10. Bölüm『İki Arkadaş』

319 176 228
                                    

Hange arabasıyla bilmediği yollara giriyordu. Gürültülü bir şarkı açtı yolda, şarkıya eşlik ederek yoluna devam etti. En sonunda kendini kafede bulmuştu. Arabayı arka sokağa park edip içeri girdiğinde Nanaba o sırada telefonda konuşuyordu. Okkalı bir küfür savurup telefonu kapattığında Hange'yi farketti.

"Hange nerelerdesin sen ya? Moblit sana ulaşamadığını söyleyince aklımız çıktı. Haber de vermiyorsun!" diye çıkıştı.

"Trafik yoğundu ondan geciktim."

"Emin misin? Şşhh, bi bak bana. Gözlere bak Tanrı aşkına neye ağladın bu kadar acaba?!"

Hange'nin dudakları titremeye başladı, "Yok birşey."

Nanaba sinirle, "Siktir ordan! Dökül hadi."

Hange ve Nanaba kenarda bir masaya geçip oturdular. Hange olan biteni anlatırken Yanlarına Mike'da geldi.

"Bak ne dicem biliyo musun Hange? Senin ben kafana sıçayım! Adam neredeyse ilanı aşk etmeye çalışmış adamı kovmak ne lan?"

"Mike bi dur tanrı aşkına, kız zaten kötü görmüyor musun?" Hange'ye döndü, "Hange niye öyle yaptın sen kuzum, hayır istemiyorsun desek neyse de sende onu seviyorsun." diye temenni etmeye çalıştı Nanaba. Kendisi de ne kadar Mike gibi düşünsede arkadaşını bu konu üzerinde zorlamak niyetinde değildi.

Hange, "Olmaz Nanaba, kimse çocuğu olan bir kadınla beraber olmaz. Ben bilmiyor muyum? Hepsi aynı, günün birinde sıkılıp gidecek. Hem öyle olsa ben insanların yüzüne nasıl bakarım?"

"Hange, bu sadece senin kafanda uydurmuş olduğun birşey. Aşk dediğin şey sınır tanımaz, seni gerçekten seven bir insan, herşeyinle sever bunu bil. Ayrıca..." Nanaba içtenlikle gülümsedi, "Levi seninle parklara kadar geliyor, beraber yemeğe çıkıyorsunuz. Bence o da sana karşı boş değil. Ne de olsa doktor adam, onca işinin arasında neden seninle zaman harcasın ki, değil mi Mike?"

"Katılıyorum. Biz erkekler bir şeyi elde etmek istiyorsak bu kadar çaba sarf etmeyiz." Mike bunu dedikten sonra ne kadar Nanaba'nın tehditkâr bakışlarına maruz kalsa da anlatmaya devam etti, "O yüzden ne yap ne et cesaretini topla ve duygularını aç kardeşim. Yoksa don lastiği gibi uzadıkça uzar."

Nanaba'da, eşi Mike'nin dediklerini onaylarmışcasına başını salladı. Şimdi ikisinin de dikkati Hange'ye kaymıştı.

Hange, "Haklısınız. Eğer gerçekten dediğiniz gibiyse kendimi hazır hissettiğim ilk an özür dileyip duygularımı paylaşacağım, ama konuyu şimdilik burada kapatsak olur mu?"

"Ben size kahve getireyim o zaman." dedi Mike mutfağa giderken.

Hange eliyle yüzünü kapamış, Levi ile olan konuşmasını düşünüyordu. Kızarmış olan yüzünün önüne gelen saçlarını geriye savurdu.

Levi'in söylediği şey aklına geldikçe aptal aptal sırıtmaya başladı. Sen geldin... İyileştirdin.

Mike getirdiği kahveleri masaya koyduktan sonra yanlarına oturdu.

"Size başka birşey söyleyeceğim." dedi Hange şakaklarını ovalarken.

"Başımız dertten ne zaman kurtuldu ki, ne oldu yine?" diye sordu Mike. Onun bu tavrı karşısında Nanaba, masanın altından Mike'nin ayağına bastı. Çok acıtmasa da mesajı almıştı.

"Zeke mesaj attı. Benimle görüşmek istiyor."

"Ne?!" diye haykırdı Nanaba, "Hange yazamadın ona değil mi?"

Başka Bir Hayat || Levihan ||Where stories live. Discover now