6. Bölüm『Dertler』

367 212 211
                                    

Anahtar sesini duyan Moblit başını kitaptan kaldırıp kapıya doğru yöneldi. Hange'nin yanında duran adamı görünce şaşkınlığını gizleyemedi.

"Ah Moblit, sana nasıl teşekkür ederim bilmiyorum! Armin nasıl iyi mi?" dedi Hange topuklularını çıkartırken. Hepsini sağa sola savurunca Levi istemsizce kaşlarını çattı.

"E-evet çoktan yattı." Moblit karşısında ki yabancı adama bakınca Hange konuşmaya devam etti;

"Unutuyordum, arkadaşım Levi. Aynı zamanda Armin'in doktoru."

"Öyle mi? Bende Moblit." dedi tebessüm ederek. Nezaketen uzatılan ele karşılık verdi Levi.

"Memnun oldum." dedi Levi, fakat bakışları evi tarıyordu. Son gelişinden sonra etraf gerçekten berbat durumdaydı.

"O zaman ben gideyim."

"Hayatta olmaz Moblit. Seni bu saatten sonra evine yollayamam."

"Gitsem daha iyi olur Hange, yarına halletmem gereken işlerim var."

"Madem öyle diyorsun, peki. Hakkını ödeyemem sağ ol Moblit." kadın sarılınca, kumral saçlı adamda karşılık verdi.

Levi istemsizce yumruğunu sıktı. Kalbinin neredeyse boğazında attığını hissetti.

Kıskanıyor muydu?

Sonuçta ikisi arkadaşlardı. Elbette sarılmaları kadar normal birşey yoktu. Böyle hissettiği için nefesinin altından kendine küfürler etti. Hange, Moblit'i yolcu ettikten sonra Levi'a döndü.

"Kendisi çocukluk arkadaşım olur. Erwin'in de arkadaşıdır hatta, sana bahsetti mi bilmiyorum." dedi Hange.

Levi birşey demedi, bakışlarını mutfağa kaydırdı. Mutfak tam görüş alanında değildi ama yerdeki kağıt çöplerini rahatlıkla görebiliyordu.

"Tch."

"Bir sorun mu var?"

Levi evin dağınık olduğunu ne kadar söylemek istese de şimdilik sessiz kalmayı tercih etti.

"Çay."

"Anlamadım?"

"Varsa eğer çay alabilirim."

"Tabii." Hange eliyle mutfağı işaret etti. İçeri girer girmez, yerdeki kağıtlar ayaklarına dolanmaya başladı. Hange vakit kaybetmeden kağıtları toplamaya başladı.

"Dağınıklık için kusura bakma. Hepsi üzerinde çalışmış olduğum makalelerden olduğu için Moblit'e toplamamasını istedim." başını eğip mahçupca gülümsedi.

"Ben toplarım."

"Hayır-"

"Ben toplarım. Sen git çayı yap." dedi ciddiyetle.

"Misafir olan sensin sana iş yaptıracağımı mı düşünüyorsun?"

Levi karşılık vermeden kağıt yığınlarını boş çöp poşetine doldurdu. Hijyen onun kırmızı çizgisiydi, en ufak bir dağınıklığa bile tahammülü yoktu.

Hange pes edip çayı demlemeye başladı. Çay demlenirken izin isteyip üzerinde ki elbisesini değiştirmeye gitti. Üzerine siyah eşofman ve beyaz bir t-shirt giymişti, mutfağa geri döndüğünde Levi'in kalan bulaşıkları temizlediğini gördü.

"Levi ne yaptığınu sanıyorsun?!" dedi sinirle. Evine davet ettiği misafirin kendi ev işlerini yapması onu zor duruma sokuyordu.

"Tanrı bilir kaç sene öncesinden kalma bulaşık bunlar." dedi Levi umursamaz bir tavırla.

Başka Bir Hayat || Levihan ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin