16. Bölüm『Vazgeçme』

207 74 256
                                    

"Petra gibi güzel ve başarılı bir kızı nasıl reddedebilirsin aklım almıyor."

"O kadın için mi reddetmiş?"

"Öyle dediğini duymadım da işte beraber çalıştığım insanlarla çıkmıyorum falan demiş, neyse ne! Nazikçe siktiri çekmiş işte."

İkinci kız konuştu bu sefer; "Su gibi kızın tercih edildiği kişiye bak. Erkekleri cidden anlayamıyorum."

Kızlar en sonunda konuşarak çıktılar. Hange'de peşlerinden kabinden çıkıp aynada kendine baktı.

"Aferin sana Hange. En başta gecenin bir vakti adama geleceğini söylemeseydin bunların hiçbiri olmayacaktı!"

Bir süre yukarı bakıp bekledi ama hiçbir şey olmayınca çıkmaya karar verdi.

Sessizce yerine ilerlerken aynı sesleri ve kahkahaları duydu. Usulca dönüp bakacaktı ki bir anda göz göze geldiler.

İki adım sonra birinin çarpmasıyla savruldu Hange, dengesini kaybedip çarpan kişinin koluna yapıştı. Son anda düşmekten kurtulunca gözlerini açtı.

Omuzlarına kadar gelen açık kızıl saçları ve kehribar rengi gözlere sahip olan kızı gördüğü ilk anda tanımıştı.

"Pardon göremedim seni." dedi iğneleyici bir tonda. Silkelenir gibi kolunu Hange'den kurtarıp gitti.

Hange geçirdiği rahatsız edici dakikalardan sonra masasına oturdu. Erwin ve Levi'ın arkadaşları çoktan masadan kalkmış, diğerleri ile sohbete dalmıştı.

Hange elindeki kadehle oynarken diğer yandan hâlâ yatırımcılarla konuşan Levi'ı izliyordu. Uzaktan, adamın sohbetten daraldığını anlaması pek zor sayılmazdı.

Yüzünde beliren tebesümü fark ettiğinde hemen toparlandı ve içkisinden bir yudum aldı.

Telefonun gelen bildirim sesiyle bakışlarını ekrana doğru yöneltti.

°
1 Yeni Mesaj
Zeke

Bu haftasonu müsait misin

21:10

°

Mesajı okumasıyla derince bir iç çekip telefonu hemen kapattı. Son zamanlarda Zeke, Armin'i görme bahanesiyle Hange'ye mesaj atıp duruyordu. Hange ise şuan bunları düşünemeyecek kadar doluydu.

Daha ne kadar kötü bir olay yaşayabilirim diye düşünürken, konuşması biten Levi'ın yanına yaklaştığını gördüğünde oturduğu yerde dikleşti.

"Bu adamların hastanemize faydası olmasa iki dakika bile durmazdım."

"Rahat ol Levi. Bende tuvaletteydim zaten çok beklemedim."

"Erwin nerede? Bizimle oturacağını sanıyordum."

"Arka masadakilerle sohbet ediyor."

Levi durgun sesle yaklaşan Hange'nin yüzüne baktı. Ne olduğunu bilmiyordu ama bir şeylerin yolunda gitmediğini anlamıştı.

"Ağladın mı sen?"

Levi'ın sorusuyla Hange elini gözüne doğru götürdü.

"Yok, ağlamadım." dedi çabucak başını iki yana sallarken.

Hange gözlerinden firar eden yaşları fark edememişti. Neden ağladığını bilmiyordu, sanki nefes alamıyordu.

Başka Bir Hayat || Levihan ||حيث تعيش القصص. اكتشف الآن