinde hiçbir eksik yoktu. Bunda en büyük pay kuşkusuz Kristos'a ve dolayısıyla Tamer'e aitti.

Asıl değişim rüzgârı, pazar gecesi evde sessizce otururlarken esmeye başladı. Faruk o gün de Manisa'ya acil bir nakliye işine gitmişti. Akşam geç geldiği için kalan zamanını evde dinlenerek geçirmek istemesi normaldi. Yine de genç kıza dışarıda biraz dolaşmayı isteyip istemediğini sordu. Onun pazar günü evde tek başına kalarak sıkıldığını düşünüp üzülmüştü.

Zehra ise onun yorgun olduğunu görebiliyordu. Teklifi reddetmişti. İşin aslı sıkılacak zaman olmamıştı. Alışkanlığı olduğu üzere evi temizlemiş, toz almış, az miktardaki çamaşırı yıkayıp asmıştı. Hatta kalan zamanda ayaklarını uzatıp Faruk'un sevdiği belgeselleri izlemek hoşuna gitmişti. Sonra genç adama terbiyeli ekşili köfte yemeği yapmaya çalışmıştı. Onun bu yemeği sevdiğini annesinden öğrenmişti. İlk kez yaptığı için endişeliydi fakat sonuç güzel olmuştu. Üstelik Faruk çok beğenmişti. Neredeyse her lokmasında genç kızı övüp durdu.

Yemekten sonra oturma odasında önce kahve sonra çay içtiler. İkisi de sessizdi. Faruk uzun bacaklarını ileri uzatmış, hafifçe kaykılarak oturmuştu. Gözü televizyondaydı. Zehra da koltuğun diğer tarafındaydı. Ayaklarını bağdaş kurmuştu. Kucağındaki telefonuyla ilgileniyordu. Memleketinde böyle oturmaya çok alışkın olduğu belliydi. Kırmızı geceliği güzel bacaklarının bir kısmını gösterse de oturuşu gayet edepliydi.

Bir süre sonra Faruk'un gözü genç kıza kaydı. Yüzündeki ciddi ifadeyi anlamaya çalıştı. Televizyonun sesini iyice kıstı.

"Ne yapıyorsun?" diye merakla sordu.

Zehra'nın bakışları telefondan ayrılıp ona çevrildi. "Bana önerdiğiniz kolejlere bakıyorum."

"Hımm! Aklına yatan var mı?"

"Pahalı mıdır bunlar?"

"Sana ne ki bıdık? Hepsi başkası tarafından ödenecek."

Zehra sessizce durdu bir an. "Normal devlet lisesine gitsem nasıl olur? Bu saatten sonra kolejde okumak beni korkutuyor. Hiç bilmediğim bir deneyim."

"Sen savaşçı bir kızsın. Korkmazsın..."

Zehra bir eliyle kısa saçlarını kulağının arkasına ittirdi. Böylece huzursuzluğu belli olmuştu. "Korkuyorum. Yeni bir okul, hiç tanımadığım zengin öğrenciler... Aslında devlet okulu bile beni korkutuyor."

Faruk sırıttı. Oturduğu yerde ona doğru yaklaştı. Koltuğun kalan kısmına sırt üstü uzanıp başını genç kızın kucağına yasladı. Rahatlık arayan iri bir kedi gibiydi. Gözleri Zehra'nın yüzünde gezindi. "Karşılaşacağın yaşıtlarını düşün. Yakışıklı erkekler, güzel kızlar... Belki benden başka birkaç tane kankan bile olur."

KADER ÇARPIŞMASIWhere stories live. Discover now